English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Keke

Keke translate Turkish

169 parallel translation
- What's this about almond cakes?
- Bu bademli keke niye bu kadar taktın?
My brother Charles loves maple cake.
Erkek kardeşim Charles Akçaağaçlı keke bayılır.
I've got to get your measurements.
Peynirli keke ne dersin?
I'd love to, but I have to watch the cake.
Çok isterdim, ama fırındaki keke bakmalıyım.
I came in to see the cake... and when I turned around, he was standing there.
Keke bakmaya gitmiştim ve arkamı döndüğümde, orada duruyordu.
Juana, how does a hamburger and a piece of pie sound to you?
Juana, hamburgerle keke ne dersin?
I only fai... failed the o... oral exam.
Ben sadece keke... başarısız Ol fen... sözlü sınavda.
Well, looks like a nice brownie, Harold.
Güzel bir keke benziyor, Harold.
Get the hell out of here... and see to the cake!
Buradan defol ve git keke bak!
If I know your mama a few knife holes ain't gonna destroy the soul that she done put in this cake.
Anneni tanıyorsam bıçağın açtığı birkaç boşluk annenin bu keke kattığı ruhu yok edemez.
You understand? Don't ask me how it happened. You don't believe me, do you?
Ama sen ne kadar sorumsuz bir insansın ki, bana üzümlü bir keke, arabayı kullan diyorsun?
Then, i'm going to dive bomb the cheese log.
Ondan sonra peynirli keke dalacağım.
"But first, keke."
"Ama önce, kiki."
Can Dad's life be so empty that a piece of cheesecake is this important?
Babamın bir peynirli keke bu kadar önem verecek kadar mı boş bir hayatı var?
I love sponge cake.
Keke bayılırım.
Do you think I don't know about your sympathy for him for having a fruitcake like me?
Benim gibi bir meyveli keke sahip olduğu için ona beslediğin sempatiyi bilmiyor muyum?
Come on, don't say no to a cake.
Hadi ama, keke hayır deme.
Sublimating my rage towards you with cheesecake.
Sana olan öfkemi, peynirli keke karşı katıdan gaz haline geçiriyorum.
It looks like you could use a cupcake.
Duruma bakılırsa bir keke ihtiyacınız var.
I used to peel the marshmallow off so I could get straight to the cupcake inside.
Eskiden içindeki keke ulaşmak için önce dışındaki kaplamayı yerdim
I love bundt cake.
Keke bayılırım.
Look at that fruitcake.
SU MEYVELi KEKE BAKIN.
Basically, if you put half an ounce of weed into a tray of brownies, you make twice as much money as just selling plain weed.
Bir tepsi keke 250 gram ot koy... otun iki katı para kazanırsın.
- Like a big, frosted cupcake.
Dondurulmuş keke benziyor. Biliyorum.. aa...
Put it in the brownie that she ate.
Yediği o keke koy.
It's a testament to the brownie.
Aslında bu keke yapılmış bir övgü.
- How about another piece of cake?
- Bir parça daha keke ne dersin?
Golly, I do love moist cake.
Tanrım.Islak keke bayılıyorum.
- Good. Now we've got that settled how about some tea and a piece of fruitcake?
- Güzeel, durumu açığa kavuşturduğumuza göre biraz çay ve meyveli keke ne dersin?
- No to the fruitcake, then.
- Demek ki meyveli keke hayır.
They date, they laugh, and then she turns his ass into a crab cake.
Onlar flört ediyorlar, gülüyorlar, ve ondan sonra o eşeğini bir yengeçli keke çevirir.
Ma sold the kernels to get the vanilla to make it.
Annem keke vanilya alabilmek için çekirdekleri sattı.
Could you just hand me my cake box?
Keke kutusunu alabilir miyim?
I do love a delicious bundt cake.
Keke bayılırım.
Your mom just wanted some cakes.
Annenin keke ihtiyacı varmış.
You can't have your cake and eat it too.
Hem yiyip hem de keke sahip olamazsın.
- What happened to the gingerbread?
- Keke ne oldu?
Look like a gingerbread man.
Zencefilli keke benziyor, adamım.
I think I could show this cake a good time.
Bu keke çok iyi vakit geçirtirim.
So, uh, how about a piece of kugelhof?
Bir dilim keke ne dersin?
How about a piece of kugelhof?
Bir dilim keke ne dersin?
Don't you dare touch the cake!
Sakın keke dokunma!
Watch your son, he shouldn't get too close to the buffet.
Oğlunuza dikkat edin. Keke yaklaşmaması gerekiyor, tamam mı?
Some addicts even mixed it with cake.
Hatta bazı bağımlılar keke katacak kadar ileri gider.
Take care of the cake and the pudding...
Keke ve pudinge dikkat et...
Grace, can you come and look at the pie?
- Grace, gelip şu keke bakar mısın?
I love bundt cake!
Keke bayılırım!
HOW ABOUT A LEMON BUNDT CAKE?
Limonlu keke ne dersin?
Chocolate chippity good!
Çikolatalı keke ne dersin?
- How are your chocolate chip flapjacks?
Çikolatalı keke ne dersin?
- ~ Keke.
- Keke.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]