Ivar translate Turkish
208 parallel translation
In my dream, his boats were sunk in a storm.
Ragnar öldü. Oğlum, Ivar da.
Ragnar died. So did my son, Ivar.
Ama bunu kesin olarak bilemezsin.
Just my son, Ivar, and me.
Sadece oğlum Ivar'la ben varız.
Let Ivar kill her if he wants to.
İstiyorsa onu Ivar öldürsün. Hâlâ hayattaysa tabii.
Then do this for me. Let my crippled son Ivar go home.
Ya karşılığında?
He is obviously no threat to you. You arrange for a ship, for sailors.
Oğlum Ivar'a diyeceğim ki kardeşlerine senin beni kurtarmak için elinden gelen her şeyi yaptığını söylesin.
I was living in an apartment house above Franklin and Ivar.
Franklin ve lvar caddelerinin köşesinde bir dairede yaşıyordum.
We went and got tested last week at the Free Clinic on Ivar.
Geçen hafta Ivar'daki bir kliğine test yapmak için gidip kan vermiştik.
Listen, if you've go to the alligator farm outside Tallahassee, tell Ivar Woody says hey, hey.
Tallahassee dışındaki timsah parkına giderseniz Ivar'a "Woody, selam söylüyor," deyin.
Go to the alligator farm outside Tallahassee. Tell Ivar Woody says, "hey, hey."
Tallahassee'deki timsah çiftliğine uğrarsan, lvar'a Woody'nin selamı var de.
Ivar Dalheim.
Ivar Dalheim.
- WHERE IS THAT?
- Nerede o? - Ivar'da.
As it turns out, his name was Lester lvar.
Sonuçta adının Lester Ivar olduğu ortaya çıktı.
Well, then... what exactly where you doing at Lester lvar's house?
Peki öyleyse Lester Ivar'ın evinde tam olarak ne arıyordun?
Are you aware Lester lvar was murdered today?
Lester Ivar'ın bugün öldürüldüğünden haberin var mı?
Nobody thinks you killed Lester lvar.
Kimse Lester Ivar'ı senin öldürdüğünü düşünmüyor.
Did you ever hear of a guy named Lester lvar?
Lester Ivar diye birinden söz edildiğini duydun mu?
You knew Lester lvar.
Lester Ivar'tanıyordun.
Instead, I find Lester lvar with bullets in his chest.
Ama onun yerine, göğsü kurşunla dolu Lester Ivar diye birini buldum.
No package till you tell me what you know about Lester lvar.
Paket yok. Ta ki Lester Ivar'a ne olduğunu söyleyene kadar.
Lester lvar didn't have asthma.
Lester Ivar'ın astımı yoktu.
Lester lvar was the investigating officer... when Billy Sullivan disappeared.
Lester Ivar, Billy Sullivan kaybolduğunda olayı araştıran polisti.
Lester lvar was on the force for 30 years.
Lester Ivar, polis gücünde 30 yıl boyunca çalıştı.
You're the guy who showed up at Ivar's house.
Ivar'ın evinde ortaya çıkan kişi sensin.
And you wanna talk to me about Jack and Lester lvar.
Ve şimdi benimle Jack ve Lester Ivar hakkında konuşmak istiyorsun.
You probably know that Ivar was the investigating officer... when Billy Sullivan killed himself.
Herhalde şimdiye kadar Ivar'ın, Billy Sullivan kendini öldürdüğünde konuyu araştıran memur olduğunu öğrenmişsindir.
For Lester lvar.
Lester Ivar için iyi.
Ask who wanted to find lvar... and look for something on the Ames guy.
Ivar'ın izini sürüp Ames'ten bir şeyler sızdırmak kimin fikriydi diye sor.
Like he said, we located lvar.
Dediği gibi, Ivar'ın yerini tespit ettik.
Did you kill Lester lvar?
Lester Ivar'sen mi öldürdün?
Lester lvar was a crooked cop.
Lester Ivar kötü bir polisti.
You told him about Lester lvar.
Ona Lester Ivar konusunu anlattın.
Ivar 29... two nine...
Ivar 29... iki dokuz...
We need precise details of Ivar's brand image abroad, We need precise details of Ivar's brand image abroad, in markets where luxury has other referents.
Ivar'ın Iüks kelimesinin farklı anlamlara sahip olduğu yurtdışı pazarlarındaki... marka imajı hakkında kesin detaylara ihtiyacımız var.
We need data on the luxury market, especially jewelry, the market leaders, their images, and naturally the image of Ivar itself.
Lüks pazarı hakkında, özellikle de mücevherat alanında veri istiyoruz. Pazar liderleri, imajları,... ve elbette Ivar'ın kendi imajı.
There's somebody in your yard.
Bahçende bir ivar.
That's Ivar.
O da Ivar.
Ivar?
Ivar?
- Ivar called.
- Ivar aramıştı.
Ivar who?
- Hangi Ivar?
Ivar called before.
Az önce de Ivar aramıştı.
Ivar?
- Ivar mı?
Based on the analysis, I'd say they defeated the anti-hijacking system the old-fashioned way.
Şu anda Ivar'dan güneye inen yoldayız. Analizime göre, kaçırmaya karşı kurulu sistemi eski usulle çökertmişler.
Ivar forbid me to.
Ivar gitmemi yasakladı.
Very well.
Ah, Ivar.
Ivar!
lvar!
Go back to the infirmary, Ivar.
Revire geri dön, Ivar.
Go back, lvar.
Geri dön, Ivar.
She only loved Ivar.
Sadece Ivar'ı sevdi.
There will be no escape. They will avenge me.
Sakat oğlum Ivar'ı bırak eve gitsin.
I will tell my son Ivar to tell his brothers that you did everything you could to save me.
Bütün intikamlarını Kral Aelle'den alırlar.