Jim translate Turkish

Jim, do the right thing.

Doğru olanı yap Jim.

Was it Jim?

Jim miydi?

Jim, Jim, Jim something.

Jim, Jim, Jim gibi birşey.

Well, that's a good question, Jim.

Yerinde bir soru Jim.

" S'pose you'd done a right and give Jim up,

"Doğru bir şey yaptın ve Jim'i ele verdin..."

What about Jim?

Peki ya Jim?

I just want to make it clear that Jim and Dave didn't come over and help out just'cause they work for me.

Jim ve Dave'in benim altımda çalıştıkları için yardıma gelmediklerini açıklığa kavuşturmak istiyorum.

Jim and I.

- Jim ve ben.

Jim and I went to a basketball game.

Jim ve ben basketbol maçına gitmiştik.

Jim, ready?

Jim, hazır mısın?

Thank you. Victor's playing "N" word Jim.

Victor zenci rolünde oynuyor.

And the woman I love... is "N" word Jim.

Ayrıca sevdiğim kadın zenciyle yatıyor.

Jim and I were engaged.

Jim'le nişanlıydık.

Jim.

Jim.

Jim, what the hell are you doing here?

Jim burada ne yapıyorsun?

Jim, you just keep surprising me.

Jim, beni şaşırtıp duruyorsun.

Jim, - you can't let her take me.

- Jim, beni almasına izin veremezsin.

Who the hell are you, Jim Gordon?

Sen de kimsin Jim Gordon?

- Look... now, forgive me if I'm, uh, stepping into a delicate minefield, but if what you're worried about is Jim Gordon, he no longer works here.

Ondan değil... - Bak şimdi hassas bir konuya değiniyorsam bağışla ama Jim Gordon konusunda endişeleniyorsan, artık burada çalışmıyor.

Jim!

Jim! Dostum.

- Jim?

- Jim.

Hello, Jim.

Merhaba Jim.

Be well, Jim.

Kendine iyi bak Jim.

Look, Jim, I don't know where your head's at with all this, but I want you to know that I love her very much. I'm gonna take good care of her.

Bak Jim, bu durumla ilgili aklın nerede bilmiyorum ama onu çok sevdiğimi bilmeni istiyorum.

Are you asleep, Jim?

Uyuyor musun Jim?

Been such a long, hard road for you, Jim Gordon.

Çok zorlu bir yoldan geçtin, değil mi Jim Gordon?

Now you can rest, Jim.

- Artık dinlenebilirsin Jim.

- Deep down, you want to die, Jim.

Derinlerde, ölmek istiyorsun Jim.

Still thinking about your meeting with Jim?

Hâlâ Jim ile olan karşılaşmanı mı düşünüyorsun?

You're referring to Jim Gordon.

- Jim Gordon'dan bahsediyorsunuz.

Deep down, you want to die, Jim.

Kalbinin derinliklerinde, ölmek istiyorsun Jim Gordon.

Hard road for you, Jim Gordon. Listen closer.

Hayat çok yüklendi sana Jim Gordon.

Yes, I moved on, Jim.

Evet, devam ettim Jim.

Jim!

Jim!

What is it, Jim?

Ne oldu Jim?

Uh, Jim, could I have a word?

Jim, konuşabilir miyiz?

I hired Jim Gordon to help me locate Ivy.

Ivy'yi bulmamıza yardım etmesi için Jim Gordon'ı işe aldım.

He said Jim Gordon saved his life.

Jim Gordon'ın hayatını kurtardığını söyledi.

You're two halves of Jim Gordon's heart.

Jim Gordon'ın kalbinin iki yarısısınız.

Yes. Tetch blames Jim for his sister, and we're his means for revenge.

Evet, Tetch kız kardeşine olanlar için Jim'i suçluyor ve intikam almaya çalışıyor.

I was just asking Jim to get me a sit-down with you, and...

Tam da Jim'den seninle görüşme ayarlamasını istemiştim.

Jim said you wouldn't talk to me.

- Jim benimle konuşmayacağını söylemişti.

You and Jim are made for each other.

Jim'le resmen birbiriniz için yaratılmışsınız.

- Jim.

- Jim.

Tough guy Jim Gordon sheds tear for Valerie Vale.

Sert çocuk Jim Gordon Valerie Vale için gözyaşı döküyor ha?

Jim Gordon wasn't the only one responsible for my sister's death.

Gordon'ın sevgilisini şişlediğimiz yetmedi mi? Kardeşimin ölümünden sadece Jim Gordon sorumlu değil.

Jim... I know what you did last night.

Jim, dün akşam ne yaptığını biliyorum.

Jim.

Jim. Jim.

You kidnapped him and his girlfriend, held them hostage in a church.

Jim'le sevgilisini kaçırıp kilisede rehin tutan kadınsın sen.

Now you can rest, Jim.

Artık dinlenebilirsin Jim.

But Jim Gordon's the reason you were in danger to begin with.

Fakat seni tehlikeye atan da Jim Gordon'dı.