Kobra translate Turkish
795 parallel translation
Oh the Cobra.
Kobra.
I want cobra!
Kobra istiyorum!
Cobra.
Kobra.
You mean there really is one?
Orada gerçekten bir kobra mı var?
I'm bound for the Island of Cobra to catch a man, El Libre, and smash his rebellion.
El Libre denen bir adamı yakalamak için Kobra adasına gidip, isyanı bitireceğim.
They're enough to get you to Cobra sooner or later.
Onlar seni er ya da geç Kobra'ya götürmek için yeterli.
We're heading for the Isle of Cobra.
Kobra adasına gidiyoruz.
The King's vessel is now at anchor... in the port of Cobra with Baron Gruda aboard.
Kralın gemisi şu anda demirli, Kobra adasında, Baron Gruda da içinde.
I had instructions from the Governor of Cobra to execute El Libre.
El-Libre'i idam etmek için Kobra Valisinden talimat aldım.
I'm putting you ashore tomorrow at Cobra and giving you the guns.
Yarın Kobra'da sizi kıyıya çıkarıp, silah vereceğim.
The cobra will always come to the sound of the flute.
Kobra her zaman flütün sesine gelecektir.
Here is your king's scepter and here is your kingdom, with the scorpion, the cobra and the lizard for subjects.
İşte kraliyet asan ve işte krallığın... kulların ise akrep, kobra ve kertenkele.
- Yes, sir. - Our call is Cobra, right?
- Şifremiz "Kobra" mı?
K-13, this is Cobra.
K-13, ben Kobra.
All right. You're clear for take-off, Cobra.
Kalkış iznin var, Kobra.
Bogey at 5 : 00, Cobra.
Saat beş yönünde, Kobra.
You're too wide, Cobra Four. Bring it in.
Çok açıktasın, Kobra Dört, yaklaş.
We're coming over enemy territory, Cobra Flight.
Düşman topraklarını giriyoruz, Kobra Filosu.
Cobra Flight, fuel check.
Kobra Filosu, yakıt kontrolü.
Cobra Two, 300 gallons.
- Kobra iki - 1130 litre.
Cobra Three, 320.
- Kobra üç - 1200.
Cobra Four, 295.
Kobra dört - 1100.
Cobra Lead, I can't drop my tanks.
Kobra, depolarımı bırakamıyorum.
Get outta there, Cobra Four!
Çekil oradan, Kobra Dört.
Affirmative, Cobra Four.
Olumlu, Kobra Dört. Onu görüyorum.
Are you okay, Cobra Three?
İyi misin Kobra Üç?
Cobra Four? Cobra Four, where are you?
- Kobra Dört neredesin?
Close it up and let's go home.
Kobra Dört, yaklaş eve dönelim.
This is Cobra Leader.
İmdat. Ben Lider Kobra.
- K-13, Cobra Three's coming in shot up... flight control trouble and a jammed canopy.
Kobra Üç vuruldu. Uçuş kontrolü sorunlu ve kapak sıkışık.
Tower, this is Cobra Lead.
Kule, ben Lider Kobra.
You're by yourself, Cobra Three.
- Kendi başınasın Kobra Üç.
Cobra Flight, break off, "S" the Sinanju River.
Kobra Filosu, ayrılın. Sinanju nehrinde S çizin.
Cobra, I have a flash at 1 : 00 low.
Kobra, saat bir yönünde bir ışık var.
I've got them. Hello, Python, this is Cobra.
- Merhaba Python, ben Kobra.
Cobra Flight, drop tanks.
Kobra filosu. Depoları bırakın.
Cobra Two!
Kobra İki.
Python, this is Cobra.
- Python, ben Kobra.
So that's you - Cobra.
Sen de öyle Kobra.
- Cobra?
- Kobra mı?
Hello, Cobra.
Merhaba Kobra.
- From the day this trial began, you have been coiled like a cobra ready to strike.
- Bu mahkemenin ilk gününden beri hücuma hazır bir kobra gibi kıvrılıp duruyorsunuz.
The cobra seeks to fix the eye of the bird before it stri kes.
Kobra saldıracağı kuşun bakışlarını yakalamak ister.
The cobra is death.
Kobra da ölüm.
Rattlesnake, cobra
Çıngıraklı yılan, kobra.
- You cowardly cobra!
- Seni korkak kobra!
to catch Paula and Sam.
Paula ve Sam'i yakalamak için bir kobra gibi hazırlar.
A coven deprived of its leader is like a headless cobra :
Liderin kaybeden barınak, kafasız bir kobra gibidir :
Franz Biberkopf, strong as a cobra, but unsteady in his legs, went to the Jews on Münzstrasse.
Franz Biberkopf, kobra gibi sağlam ama ayakları sarsık Münzstrasse'deki yahudilere gitti.
You're sure?
- Saat üç yönünde üç düşman, Lider Kobra. - Emin misin?
Sure, and so he should,
Kobra.