Keywords translate Turkish
56 parallel translation
Like a worker, making himself represented by a union... and this organization translating this fact by keywords which are in turn given back to the worker.
Örneğin bir işçi, kendini sendika ile temsil ediyor... ve bu organizasyon bu olguyu işçiye verilen bazı anahtar kelimelerle mümkün kılar.
Which is where our friend Mr. Rat comes in. It's called Virus-bot. It's a computer virus that'll seek out files anywhere on the Web that contain keywords that we designate and wipes them out.
Bu, belirleyeceğimiz kelimeleri içeren internetteki tüm dosyaları ortaya çıkaracak ve yok edecek bir bilgisayar virüsü.
Did you talk about things, did you have ideas, keywords, things like that, that you wanted to put across before you started putting the whole thing together?
İşe girişmeden önce Nisan 2003 iletmeyi istediğiniz fikirler var mıydı?
Applying last layer keywords.
Son raddedeyim.
The Echelon dictionary's been updated with the relevant keywords.
SYDNEY : Echelon sözlüğü olayla ilgili kelimelerle güncelleştirildi.
I tasked Echelon to focus on a 200-mile radius around the drop point, added keywords to the dictionary.
Echelon uydusunu, tahmini iniş alanının 380 km. civarına yönlendirdim ve arayacağı belli kelimeleri girdim.
Keywords should get something. Here we go.
Bu anahtar kelimelerden bir şeyler çıkar herhalde.
I used keywords.
Anahtar kelimeler kullandım.
All the photos that aren't of the girl in the tutu have keywords on them and references back to her picture.
Balerin elbiseli kıza ait olmayan bütün fotoğrafların üzerinde anahtar kelimeler var. Ve yine o kızın fotoğrafına gönderme yapıyorlar.
Compounding keywords.
Anahtar sözcükleri azaltıyorum :
See, keywords keep coming up with the writings of some bloke named Alexander Pope.
Anahtar sözcükler, Alexander Pope diye bir adamın yazılarında çıkıyor.
Keywords in his essay responses correlate to 98 percent of the images in the exam.
Sınavındaki bilinçaltı resim cevapları cevap anahtarı ile % 98 tutuyor.
Still a hell of a lot of searches here on keywords relating to the former Yugoslavia.
Yine de bilgisayardan eski Yugoslavya ile ilgili bolca arama yapılmış.
So I put a bunch of keywords and phrases that the recursive spider would log on to. About a half hour ago, I got this message.
Özyinelemeli ağa takılacak anahtar sözcüklerden bolca kullandım ve yarım saat önce şöyle bir mesaj aldım.
This can trawl incoming, sent and deleted items for keywords and related variations.
Bu, anahtar kelime ve ilgili varyasyonlar için gelen, gönderilen ve silinen öğelerde tarama yapabilir.
Okay, using the keywords "obey" and "rights," I'm searching for stickers that were issued by the city to drivers.
"Uymak" ve "haklar" sözcüklerinden yola çıkarak şehirdeki sürücülere dağıtılan çıkartmaları inceleyelim.
What, so you think these keywords won't work?
Bu anahtar kelimelerin işe yaramayacağını mı düşünüyorsun yani?
Use keywords to search the database.
Pekâlâ, arama yaparken anahtar sözcükleri kullan.
There's a few common DIP keywords to listen for.
Yanlış Bilgilendirme'de birkaç tane anahtar kelime vardır.
The program hit on keywords Hassan, nuclear, Bauer, but all three have been in the news in the last few hours.
Program Hassan, nükleer, Bauer gibisinden kelimeleri buluyor ama bu kelimeler zaten son birkaç saat içinde televizyonda duyulan şeyler.
He must have anticipated that we'd use Echelon, and he put out a series of keywords, knowing the listening stations would pick them up.
Dinleme takibi yaptığımızı tahmin etmiş olmalı. Dinleme istasyonlarının yakalaması için özel kelimeler kullanmış olmalı.
Doesn't matter - I tried keywords, anagrams, Charlemagne's cipher, rohan's - - everything.
Mühim değil, anahtar kelimeleri, anagramları Charlemagne'ın monogramını, Rohan'ı, hepsini denedim.
I red-flagged any alerts containing keywords "Graystones" or "Atlas Arena" to be directed to me personally.
"Graystone'lar" veya "Atlas Arena" anahtar kelimeleriyle gelmiş her çağrının doğruca bana yönlendirilmesi için emir verdim.
Internet keywords about Oska are'bad singing'and'cancellations.'
Oska hep böyle şeyler yapmakla ünlüdür.
It was short, Crane knew to avoid the usable keywords that would have triggered a full recording.
