English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Kingston

Kingston translate Turkish

388 parallel translation
Kingston 8-40, please.
Kingston 8-40, lütfen.
I don't know, some little hotel near Kingston.
Bilmiyorum. Kingston yakınında küçük bir otel.
Some little hotel near Kingston.
Kingston civarında küçük bir otelde.
Patrol car number six, proceed to Kingston Road at Route 14, Ashley's Shopping Center :
Devriye arabası altı numara, Rota 14'te Kingston Road'a, Ashley's Shopping Center'a devam edin :
Repeating, patrol car number six, proceed to Kingston Road at Route 14, Ashley's Shopping Center :
Tekrar ediyorum, deevriye arabası numara altı, Rota 14'te Kingston Road'a, Ashley's Shopping Center'a devam edin :
Here I am, in Kingston.
Ben buradayım, Kingston'da.
This is Del Moore with the NBC mobile unit in exclusive Bel Air, Los Angeles, in front of the famous Kingston estate, awaiting the arrival of Princess Charming of Morovia.
NBC mobil ünitesiyle ben Del Moore, Los Angeles Bel Air'de, Kingston malikanesinin önündeyiz. Morovia prensesinin gelişini bekliyoruz.
She will be in our city as the guest of Mrs Roland Kingston, whose great-grandfather, the Duke Vladimir, was related to the Archduke Maximilian Rupert Lupin of Morovia.
Şehrimizde Bayan Roland Kingston'un misafiri olacak. Kendisinin büyük büyük babası Dük Vladimir, Morovia arşidükü Maximilian Rupert Lupin'in akrabasıydı.
Don't have such a nonsense in Kingston.
Kingston'da böyle saçma şeyler yok.
- Kingston, Jamaica broke contact.
W6N, Jamaika. Rutin bir iletim sırasında bağlantı koptu efendim.
You're booked on the 7 : 00 plane to Kingston.
Kingston'a gidecek 7 uçağında yerin var.
Your Pan Am 323 just landed in Kingston, Jamaica.
Pan-Am 323 Kingston Jamaika'ya indi.
But he wasn't a Kingston man.
Ama kesinlikle Kingston'lı değil.
You leave the Port Royal Road out of Kingston. Then along the Wentworth Road until you get to the cement factory.
Kingston'ın dışındaki Port Royal Yolundan çıkın, sonra çimento fabrikasına kadar Wentworth yolunu takip edin.
I'll get you a new boat when we get back to Kingston.
Kingston'a dönünce sana yeni bir tekne alırım.
Didn't anyone in Kingston help?
Kingston'da sana yardım etmediler mi?
I pray you, Master Kingston, see me safe up.
Size dua ediyorum, Efendi Kingston, bana güven ver.
Master Kingston, shall I be shut in a dungeon?
Aşağıya mı? Efendi Kingston, Zindana kapatılacak mıyım?
I am Lady Kingston, madam.
Ben Leydi Kingston, madam.
- No, Kingston.
Hayır, Kingston.
Dale Kingston, I don't believe it.
Dale Kingston, İnanmıyorum!
Honey, this is Dale Kingston.
Şekerim, bu da Dale Kingston.
- Mr Kingston?
- Bay Kingston?
Mr Dale Kingston?
Bay Dale Kingston?
Oh, Mr Kingston!
Bay Kingston!
Mr Kingston, before you get too involved...
Bay Kingston, fazla dağılmadan...
Tell me, Mr Kingston, has anybody tried to rob this place before?
Bay Kingston, burayı daha önce de soymak isteyenler oldu mu?
( Kingston ) Two of my favourites.
( Kingston ) Favorilerimden ikisidir :
Mr Kingston, you might be interested in this.
Bay Kingston, sizin de ilginizi çekebilir.
Mr Kingston went home a little earlier?
Bay Kingston daha önce mi gitmişti?
If you're interested in Mr Kingston, what time he got here, I don't know.
Bay Kingston saat kaçta buraya geldi diye soruyorsanız, bilmiyorum.
Hey, Joe, didn't I hear you parked Kingston's car last night?
Joe, dün gece Kingston'un arabasını sen mi park ettin?
'This is Dale Kingston.
'Ben Dale Kingston.
( Man )'Be with us again tomorrow'when Channel 16 brings you Dale Kingston's World Of Art.'
( Erkek )'Yarın bizden ayrılmayın' 'Dale Kingston'un Sanat Dünyası Kanal 16 da olacak.'
- Telephone call, Mr Kingston.
- Telefonunuz var, Bay Kingston.
Now, with you, Mr Kingston, it's just the opposite.
Ama siz, Bay Kingston, tam tersisiniz.
Well, I admit it would be more convenient but thank you very much, Mr Kingston.
Daha uygun olacağını kabul ediyorum. Çok teşekkür ederim, Bay Kingston.
Mr Kingston.
Bay Kingston.
Mr Kingston and the attorney said it was OK if I dropped by.
Bay Kingston ve avukat bey toplantıya katılmamda sakınca görmediler.
"Finally, to my primary heir of all previous wills, to my nephew Dale Kingston," "whom I once supported through college" "and who has had the full freedom of my home and possessions ever since,"
"Son olarak, tüm vasiyetlerimde başlıca muris olan" "Üniversite öğrenim masrafını karşıladığım" "bilâhare evim ve mallarım üzerinde serbestçe tasarruf hakkını verdiğim" "yeğenim Dale Kingston'a terekemin geri kalan kısmının tamamını bağışladım."
- Mr Kingston!
- Bay Kingston!
- Mr Kingston gets the rest of the estate.
-... Bay Kingston terekenin geri kalanını alıyor.
( Kingston ) Looking for me, Lieutenant?
( Kingston ) Beni mi arıyordunuz, Teğmen?
Dale Kingston hired someone to fake the theft and kill his uncle.
Dale Kingston hırsızlık kisvesiyle dayısını birine öldürttü.
- Mr Kingston, I never said that...
- Bay Kingston, böyle bir şey demedim.
Mr Kingston, really, I...
Bay Kingston, gerçekten ben...
That's very true, Mr Kingston.
Çok doğru Bay Kingston.
( Kingston ) Have a good time, Edna.
( Kingston ) İyi eğlenceler, Edna.
- Oh, hi, Mr Kingston.
- Selâm, Bay Kingston.
Mr Kingston and I thought it was necessary.
Bay Kingston ve ben gerekli gördük.
- We know what you thought, Mr Kingston.
- Ne sandığınızı biliyoruz, Bay Kingston.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]