English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ J ] / Jason

Jason translate Turkish

11,119 parallel translation
Put an APB for Jason Wilkes.
Jason Wilkes için arama emri çıkartılsın.
Jason?
Jason?
Isodyne desperately wants the world to believe that Jason Wilkes is a Communist.
Isodyne çaresizce dünyaya Jason Wilkes'ın komünist olduğuna inandırmaya çalışıyor.
Jason and I realized we need an expert in subatomic and gravitational physics.
Jason'la, atom ve yerçekimsel fizik konusunda bir uzmana ihtiyacımızın olacağına karar verdik.
Jason, I know you say you can't sleep, but please try.
Jason, uyuyamadığını söylediğini biliyorum ama lütfen dene.
I believe you're cut from the same cloth, Jason.
Bence ikimiz aynı hamurdan yoğrulduk Jason.
Jason!
Jason!
Jason, what's happening?
Jason, neler oluyor?
Jason!
- Bilmiyor... - Jason!
- Oh! Jason!
Jason!
Peggy, I... Jason!
- Peggy, ben...
Jason!
- Jason! Jason!
Jason? !
Jason!
You may leave us, Jason.
- Gidebilirsin sen Jason.
Goodbye, Dr. Jason Wilkes.
Hoşça kalın Dr. Jason Wilkes.
Jason, I understand you are under considerable...
Jason, nasıl bir durumda olduğunu anlıyorum ama...
- Jason...
- Jason...
Jason.
- Jason.
Whitney Frost. She has Jason.
- Whitney Frost Jason'ı kaçırdı.
You're willing to give up the uranium rods for Jason?
Jason karşılığında uranyum çubuklarını vermek istiyorsun ha?
Perhaps it could cure Jason Wilkes.
- Jason Wilkes'i de tedavi edebilir belki.
- Jason, what's happening?
- Jason, neler oluyor?
Jason, I don't understand.
Jason, anlamıyorum.
Jason, stop this.
- Jason, yeter artık.
Jason.
Jason...
Jason, what are you doing?
Jason, ne yapıyorsun?
- Jason, stop this.
Ona karşı nasıl duygular beslediğini biliyorum.
Jason, open this door.
Jason, kapıyı aç.
Jason Wilkes is.
Jason Wilkes öyle.
Jason, open this door.
Jason, aç kapıyı.
Jason!
Jason?
I hope you're well-rested, Jason.
Umarım iyi dinlenmişsindir Jason.
I'm very happy to have had the chance to know you, Jason.
Seni tanıma şansına eriştiğim için ben çok mutluyum Jason.
Jason Flaherty, 29, arrested following a car crash where your brother Kevin died, huh?
Jason Flaherty, yaş 29. Ağabeyin Kevin'ın öldüğü bir kazadan sonra tutuklandın.
- And Jason?
- Ya Jason?
Jason told us he only made one copy of the database which is on a flash drive he gave to his brother for safekeeping.
Jason bize veri tabanının sadece bir kopyasını yaptığını, onu da saklaması için bir flaş bellekte ağabeyine verdiğini söyledi.
Well, maybe Jason was lying.
Belki Jason yalan söyledi.
I want to talk to Jason again.
Jason'la tekrar konuşayım.
Could you tell me anything more about Jason?
Jason'la ilgili başka ne anlatabilirsiniz?
I thought Jason was computer expert in the family?
Ailenin bilgisayar uzmanı Jason değil miydi?
Jason has always been a little con man.
Jason hep sıradan bir dolandırıcıydı.
Hey, that's what Kevin called Jason.
Kevin, Jason'a öyle hitap ediyormuş.
How's Meeja short for Jason?
Meeja nasıl Jason'ın kısaltması oluyor?
When Jason was a baby, he would call himself "Me Jase"
Jason küçükken kendine "Ben Jase" diyormuş,
He called Jason "Meeja" his whole life.
Jason'a hayatı boyunca "Meeja" demiş.
Well, they're ready for you now, so Jason here is gonna wheel you into the operating room, then I'm gonna ask you a few questions, and then we're gonna get started, okay?
Operasyon ekibi hazır. Jason seni ameliyathaneye götürecek, sonra ben sana birkaç soru soracağım ve sonrasında da başlayacağız.
Jason, is everything all right?
Jason, her şey yolunda mı?
Jason.
Jason.
Jason!
AkrieL Timeless Niklaus Jason!
Jason, you're solid.
- Jason, somutsun. - Nasıl?
- Where are the rods?
- Jason, yapma lütfen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]