Kina translate Turkish
19 parallel translation
Even the henna on her hand is yet to fade away...
elinin üzerinde bile kina henüz kaybolup gitmedi...
I know I can, Kina.
Yapabileceğimi biliyorum Kina.
That could never happen to Kina and me.
Bu asla Kina'yla benim başıma gelmez.
Hey Kina, did you ever have any run-ins with a guy named Augustus Hill?
Hey Kina, daha önce Augustus Hill adında birisini tutuklamış mıydın?
Kina?
Kina mı?
That woman police? she's a dead ringer for your Kina.
Bu kadın polis... senin Kina'nın birebir aynısıydı.
Three measures Gordon's, one of vodka half of Kina Lillet, shake it over ice... -... then add a thin slice of lemon peel.
Üç ölçek Gordon's, bir ölçek votka yarım ölçek Kina Lillet, buzla karıştır sonra ince bir dilim limon kabuğu ekle.
- An alle-what?
- Kina-ne?
- Kina Lillet.
- Kina Lillet.
- Kina Lillet, which is not Vermouth, shaken well until it is ice-cold, then served with a large thin slice of lemon peel.
- Kina Lillet. Vermut değil. Buz gibi olana kadar çalkalanır, yanında büyük bir limon dilimiyle servis edilir.
Oh, no ma'am, that wasn't - - Enough!
Oh, hayır hanfendi, kina - -
- Imagine going to Kina...
- Davet etti ama olmaz dedim. - Kina'ya gitmek acaba nasıldır?
- No one is going to Kina.
- Kimse Kina'ya gitmiyor.
This is henna, okay?
Kina bu. Oldu mu?
But that's henna, so...
Ama o kadar, kina var...
Kina like how I'm about to own...
Buradaki her şeyin sahibi sayılırım...
Listen, my mother was just like you with kina horas and the evil eye, and, and you know what?
Dinle, annem de senin gibi kina horalar ve nazar boncuklar kullanırdı ve ne var biliyor musun?
Danna-sama-wa, I-kina - o-hi-to, désukoto.
Danna-sama-wa, ben-kina - O-hi-to, désukoto.
Davina, Kina...
Davina, Kina...