Kadeem translate Turkish

Of course, so was Kadeem, and that was a fucking waste of two years of my life.

Tabii Kadeem de öyIeydi, ama onunIa hayatımın iki yıIını çöpe attım.

I knew you never liked Kadeem.

Kadeem'i sevmediğini biIiyordum.

There's Eddie.

O Kadeem değil. Şu da Eddie.

KADEEM : Stealing.

- Hırsızlıktan.

KADEEM : Why are you here?

Sen neden geldin?

KADEEM : Hurry up! Vincent :

- Çabuk ol!

KADEEM : What trouble?

Ne derdi?

KADEEM : Are some more coming, or what?

Başka gelen var mı?

KADEEM : Bitch, he's talking to me.

- Benimle konuşuyor.

STEVEN : Don't give me any trouble. KADEEM :

- Bana sorun çıkarma.

KADEEM : He won't....

O...

You're the last person to be commenting on someone's mental health, Kadeem.

Birinin özrüyle dalga geçebilecek son insansın.

Hey, Kadeem. I need to rap with Al.

Merhaba Kadeem, Al'le biraz konuşmam gerekiyor.

Yeah, I remember back in the day... me, Kadeem Hardison and C.T. Howell used to sit at Hef's table surrounded by Playmates.

- Evet, hatırlıyorum da... Ben, Kadeem Hardison ve CT Howell Hef'in masasında oturuyorduk. Etrafımız Playmate'ler ile doluydu.

I like to employ the Kadeem Hardison method.

Kadeem Hardison metodunu anlatmak istiyorum.

If it's "who is Kadeem Hardison?", or "how do we ask someone on a date?" put'em down.

"Kadeem Hardison kim" ya da "çıkma nasıl teklif edilir" ise ellerinizi indirin.

She's hornier than Kadeem Hardison. I'm talking when his glasses were flipped up.

Gözlüklerinin camını kaldırdığı zamandan bahsediyorum.

Just me and my manservant Kadeem.

Sadece ben ve uşağım Kadeem.

Mm-hmm. I told you Kadeem was trippin'.

Kadeem'in bir milyon olduğunu söylemiştim.

Kadeem?

Kadeem?

Kadeem!

Kadeem!

Kadeem!

- Kadeem!

Kadeem.

Kadeem.

- There's Dyan : - There's Kadeem.

- İşte Dyan.

That ain't Kadeem.

- Bu da Kadeem.

KADEEM :

- Bu doğru mu?

She's super horny.

O çok azgın. O Kadeem Hardisondan daha azgın.