English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Kickass

Kickass translate Turkish

83 parallel translation
You've got some kickass shit!
... onları kovmalısınız.
Living with you will be kickass!
Seninle birlikte olmak süper olacak!
Houston, this is a kickass ride!
Houston, bu berbat bir yolculuk.
Kickass!
Harika!
So I narrowed down my potential C.B. handles to two choices... either Stud Kickass or Flex Buffchest.
Telsiz ismini iki seçenek ile sınırlandırdım. Ya Aygır Tekmelemesi ya da Esnek Buffchest.
Kickass! Kenny, don't forget to clean out your room, So we can paint it for the baby!
Kör bir adanmışlık, sorgusuzca kendini aşağılama, aşırı teslimiyet, kendine ve bütün dünyaya güven ve inanç... kalbini ve ruhunu incinmesi için teslim etmektir.
You listen to me, Mr. Kickass.
Beni dinle beş para etmez.
'Cause I just ordered some kickass fireworks.
- Çünkü süper havai fişekler ısmarladım. Çinlileri bile korkutacak cinsten.
That's a kickass frequency.
Frekansı çok iyi.
When I grow up, I'm legally changing my name to Joe Kickass!
Büyüdüğümde adımı "Joe Tıpacı" diye değiştireceğim.
I thought you're one kickass guy, but you're not!
Süper kalite biri olduğunu sanıyordum, ama değilsin!
Kickass?
Süper kalite mi?
The party was kickass.
Sağlam bir parti vermiştik.
Dude, these little remote-controlled cars are kickass.
Ahbap, bu küçük uzaktan kumandalı arabalar bir harika.
Kickass!
K.çını tekmele!
Fellas, it doesn't matter what you wear... as long as you play kickass rock and roll and do this with your tongue.
FeIIahlar, Rock'n RoII'un k.çına tekmeyi basar gibi çaldığınız ve şu işi sesinizle yaptığınız sürece ne giydiğiniz önemli değil.
We just need a really kickass office and some nice suits.
Sadece güzel bir ofise ve güzel takım elbiselere ihtiyacımız var.
I'm just here to have a kickass time with my favorite girl.
Ben sadece favori kızlarımla zaman öldürmek için buradayım.
It was all you, Kickass with that gunshot, come on.
Senin sayende oldu. O silah sesi sayesinde.
It's going kickass!
Çok manyak gidiyor!
And let's have a kickass party!
- Tayfayı toparlayalım! Süper bir parti verelim!
It's going kickass! Well, you look fantastic.
Olamaz, şu çocuğun topu bardağa girmedi.
It's a really kickass sunny day outside today, man.
Bu gün acaip güneşli bir gün, adamım.
Francine, I had the most kickass lunch.
Tamir edebilir misin? Yazıyı oku. "Soru sorulmaz."
- Kickass cheers.
- Mükemmel tezahüratlar.
Now, if someone went and made a beer run, I think we'd have everything we need for a goddamn kickass party.
Şimdi, biri gidip bir koşu bira alırsa, kıyak bir parti için her şeyimiz vardır demektir!
Though I have been known to make a kickass collage.
Gerçi, muhteşem kolajlarımla tanınırım.
Is this a kickass location or what?
Mekân nasıl iş yapıyor baksana.
- No-no don't put Brant - Put Rock Kickass
Johnathan, az önce gişeden çıktık, neden ayakkabılarını almadın?
- i heard you wanted to see me, Which could only mean you wanted to congratulate me For the kickass job i've been doing,
Beni görmek istediğinizi duydum ve yaptığım şey yüzünden beni tebrik etmek için çağırdığınızı düşündüm o yüzden de rica ederim diyorum.
Guys love that, all kickass action and no talking.
Erkekler bayılır. Az laf, çok iş tarzında.
That sounds kind of kickass.
Kulağa harika geliyor.
This is the most kickass health plan ever.
Gelmiş geçmiş en iyi sağlık planı oldu bu.
It'll be a kickass time.
Çok güzel olacak.
Couple months at home, put together a kickass portfolio, then I'd take Manhattan by storm.
Birkaç ay evde kalıp, mükemmel bir portföy oluşturacak sonrasında Manhattan'ı kasıp kavuracaktım.
Now I got a job, and a kickass wife, and my band is so good, and are you gonna eat that pecan square?
Şimdi bi'işim var, süper bi'karım var, eh, müzik grubum da kötü gitmiyor. Bir de onu yiyecek misin?
Please, mom, look, you're kickass at sales.
bak sen satış konusunda en iyisisin..
No more "Kick-Ass" for my wife before bed.
Bundan böyle karıma yatmadan önce kickass'i yasaklıyorum.
Or you could watch "Kick-Ass" again.
Ya da Kickass izlemeye devam edebilirsin.
Now that you mention it I'm trying to raise funds for the most kickass hors d'oeuvres you've ever wrapped your sweet tongue around.
Hazır sormuşken, şimdiye kadar yediğin en iyi çerezlerden almam için bana biraz para lazım.
Got some kickass painkillers.
Ağrıkesici al biraz.
Someday this place is gonna be a kickass duplex, like on Different Strokes.
Bir gün burası müthiş bir dubleks olacak, aynı "Diff'rent Strokes" da ki gibi.
We're gonna throw a kickass kegger and shake things up around here!
Biranın dibine vuracağız ve ortalığı yerinden oynatacağız!
I want to be a kickass person.
Sağlam biri olmak istiyorum.
What is a kickass person?
Sağlam biri de ne oluyor?
Haggerty Smokes give me exactly what I'm looking for, and that's a kickass buzz.
Haggerty Sigaraları bana tam istediğim şeyi veriyor ve o da canlılık.
It's a kickass script and your role is superb.
Harika bir senaryo ve senin rolün süper.
I hope he's up there, living in a lake house, driving a kickass speedboat, eating the foamy grass he just threw up.
Umarım orada bir göl evinde yaşıyor mükemmel bir sürat teknesine biniyor ve o uzun yeşil çimlerden yiyip tükürüyordur.
[Chuckles] Last time I checked, you don't give work assignments and Sam is pretty kickass.
Bildiğim kadarıyla görevlerin dağılımını yapan sen değilsin ayrıca Sam gayet sağlam kız.
Yeah! These kickass people have given the world countless bodacious things like the birther movement, intelligent design... Water parks... no, I will not endorse water parks.
Bu müthiş insanlar bizlere sayısız müthiş şeyler kazandırdılar, mesela birther akımı, akıllı tasarım, su parkları...
The food was kickass.
Yemek akıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]