Keep your eye on the ball translate Turkish
112 parallel translation
Stand clear, boy, and keep your eye on the ball.
Şimdi, geride dur evlât ve gözünü toptan ayırma.
Now, stand clear, boy, and keep your eye on the ball.
Şimdi, geride dur evlât ve gözünü toptan ayırma.
Now, stand clear and keep your eye on the ball.
Şimdi, geride dur ve gözünü toptan ayırma.
Just keep your eye on the ball, Barney-boy.
Sadece dikkatle atışı izle, Barneycik.
You've got to keep your eye on the ball. How can he keep his eye on the ball?
Gözü nasıl topta olsun ki?
Just have to keep your eye on the ball, watch your concentration.
Gözlerini toptan ayırmamalısın, konsantrasyonunu seyret.
- Keep your eye on the ball.
- Gözlerin topun üzerinde.
Keep your eye on the ball.
Gözünü toptan ayırma.
Angie, keep your eye on the ball.
Angie, gözünü top.
Keep your eye on the ball.
Gözlerini toptan ayırma.
He said : "Keep your eye on the ball."
"Dikkatli ol" dedi.
Remember what we worked on in practice, o.K.? Just keep your eye on the ball.
Sınavları düşün, acele et ve hemen eve dön.
Scotty, keep your eye on the ball.
Scotty, Gözün topta olsun.
Keep your eye on the ball!
Gözünü toptan ayırma!
You see, Michael, you gotta remember... always keep your eye on the ball.
Gördün mü Michael, hatırlamalısın... gözlerin her zaman topta olsun.
Keep your eye on the ball.
Gözünü toptan ayırma. Dirseklerine dikkat et.
Keep your eye on the ball.
Dikkatini buna ver.
All right, Rom. Keep your eye on the ball.
Tamam Rom, ne konuştuğumuzu hatırla.
- Keep your eye on the ball.
Ne konuştuğumuzu unutma.
- Right, just keep your eye on the ball.
Evet Maggie.
Keep your eye on the ball!
Toptan gözünü ayırma!
Don't worry about those distractions, you keep your eye on the ball.
Bunları boş ver. Sen asıl konuyla ilgilen.
Boylie, Lumber, keep your eye on the ball. Make sure we're setting up tackles. And we're in.
Çalım yemek yok, koşun!
And I need you to keep your eye on the ball.
ve ben senin gözünü işte tutmalıyım.
Okay, Billy, just like we told you in practice. Keep your eye on the ball and make contact.
Dediğim gibi, gözün topta olsun ve sakın kaçırma.
You gotta keep your eye on the ball, a. J., the ball. That's what it's all about.
- Gözünü toptan ayırmayacaksın.
Keep your eye on the ball, son.
Gözünü toptan ayırma evlat.
But I want you to keep your eye on the ball, Tony.
Ama konudan sapmanı istemiyorum Tony.
Keep your eye on the ball.
Gözün topta olsun.
Swivel on the back foot, throw your hips, and keep your eye on the ball.
Arka bacağının üzerinde dön, kalçanı çevir ve gözün topta olsun.
Now you just keep your eye on the ball.
- Şimdi gözlerini toptan ayırma.
Just focus, keep your eye on the ball, all right?
Uyanık ol tamam mı?
Now, the trick is to really keep your eye on the ball, okay?
Tek yapman gereken gözünü toptan ayırmamak, tamam mı?
Gotta keep your eye on the ball.
Gözünü toptan ayırma.
Keep your eye on the ball and... swing through it.
Gözünü toptan ayırma ve sopanı salla.
You keep your eye on the ball, and you're going to swing through the ball.
Gözlerini toptan ayırma ve sopayı topa salla.
Keep your eye on the ball!
Gözlerini toptan ayırma!
Come on, keep your eye on the ball, Kaitlin.
Gözünü toptan ayırma, Kaitlin. Başla.
Maybe you should keep your eye on the ball, Papa.
Belki de gözünü toptan ayirmamalisin baba.
- Keep your eye on the ball, buddy.
- Gözlerini dört aç dostum.
You gotta keep your eye on the ball.
Gözünüzü sakın toptan ayırmayın.
Remember what I told you. Keep your eye on the ball.
Gözünü toptan ayırma, yön vermeye çalışma.
Keep your eye on the ball, give me a swing, make contact.
Gözünü toptan ayırma, topa iyi vur.
So keep your eye on the ball.
Onun için biraz uyanık ol.
Keep your eye on the white ball- -
Gözünü beyaz topta tut ve böylece...
- Keep your eye on the little ball.
Gözlerini küçük topun üzerinde tut.
Just keep your eye on the ball.
- Bilmiyorum.
- Keep your eye on the ball.
- Gözün topta olsun.
Now, madame, keep your eye on the magic ball.
Şimdi hanımefendi, gözünüzü sihirli toptan ayırmayın.
Keep your eye on the frozen ball.
Kartopuna iyi bakın.
Keep your fucking eye on the ball, Benny.
Gözünü toptan ayırmasana, Benny.