English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Knobhead

Knobhead translate Turkish

61 parallel translation
Only trying to help, knobhead.
Yardım etmeye çalışıyorum, mankafa.
Of course I did, you dumb knobhead, I'm a soldier.
Tabii ki uçuracaktim mankafa, ben askerim.
Knobhead.
Knobhead.
Who the fucking hell do you think you are, knobhead?
Sen kim olduğunu sanıyorsun?
Knobhead, what the fuck are you doing?
Aptal herif, ne yaptığ ını sanıyorsun?
Ow! Knobhead!
Gerizekalı!
He's just a big knobhead with no knob.
Kafası olmayan koca kafalı bir herif.
I'll fucking shove it up your fucking arse, mate, you fucking knobhead!
Şimdi bir yerine sokacağım! Seni adi pislik!
- Lemon knobhead.
- Limon kafalı.
Your shirt, knobhead
Çıkarsana mankafa!
- He's a knobhead. Laughing at you, mate.
- Görmüyormuyor musun sana gülüyor adamım salağın teki.
- He's a knobhead, mate.
- Salakçığın teki dostum.
- Knobhead?
- Salakçık?
Knobhead?
Salakçık?
You knobhead!
Yarak kafalı seni!
Who's the real knobhead?
Gerçek aptal kim?
The knobhead who made the mistake or the knobhead who sits back calling everyone else a knobhead?
Hata yapan mı aptal yoksa oturup herkese aptal diyen mi aptaldır?
Oi, knobhead!
Hey mankafa!
So you'll just have to settle for Mr Knobhead here.
Yani ömür boyu "Bay Çükkafa" ya bel mi bağlayacaksın?
"Maybe I'm a knobhead."
Belki ben bir mankafayım.
Tosser, knobhead... Jackass.
Göt, götoğlanı... ibne.
That's right, knobhead, nothing.
Bu doğru s * kkafa, hiçbirşey.
- Oi, knobhead.
- Hey, sikkafalı.
You're stretched it really badly now, you big knobhead.
Çok ileri gidiyorsun, taş kafa.
We've got a fucking chippy at home, you knobhead.
Evde de cipsimiz var lan, dangalak.
Where do you think, knobhead?
Ne düşünüyorsun, dangalak?
Write to me, knobhead.
Yazmayı unutma, dangalak.
Don't be a knobhead.
Götlük yapma.
I've always thought people with money who buy one, you sort of go, " Absolute knobhead.
Parası olup da böyle bir şey alan insanları düşününce, o kadar da kötü bir fikir değilmiş.
What a knobhead I look.
Çük kafalı gibi gözüküyorumdur!
Come on, out the way, knobhead!
Hadi, yolu aç sikkafalı!
- Knobhead.
- Çükü düşesice.
"Dickhead" is a term of endearment, knobhead.
Sik kafa bir sevgi ifadesi, yarak kafa.
.. knobhead boyfriend with his BMW and his Club Med and his Reeboks and his fucking tennis!
... BMW'si olan, Med Kulübü sahibi ve Reeboklarıyla tenis oynayan erkek arkadaşına sıçayım!
Plus, he's a complete knobhead wanker.
Artı, o tam bir gerizekalı.
Here he is, the big knobhead.
İşte geldi, sik kafalı.
Why are you being such a complete knobhead to me?
Neden bana sik gibi davranıyorsun?
Knobhead!
Mankafa!
I've caught you out, you knobhead.
Foyanı ortaya çıkardım, seni şapşal. Dougie...
"I'm different." No, you're not - you're the same as the other knobhead who was just on.
"Ben farklıyım." Hayır, değilsin. Sen de az önce çıkan sik kafalılarla aynısın. Git düzgün bir işe gir yahu.
Er, knobhead.
Mankafa.
You think "knobhead." Let's have a look.
Mankafa diyorsunuz. Bakalım.
Billionaire tech visionary / knobhead.
teknoloji dahisi aptal milyarder.
So, after I've sold everything and moved, that's when the knobhead decides that he's not the marrying type.
Sonra her şeyi sattım ve taşındım, işte o zaman o mankafanın evlenilecek bir tip olmadığı ortaya çıktı.
You knobhead, get away.
Sersem şey, git.
"Fatal", knobhead.
"ÖIümcül", angut.
He's a knobhead.
O salağın teki.
No, honestly, he's a knobhead.
Hayır gerçekten o salağın teki.
He's a knobhead.
O bir salak.
The man is a knobhead...
Adam bir salak.
Knobhead, Velrans!
- Muşmula surat Velran.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]