Jag translate Turkish
467 parallel translation
You know, Scarlett, I think you're on the verge of a crying jag.
Scarlett, bence bir ağlama krizinin eşiğindesin.
He's restless, he's had a lot of fights, he's all wound up, like a guy on a jag.
Yerinde duramıyor, çok maça çıktı, stres altında. Cendereye sıkışmış gibi.
I'm on a jag, for Pete's sakes!
Pete'in hatırına biraz çakırkeyif oldum.
The girl on the exchange may be on a jag.
Belki kızlar cakları değiştirmiştir.
Go wake sleeping Beauty out of her drunken jag and get moving. And keep moving till you're across the state line.
Yalnız yaşadı ve yalnız öldü.
'The kid that handles the music-box was hitting a jag-time tune
" Laternaya bakan çocuk sarhoş havaları çalıyordu
Jag to Dairy.
Virajdan Mandıraya.
- Dairy to Jag.
- Mandıradan viraja.
Ignore Jag.
Boşver viraj.
Hello, Jag.
Merhaba, Viraj.
Hello, Jag.
Selam viraj.
Come in, Jag.
Cevap ver.
Couldn't we just hide the Jag?
Jaguar'ı gizleyemez miyiz?
This is Mr. Jag... speaking to you for Dreamland Studios.
Merhaba sinema severler. Sizlere "'Dreamland Stüdyolarından "'sesleniyorum.
He's always been a jag-off.
Bir boka yaramaz ki.
- Great idea, jag-off.
- Harika fikir gerzek!
A hunting knife, about 6 inches long with a jag on the edge.
Yaklaşık 15 sm. uzunluğunda bir avcı bıçağı. Ucu testere gibiydi.
You in the Jag.
Hey sen Jaguardaki!
There's 1,200 families in this town that are ruined... you jag-off.
Bu kasabada mahvolan 1200 aile var... seni aptal.
We're here to pick up your father's Jag.
Babanın Jaguar'ını alacağız.
You're on a whole home-improvement jag. - Yeah.
Sen bir ev güzelleştirme hastasısın.
His Jag's in the shop.
Araba tamirde! Merhaba.
Get the Jag fixed up, spend a week in the country.
Bizim arabayı tamir ettirelim, sonra da taşrada bir hafta geçirelim.
I'm gonna buy myself a new Jag.
Ben gidip kendime bir Jaguar alacağım.
I am in charge of the 23rd Sector JAG office.
23. sektör Askeri Mahkeme yargıcıyım.
You're the JAG officer for this sector.
Bu sektörün askeri hakimi sensin.
'Course, if the umps are watching me close, I just rub a little jalapeño inside my nose, get it running. Then if I need to load the ball up a little,
Om domarna kollar så gnuggar jag jalapeno i näsan så den rinner, behöver jag smörja upp bollen torkar jag näsan.
Personally, I think we got hosed on that call.
Personligen, så tyckte jag vi blev snuvade på det beslutet.
I had a pair just like'em.
Jag hade ett likadant par.
I don't think it's that important.
Jag tycker inte att det är så viktigt.
Hey, Ricky, I'll trade you Song of Hiawatha for The DeersIayer.
Hej, Rickie, jag byter Hiawatas son mot den.
Nah, I'm not into Song of Hiawatha.
Nej, jag gillar inte Hiawatas son.
Well, I just wanted to get back out on the road again.
Jag ville bara komma ut på turnering igen.
I got enough left for one more hitter.
Jag tillräckligt mycket kvar för en till.
That freaking Jag blew a fan belt on the way in...
Şu lanet Jaguar yine yolda arıza çıkardı.
Actor Fernand Reynaud drives a Jag.
Aktör Fernand Reynaud bir Jaguar kullanıyor.
And I'm working on a three day jag.
Bense aralıksız üç gündür çalışıyorum.
I parked the Jag in the garage.
Jaguar'ı garaja park ettim.
Yeah, and I got Jag bathing suits to underwrite some of the expenses.
Evet, masrafların bir kısmını karşılaması için Jag marka mayo aldım.
So how badly did she damage the Jag?
- Jaguar'a ne kadar hasar vermiş?
Stay away from the Jag.
Jaguar'a dokunmayın.
And now you're just treading water for three years in the JAG Corps.
Üç yıldır da Temyiz Mahkemesi Heyeti'nde olduğunuz yerde sayıyorsunuz.
JAG Corps insists that we interview all the relevant witnesses.
Temyiz Mahkemesi Heyeti konuyla ilgisi olan tüm tanıklarla görüşmemizde ısrarcı.
The JAG Corps can be demanding that way.
Temyiz Mahkemesi Heyeti bu şekilde rağbet görebilir.
This is Lieutenant Commander Galloway with the JAG Corps in Washington.
Ben Washington Temyiz Mahkemesi Heyeti'nden Kıdemli Yüzbaşı Galloway.
I come into the office today, I get humiliated by some jag-off cop.
Lanet olası ofise geldim bugün, Abazan bir polis tarafından aşağılandım.
Jag-off John opens his mouth, blows my Cadillac.
Çok bilmiş John ağzını tutamadı, benim Cadillac yalan oldu.
I'm staying at the Château and the guy who runs the garage there said that you're the best Jag people in town.
Şato Otel'de kalıyorum da... oradaki garaj görevlisi şehirdeki en iyi Jaguar ustası olduğunuzu söyledi.
Would you mind turning on the radio, I feel a crying jag coming on.
Radyoyu açar mısınız? Sanırım bir ağlama krizine tutulacağım.
He boosted the Jag?
Jaguar'ı mı aldı?
Past the jag-off guard who gets an extra $ 100 a week... just to watch the door.
Sırf kapıya baksın diye haftada fazladan 100 dolar alan... salak nöbetçiyi geçebilirsiniz.