English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Kofte

Kofte translate Turkish

1,338 parallel translation
Not when you can have a meatball.
Hem de köfte varken.
I went by Gianelli's and got meatball heroes and some chips.
Gianelli'nin yerine gittim. Birkaç köfte ve patates kızartması aldım.
- And a patty melt?
- Peki yassı köfte?
Somewhere between the patty melt and the un-toasted?
Yassı köfte ve kızarmamış tost arasında bir şey mi olur?
Oh... what can I get you, Kirk?
- Sana ne verebilirim? - Köfte ekmek ve kola.
One loaf of meat coming right up.
- Köfte hemen geliyor!
Meat loaf.
Köfte.
MEATLOAF, MASHED POTATOES AND ICEBERG LETTUCE WITH RUSSIAN DRESSING.
Köfte, patates püresi ve Rus soslu marul salatası.
SHRIMP BALLS?
Minik top köfte?
Why do you call it "meatloaf"?
Neden köfte diyorsun o zaman?
If they say spaghetti and meatballs you tell them orecchiette with broccoli raab.
Spagetti ve köfte derlerse onlara brokoli soslu "orchiette" deyin.
Any meatloaf?
Rulo köfte var mı?
By golly, those suckers almost filled me up.
Var ya, üç köfte beni neredeyse tıkıyordu.
Oh, little Meatball.
Küçük köfte.
By the way, his name is not Fat-shit Cat, it's Meatball and he's eating your crab cakes right now.
Bu arada onun adı "şişko kedi" değil, Köfte ve şu anda yengeç panelerini yiyor.
Meat loaf.
- Rulo köfte.
- Two meatballs and one pate.
- İki köfte ve baharatlı et.
- Fried dumplings, fried dumplings
- Kızarmış köfte.
- Fried dumplings!
- Kızarmış köfte.
Careful, or I'll make meatballs out of you!
Dikkatli ol yoksa, senden kalanlarla köfte yapacağım!
I never heard that Paleologos ate meatballs with cinnamon!
Öğretmenler, Paleologos'un tarçınlı köfte yediğini bize hiç öğretmediler!
- Everyone's laughing, riding and cornholing except Buster.
- Herkes gülüyor, bisiklete biniyor, köfte yapıyor, Buster hariç.
Faith stole the last meatball-and-mozzarella Hot Pocket even though I had dibs on it.
Bay Giles, Faith dolaptan son kalan köfte ve mozarella aromalı Hot Pocket'ımı çalmış, üstünde adım yazılı olmasına rağmen.
How are you doing? You order a patty melt?
Erimiş peynirli köfte mi istemiştin?
Buck up, meat loaf.
Neşelen seni rulo köfte.
- Meat loaf.
- Köfte.
Okay, so this meat loaf, is it a romantic food for you?
Köfte romantik bir yiyecek midir?
WE GOT BURGER, BURGER, CHICKEN... AND THEIR SICKLY COUSIN TOFU DOG.
Köfte, köfte, tavuk ve onların hasta kuzeni soya peyniri köpeği.
Did the flyer call the meatball?
Pilot köfte dedi mi?
- Remember the meat loaf incident of'98?
Kesinlikle, hayır. 98'deki köfte faciasını hatırlıyor musunuz?
HAVEN'T YOU EVER HEARD OF MEATLOAF?
Hiç köfte diye bir şey duymadın mı?
Thanks for the meatloaf recipe, I claim it as my own.
Köfte tarifi için teşekkürler. Yine de o benimkine benziyordu.
Meatloaf is fine.
Rulo köfte gayet iyi.
- I think there's some meatloaf in here.
- Sanırım burada köfte var. - Tamam.
Meatloaf special.
Köfte spesiyal.
I need you to take it back and exchange it for a wobbly CD rack... And some of those rancid meatballs.
Garantisi geçmeden verip yerine oynak bir CD rafı ve biraz bayat köfte alacağım.
- Some steamed cod, fried ribs, meatballs, not too big, with little starch!
- Buğulanmış morina, kızarmış kaburga... köfte, fazla büyük olmasınlar, sosu da az olsun!
Anchovies, meatballs...
Ançüvez, köfte, mantar.
You mean as opposed to, Iike, asking for my special recipe for meatloaf?
Sen gibi, gibi, aksine ortalama rulo köfte için özel tarifi soran?
Just burgers and dogs, free haircuts for the kids.
Sadece köfte ve sosis, çocuklara bedava traş.
Meatballs.
- Köfte gibi yiyeceğiz.
And then another. I wonder if there's any meat loaf left in the fridge.
hiç köfte kaldı mı?
No. Now's not the time for a plate of meat loaf.
Şimdi köfte zamanı değil.
- We'll have meatballs.
- Köfte yiyeceğiz.
We don't have any champagne 2 meatballs and a beer.
Hiçbir şampiyonluğumuz olmadı. 2 köfte ve bir bira.
Okay, a beer and meatballs for everyone.
Tamam, herkese bira ve köfte.
She hesitated between roast duck for you and meat loaf for me.
Senin ördek rostonla benim rulo köfte arasında gelip gidiyor.
Or that meat loaf is mine?
Veya şu rulo köfte meselesi.
You know, "two all-beef patties"...
İki kızarmış köfte...
Is it orange juice or meatball juice?
Bu portakal suyu mu yoksa köfte suyu mu?
Think a baby comes out like a dumpling?
Köfte kadar çocuğun dünyaya geldiğini düşünebiliyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]