English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Katie

Katie translate Turkish

6,450 parallel translation
- Katie!
- Katie!
EVAN : Hey, Katie, wait up.
- Beklesene, Katie!
Katie.
- Katie.
Katie, I'm Brian.
- Ben de Brian.
Hey, can we get two beers, One for me, one for Katie over here?
- İki bira alabilir miyiz? Biri bana, diğeri Katie'ye.
Hmm. - Three beers already, Katie. - ( KATIE SCOFFS )
- Şimdiden üç bira yuvarlamışsın, Katie.
So tell me Katie, what's your story?
Anlat bakalım, senin hikâyen ne Katie?
Worthington called me, and they said you're planning to pull Katie out of the school.
Worthington beni aradı ve Katie'yi okuldan almayı planladığını söyledi.
Is that what you want for Katie?
Katie için istediğin bu mu?
Katie, you're a very bright young woman.
Katie, çok zeki bir genç kadınsın.
Katie? A week is a week!
- Katie, bir hafta bir haftadır.
- Yeah. How's Katie doing?
- Katie nasıl?
Look, Jake you know we would really love to have Katie back with us, but... we're completely full.
Katie'yi tekrar aramızda görmekten mutlu oluruz, Jake. Ama doluyuz.
Katie can start next week.
Katie önümüzdeki hafta başlayabilir.
Hi. Um... I'm calling to invite you and Katie over for dinner.
Seni ve Katie'yi akşam yemeğine davet etmek için aramıştım.
Dottie's making her meatloaf, it's Katie favorite.
Dottie köfte yapacak. Katie'nin en sevdiği yemek.
Katie lived with us for a year.
Katie 1 sene bizimle yaşadı.
KATIE : I thought it'd be nice to take a break from the office.
Ofisten biraz uzaklaşmak iyi gelir diye düşündüm.
I'm sorry, Katie.
- Kusura bakma, Katie.
- KATIE : Hi!
- Nasılsın?
Go, Katie!
Devam et, Katie!
Go, Katie!
Git Katie!
- My daughter is a genius! - ( KATIE GIGGLES )
Benim kızım bir dahi!
I'm Katie.
Ben de Katie.
Katie?
- Katie mi?
- Good night. - KATIE :
- İyi geceler.
ELIZABETH : Katie!
Katie!
You just give Katie to somebody actually can take care of her.
Katie'yi, ona iyi bakabilecek birine ver.
Katie, your dad's here.
- Baban geldi, Katie.
KATIE : Okay. I'll stay with you, okay?
Ben yanındayım, tamam mı?
To Katie, My Potato Chip, who I love more than the last number.
"Patates Cipsim, Katie'ye." "Son rakamdan da çok sevdiğim kişiye."
Katie I can't accept this.
- Katie, bunu... kabul edemem.
- Come on baby. - ( KATIE SHRIEKS )
- Hadi bebeğim!
Happy birthday. Dear, Katie.
Mutlu yıllar Katie'cik!
- Happy birthday to you! - ( KATIE LAUGHS )
Mutlu yıllar sana!
We don't blame you for what happened to Patricia and we're not retaliating because you kept Katie away from us after we took care of her for a year in your absence.
Patricia'ya olanlar için seni suçlamıyoruz. Yokluğunda Katie'ye 1 sene baktıktan sonra onu bizden ayırdığın için misilleme de yapmıyoruz.
Our only concern is Katie's welfare.
Tek endişemiz, Katie'nin iyiliği.
Now I admit, I was angry when I came to pick up Katie and you talked of adopting her out from under me.
Kabul, Katie'yi almaya geldiğimde sinirliydim. Üstüne bir de onu evlat edinmekten bahsettin.
And I would welcome you and Elizabeth being more involved in Katie's life.
Ve ben senin ve Elizabeth'in Katie'nin hayatında daha çok olmanızı hoş karşılarım. - Jake.
Your last book tanked, critically and commercially, putting into doubt whether or not you can even provide for Katie.
Son kitabın, hem eleştirel hem de reklamsal açıdan güme gitti. Bu da, Katie'nin geçimini sağlayıp sağlayamadığından şüphe ettiriyor.
Kate, the woman I'm crazy about isn't Potato Chip, it's you Katie.
Çılgıncasına aşık olduğum kadın Patates Cipsi değil, sensin Katie.
Hey, Katie!
Katie!
I don't know.
- Bilmiyorum Katie.
I don't know, Katie. I don't know what we're doing here.
Ne yaptığımızı bilmiyorum.
Will you please look at me when I'm talking to you? Katie! Hey, Katie!
Seninle konuşurken yüzüme bakar mısın lütfen, Katie?
KATIE :
Baba!
- Happy birthday, Katie!
- Oldu!
- ( CONTINUES APPLAUDING )
- Mutlu yıllar Katie!
( CAMERON KATIE LAUGHING ) That did not actually happen!
- Sahiden bunlar olmuş olamaz.
- Katie!
- Katie?
Katie.
Katie!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]