Kimo translate Turkish
109 parallel translation
Kimo sabe todo.
Kimo sabe todo.
Kimo, I want to talk to you about the class.
Kimo, seninle ders konusunda konuşmak istiyorum.
Protection, Kimo.
Koruma, Kimo.
That's the only reason I'm still in Kimo's class.
Kimo'nun dersine girmenin tek nedeni bu.
Tell Kimo I say, "¿ Qué hubo?", ese.
Kimo'ya selam söyle, kanka.
- Come on, Kimo.
- Yapma, Kimo.
It's a trick problem, Mr. Kimo.
Bu hileli bir soru, Bay Kimo.
Kimo, it stinks like last year in here.
Kimo, burası leş gibi kokuyor.
Kimo, I thought this room was supposed to be air-conditioned.
Kimo, Bu sınıfta havalandırma var sanıyordum.
Hey, Kimo.
Hey, Kimo.
I'm in that classroom all day, Kimo.
Bense bütün gün buradayım, Kimo.
My mind don't work this way.
Benim kafam bunlara basmıyor, Kimo.
Kimo, listen.
Kimo, dinle.
Kimo Sabe this, cabrón!
Anlamıyor musun be adam!
Kimo finally blew a head gasket.
Kimo sonunda kafayı sıyırdı.
Kimo, these people are calling us cheaters.
Kimo, bu insanlar bize kopyacı diyorlar.
Kimo, let me take you home!
Kimo, seni eve bırakayım işte!
Hey, Kimo!
Hey, Kimo!
Kimo, we only have one day to study.
Kimo, hazırlanmak için bir günümüz varmış.
Kimo, what you making there?
Kimo, sen ne pişiriyorsun?
Who is it?
Kimo?
I'm telling you, Kimo Sabe, you want big wampum?
Çok para istiyor musun, Kimo Sabe?
so we are talking about kimo, ¿ e is fucked.
Biz buna "üçkâğıt" diyoruz.
Mmm, mmm, mmm, mmm, mmm.
Gece onu zavallı bir kıza vereceğim. - Fly Guy, Shy ve Kimo.
Yo, Kimo, what's the deal with this switching chips thing?
Hey, Kimo, şu cips değiştirme olayı nedir?
Is that Kimo, the magnificent West Indian?
Şu Kimo, muhteşem kızılderili değil mi?
Kimo, this is the way it works with the nice girls.
Kimo, tatlı kızlara böyle yaklaşılır.
I bet Kimo's outside right now.
Eminim Kimo dışarıdadır şu an.
Kimo messed up again.
Kimo işleri karıştırdı yine.
Kimo!
Kimo!
- Kimo.
- Kimo.
I'm trying to keep my heart clean, Kimo.
Kalbimi temiz tutmaya çalışıyorum, Kimo.
No, I saw Mincayani and Kimo like ants.
Hayır. Mincayani ve Kimo, karınca gibi görünüyorlardı.
Kimo has fallen under a spell.
Kimo bir büyünün etkisi altında.
And Kimo better be careful.
Kimo dikkatli olsa iyi eder.
Kimo shouldn't help these women.
Kimo o kadınlara yardım etmemeliydi.
Kimo's already tame.
Kimo da ehlileştirildi.
Just look at Kimo's face!
Kimo'nun yüzüne bak!
If you go, Kimo, they will spear.
Gidersen Kimo, seni mızraklarlar.
Kimo and Dawa have returned with the Aenomenani.
Kimo ve Dawa, Aenomenani ile birlikte geri döndü.
Look at Kimo.
Kimo'ya bak.
Kimo brings our enemies to our spears.
Kimo, düşmanlarımızı mızraklarımızın ucuna getiriyor.
Kimo shocks me... because he's keeping those killers alive.
Kimo beni çok şaşırttı çünkü o katilleri yaşatıyor.
But now Kimo... and Dayumae... and the one they call Waengongi... are leading our family to a place... where we will all be termites... forever!
Ama şimdi, Kimo Dayumae ve Waengongi dedikleri ailemizi, hepimizin sonsuza kadar termit olarak kalacağı bir yere götürüyor!
Steve didn't hear Kimo's words.
Steve, Kimo'nun sözlerini duymadı.
- Kimo!
- Kimo!
Hey, Kimo.
Hey Kimo.
Come on, Kimo.
Haydi Kimo.
So what's up, Kimo?
Ee, neler oluyor Kimo?
I don't know, Kimo.
Bilmiyorum Kimo.
- Fly Guy, Shy and Kimo. - What's happening?
- Nasıl gidiyor?