Kenya translate Turkish
708 parallel translation
I was in Nairobi on my own safari the year that all Kenya rang with your exploits.
Yıllık safarim için Nairobi'deydim ki, tüm Kenya başarılarınla çalkalandı.
Talks about Kenya.
Kenya'dan bahsetti.
Talks about Kenya?
Kenya'dan mı?
Denton's going to Kenya.
Denton Kenya'ya gidecek.
Surely there are more animals here than there are in Kenya.
Muhakkak burada Kenya'dakinden daha çok hayvan vardır.
I'll dive off a second before the crash and swim over to where you'll be waiting on the east shore and we'll be off to Kenya together.
Çarpışmadan hemen önce atlarım, doğu kıyısına yüzerim ve sonra birlikte Kenya'ya gideriz.
I wouldn't want to go on to Kenya without you.
Sen olmadan Kenya'ya gitmek istemiyorum.
Miss Kelly can come with us as far as the district officer at Kenya.
Bayan Kelly bizimle Kenya'daki sınır Karakoluna kadar gelebilir.
We'll take her along as far as the district officer at Kenya and she can check out with his party.
Onu, Kenya'ya kadar götürürüz. Orada ekibiyle buluşabilir.
There the Makuas will give us canoes and paddle boys where we'll proceed downriver till we reach Kenya station.
Varınca Kenya durağına ulaşana kadar nehirden aşağıya gidebilmek için Makualar bize kano ve kürekçi çocuklar verecekler.
At Kenya station, we contact Jack Wood.
Kenya durağında, Jack Wood ile temas kuracağız.
She'll be leaving us at Kenya station.
Kenya durağında bizden ayrılacak.
Kenya, heart of the Samburu.
Kenya, Samburu'nun kalbi.
"Metro-Goldwyn-Mayer has sent its color cameras and crew " into Kenya, East Africa, and is coming up with a whopping good picture. " Yes.
"Metro-Goldwyn-Mayer renkli kameralarıyla çekim ekibini Doğu Afrika'daki Kenya'ya gönderdi ve çok güzel bir film elde etti."
I had it in Kenya, before the war.
Savaştan önce, Kenya'da yemiştim.
I read your articles on the North African campaign, and later your dispatches on the Mau Mau uprising in Kenya and what followed.
Kuzey Afrika seferi ile ilgili makalelerinizi okudum ve daha sonra da Kenya'daki Mau Mau isyanı ve ardından olanlarla ilgili haberlerinizi.
and the Crown will prove that Sasha Ismail, the defendant in the dock, was not only a scavenger who robbed the bodies of the dead of their weapons on the battlefields of North Africa, but that he subsequently made an evil career of illegally trafficking in such weapons,
Majestelerinin savcısı, sanık sandalyesinde oturan Sasha İsmail'in sadece Kuzey Afrika savaş alanındaki cesetlerin silahlarını soyan bir leş yiyiciden ibaret olmadığını, fakat daha sonra Cezayir'den Kenya'ya gelen yasadışı silah trafiğini de aynı amaçla meslek edindiğini kanıtlayacak
You will leave Kenya on the noon plane.
Öğle uçağıyla Kenya'dan ayrılıyorsun.
You should be used to it. Isn't it hot in Kenya?
Ama buna alışık olsanız gerek, Kenya'da sıcak değil mi hava?
Kenya is one of the most beautiful countries in Africa.
Kenya Afrika'daki en güzel ülkelerden biridir.
Kenya has everything : jungle, snow, savannah.
Kenya'da her şey vardır :
He has his farm and horses in Kenya.
Çiftliği Kenya'da. Atlar var.
Why did you go back to Kenya to have your baby?
Çocuğunu doğurmak için neden Kenya'ya gittin?
I don't think I'll ever go back to Kenya.
Tekrar Kenya'ya döneceğimi zannetmiyorum.
She was born in Kenya.
Kenya'da doğmuş...
In Africa, in Kenya, there's quite a beautiful flower.
