English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Knighton

Knighton translate Turkish

25 parallel translation
Like Knighton. - Knighton?
Örneğin Knighton gibi biriyle.
- My secretary, Major Knighton.
- Knighton mı? Yardımcım Binbaşı Knighton.
I called you dull, Knighton. I apologise.
Senin için sıkıcı dedim, özür dilerim.
I remember what it's like to worry about money, Knighton.
Para sıkıntısı çekmenin ne demek olduğunu iyi hatırlıyorum, Knighton.
Major Knighton, au revoir.
Binbaşı Knighton, hoşça kalın.
Ah, the gallant Major Knighton, whose loyalty knows no bounds.
Kahraman Binbaşı Knighton. Sınırsız sadakat duygusuna sahip.
That hurt you, did it not, Major Knighton?
Acıttı değil mi, Binbaşı Knighton? Ama niye?
You, Knighton, destroyed the face of the poor woman, so that doubt should be cast on her identity.
Sen Knighton, zavallı kadının suratını paramparça ettin. Böylece kimliği konusunda kuşku da doğmuş olacaktı.
Major Knighton.
Kim söylüyor bunu? Binbaşı Knighton.
Knighton, Knighton...
Knighton! Knighton!
The mother lives out in Knighton. You and I, we go and give her some money to keep the child.
Anne Knighton'da yaşıyor, ikimiz bebeği eve götürüp bakması için ona para verebiliriz.
- Where are you going?
- Sen nereye gidiyorsun? - Knighton muydu?
- Me? - Its mother lives in Knighton.
- Annesi Knighton'da yaşıyor.
East is towards Knighton.
Doğuda Knighton var.
He'll be leaving for Knighton Hall now.
Şu anda Knighton Hall'a gidiyor.
I didn't like to think of you all alone at Knighton Hall, with your father away.
Uzakta, Knighton Konak'ında babanla bir başına kalıyor olman düşüncesi hoşuma gitmiyor.
Perhaps you might call on us soon at Knighton with our mutual friend.
Belki ortak arkadaşımızla beraber yakında bizi ziyarete gelirsiniz?
We must take her to Knighton Hall, to her father.
Onu Kington Hall'e, babasına götürmeliyiz.
Former Sheriff, Edward of Knighton.
Eski Şerif, Knighton'ın Edward'ı.
Lord Knighton, go left, à gauche, to give evidence for the Sheriff, go right, à droit, to give evidence against the Sheriff.
Lord Knighton, Şerif lehine tanıklık yapacaksanız sola Şerif aleyhine tanıklık yapacaksanız sağa gidin.
You were Marian's table boy at Knighton Hall.
Sen Marian'ın seyis yamağıydın.
- The King's private secretary, Knighton. - Oh.
Kralın özel danışmanı, Knighton.
Major Knighton.
Binbaşı Knighton'ı. Yapma!
- Knighton!
- Knighton!
- Knighton.
.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]