Kantos translate Turkish
41 parallel translation
Admiral Kantos Kan.
Amiral Kantos Kahn.
Is this what you saw, Kantos?
Gördüğün bu muydu, Kantos?
Thank you, Kantos.
Teşekkürler, Kantos.
It's Kantos.
Kantos'muş.
Kantos said he needs to talk to you now.
Kantos seninle konuşması gerektiğini söyledi.
- Kantos.
- Kantos.
Hey, tell Kantos you feel sick so we can break out.
Kantos'a hasta olduğunu söyle, böylece kurtulabiliriz.
You always land on your feet, don't you, Kantos?
Kantos, sürekli dört ayak üstüne düşüyorsun değil mi?
Nobody is stupid enough to bankroll a spot for you, Kantos. Come on.
Kimse sana azıcık para bile verecek kadar aptal değil Kantos.
I'm on my way, Kantos.
O tarafa doğru geliyorum Kantos.
It's Joshua Kantos from Truth.
Ben Truth'dan Joshua Kantos.
It always is, Kantos.
Her zaman öyledir, Kantos. Kesin haber veririm.
I didn't see one missed call or a fucking voice mail, Kantos.
Bir tane bile cevapsız çağrı veya sesli mesaj görmedim, Kantos.
Uh, babe, you want to tell me why you didn't tell me
Bebeğim, neden dün bana Kantos'un aradığını söylemediğini açıklamak ister misin?
Kantos called last night?
Dün Kantos mu aramış?
Oh, and leave that sycophantic boy wonder, Kantos, at home, will you?
Yalaka, meraklı oğlan Kantos evde olmayacak, değil mi?
Kantos knows some people down there.
Kantos'un orada tanıdıkları var.
Tell Kantos you quit.
Kantos'a istifa ettiğini söyle.
Kantos has some contacts in Miami.
Kantos'un Miami'de bir kaç bağlantısı var.
Kantos gonna move down there and run it?
Oraya Kantos mu gidip işletecek?
He'll run things here.
Kantos bu tarafla ilgilenecek.
I can't tell Kantos nothing'cause that little bitch will rat me out to Ghost so fucking fast.
Kantos'a bir şey söyleyemem çünkü o küçük sürtük anında beni Ghost'a ispiyonlar.
But the numbers will be in the system, right, Kantos?
- Ama veriler zaten sisteme kayıtlı, değil mi Kantos?
Kantos told you, I take it?
- Kantos söyledi farz ediyorum?
Mr. Kantos. I guess I shouldn't be surprised to see you here.
Bay Kantos, sizi burada görmek beni şaşırtmamalı sanırım.
Don't you ever forget, Kantos, the famous want to be entertained, too.
Şunu hiç unutma Kantos, ünlülerin de eğlendirilmeye ihtiyaçları vardır.
I was good to you when you worked for me, Kantos.
Benim için çalışırken senin için iyiydim, Kantos.
There's a party at the club in a couple of days that could make the club profitable if it works, but Kantos'stiff ass won't give me the budget that I need to make the party what it needs to be.
Eğer parti iyi giderse birkaç gün içinde kulübün sağlam para kaldırabileceği bir parti var. Ama Kantos partiyi olması gerektiği gibi yapabilmem için gereken bütçeyi vermiyor.
Kantos wanted me to let you know that he needed one from you, too.
Kantos bir tane de senden istiyormuş söylememi istedi.
Hold that thought, kantos.
Lafını unutma, Kantos.
I needed to loosen kantos'tongue.
Kantos'un dilini çözmem gerekiyordu.
Kantos,
Kantos...
Don't be offended, Mr. Kantos.
Alınmayın, Bay Kantos.
Josh Kantos, would you come up here, please?
Josh Kantos, lütfen buraya gelebilir misin?
Kantos here is the exact opposite of everything I want this place to be.
Kantos burada olmasını istediğim her şeyin tam tersini temsil ediyor.
Kantos.
Kantos.
Where's Kantos?
- Kantos nerede?
Kantos, you and I aren't gonna have any problems going forward, are we?
Kantos, aramızda bir sıkıntı olmayacak, değil mi?
- My name is Kantos Kan.
- Adım Kantos Kahn.
Kantos?
Kantos.