Afrika'da, Kenya'da çok güzel bir çiçek var.
I am Joy Adamson and for many years my home has been in the northern province of Kenya where my husband, George, was senior game warden.
Ben Joy Adamson evim, uzun yıllardır, hilekar bekçi kocam George'un yaşadığı yer olan Kenya'nın kuzey bölgesinde yer alır.
Kenya and Mozambique.
Kenya, Mozambik...
And then quite recently, the Kenyan minister for agric. and fish, fell nearly 12 miles, during a Nairobi debate in parliament ; although this hasn't been ratified yet.
Kenya Tarım Bakanı Nairobi'de parlamento tartışması sırasında 20 km kadar düştü fakat bu doğrulanmadı.
I was making a documentary in Kenya... and there was this marvelous woman who was a missionary.
Kenya'da bir belgesel yapıyordum ve orada fevkalade bir misyoner kadın vardı.
- It says it's from Kenya.
- Kenya'dan geldiği yazıyor.
Hoffmann caught a lion in Kenya.
Hoffmann Kenya'da bir aslan yakalamış.
This wait a response from the Kenya on refueling.
İkmal konusunda Kenya'dan yanıt bekliyoruz.
Does it looking like I'm kidding, Mau Mau?
Şaka yapar gibi bir halim var mı, Kenya gerillası?
And 1,000 rhinoceros slaughtered in Kenya this year.
Bu yıl Kenya'da 1,000 gergedan öldürüldü.
We're going to Kenya for two weeks.
İki haftalığına Kenya'ya gidiyoruz.
- And your trip to Kenya?
Kenya'ya olan geziniz ne olacak?
IT'S FROM KENYA.
Kenya'dan.
I had a farm in Africa. at the foot of Ngong Hills.
Afrika'da bir çiftliğim vardı. "Kenya, Doğu Afrika 1913" Afrika'da bir çiftliğim vardı... Ngong Tepelerinin eteklerinde.
I'm sorry to know that Kenya will be losing you.
Kenya'nın sizi yitirecek olduğunu üzülerek öğrendim.
Kenya is a hard country for women... so there is a chivalry here, of a sort.
Kenya kadınlar için zor bir ülke... onun için burada bir tür şövalyelik ruhu var.
Your letter caught up with me in Kenya, at that game preserve where I was working.
Mektubun beni Kenya'ya götürdü, orda vahşi hayvanlar arasında çalışıyordum.
There have been rogue herds created in Kenya and Tanganyika in just such a way.
Kenya ve Tanganyika'da bu şekilde oluşan azgın sürüler oluyor.
Negotiations on the hotel in Turkey have fallen through, and I'm flying back to Kenya at the end of the week.
Türkiye'deki otel görüşmeleri olumsuz sonuçlandı ve hafta sonu Kenya'ya geri dönüyorum.
My mother was from Kenya.
Annem Kenyalı.
How her mother was killed in the Mau-Mau period in Kenya... how her father wrote books about African nationalism... and the problems created... as the colonial governments scrambled to get out.
Kenya'daki Mau-Mau döneminde annesinin nasıl öldürüldüğünü babasının Afrika milliyetçiliği üzerine yazdığı kitapları ve sömürge hükümetiyle verdiği mücadeleleri anlattı.
There had been terrible times the last few years- - the Belgian Congo... Zanzibar... Angola, Kenya.
Son birkaç yılları çok çetin geçmişti Belçika esaretindeki Kongo Zanzibar Angola, Kenya.
A woman from Norway, a guy from Kenya and 20,000 losers.
Norveç'ten bir kadın, Kenya'dan bir adam ve 20,000 kaybeden insan.
Masaai Mara, Masaai tribe KENIA
Masaai Mara, Masaai Kabilesi KENYA
coming from Algeria to Kenya for that sole purpose.
Majestelerinin savcısı ayrıca, onun Kikuyu kabilesine Alman,
I remember in Africa, in Kenya,
Hiç unutmam, Afrika'da Kenya'da Inbutu kabilesini inceliyordum.