Kısa bir kayıt oldu. Crane tam kayıt yapılmasını gerektirecek kelimeleri kullanmaktan uzak durmayı biliyor.
I'm not sure. I can check the lyrics database for keywords.
Bilmem, anahtar kelimeleri girerek şarkı sözleri veritabanını aratabilirim.
Well, if you use a plus sign in between the keywords, it limits the results.
Şey, anahtar kelimelerin arasına + koyarsan, sonuçları sınırlar.
And cross-reference keywords with recent e-mails.
Anahtar kelimeleri maillerle karşılaştırmalıyız.
I searched VICAP for keywords : "ambush," "beating,"
Pusuya düşürmek, dövmek ve rastgele silahlar kelimeleriyle arama yaptım.
If you're searching keywords, if you're looking up hot material, if you're scouring Internet conspiracy sites, definitely, you're of an interest.
Belli anahtar kelimeleri arıyorsanız, sakıncalı şeyleri araştırıyorsanız internetteki komplo sitelerinde geziniyorsanız kesinlikle aranan bir kişi olursunuz.
Just a few keywords, I think the perpetrator was very interested in these sailors.
Sadece birkaç anahtar kelime. Bence fail bu denizcilerle yakından ilgileniyordu.
We've been ten percent more successful in optimizing campaign page keywords, and that's resulted in a 20 % increase in organic search traffic.
Kampanya sayfasının anahtar kelimelerini optimize ederek yüzde on daha fazla başarı sağladık ve bunun sonucunda da esas arama trafiğinde % 20 bir artış sağlandı.
Uh, you need some keywords for the search engines so people can find you.
Arama motorları için bazı anahtar kelimeleri ihtiyacınız var. Böylece insanlar size ulaşabilecekler.
Um, other keywords.
Peki, diğer anahtar kelimeler.
Sir, the keywords'North Korea,''Abdul,'and'Assim'emerged on ClA satellite network.
Efendim CIA uydu ağında "Kuzey Kore", "Abdül" ve "Asim" anahtar kelimeleri geçti.
Try some, uh, keywords?
Anahtar kelimeler girelim.
We'd want to come up with a few good keywords, so that we can make it a little bit more sticky when people are searching for it.
Birkaç işe yarar anahtar kelime bulalım, böylece arayanlar olursa daha çok göze batsın.
I have Netflix account with search keywords "prison escape."
Netflix'de "hapishaneden kaçış" kanalına aboneyim.
I ran some keywords through the database.
Veritabanında bazı anahtar kelimeler aradım.
Keywords sodium dioxide and silicate.
Anahtar kelimeler sodyum dioksit ve silikat.
AWAC keywords.Fix.. work..
Patron, tahmin et ne yaptım?
I think that the squad could really increase its efficiency if Gina spent the night re-logging all our files with keywords.
Eğer Gina tüm gece burada kalıp anahtar kelimelerle tüm dosyalarımızı tekrardan girerse, ekibin veriminin ciddi bir şekilde artacağını düşünüyorum.
A few keywords as bait sufficed.
Yem olarak birkaç kelime yetiyordu.
Focus on finding anything about keywords : Khlyen, Dutch, or Level Six.
Odaklanacağın şey Khlyen, Dutch ya da 6. seviye.
The algorithm generates probabilities based on crisis points, anomalies, anachronisms, keywords.
Bu algoritma kriz noktaları, anomaliler anakronizmler ve anahtar sözcüklere dayanarak olasılıkları çıkarıyor.
I've retasked the S.H.I.E.L.D. servers to search for keywords we're feeding in.
Birkaç anahtar sözcüğe göre arama yapması için S.H.I.E.L.D sunucularını yeniden programladım.
Captain Hunter programmed me to execute certain protocols in response to specific keywords.
Captain, belirli birkaç kelime söylendiği takdirde... -... bir takım protokolleri yerine getirmeye programladı.
Fortunately, the filters, which I had installed, sir, caught the relevant keywords.
Neyse ki benim kurduğum filtreler, ilişkili anahtar kelimeleri yakaladı efendim.
We had to open up an ops center at NSA, run the phone records of all your friends and classmates through PRISM till we could piece together enough chatter keywords to trace your digital footprint to the club.
NSA'de operasyon başlattık arkadaşlarının telefon kayıtlarını inceledik ve sınıf arkadaşlarını senin dijital izlerini bulana kadar prizmden geçirdik.
Well, let's just say there are certain keywords that get our system buzzing pretty quickly.
Ya işte, sistemi bir anda harekete geçiren bazı kelimeler var diyelim.
Right, keywords.
Pekala, anahtar kelimeler.