Kola translate Turkish
3,210 parallel translation
I'm drinking a Coke!
Bakın, cam kola şişesinden içiyorum!
They're glass, so they must be a Coke!
O da camdan. O zaman o da kola gözlüğü!
Coke is 1.09.
- Kola 1.09 tutuyor.
I come to say I'm leaving and you sell me a Coke.
Ben sana gideceğimi söylemeye geliyorum, sen bana kola satıyorsun.
We got ourselves a regular beer macgruber here.
Kola kutusunu birayla dolduracağız.
And one case of non-alcoholic sodas, please. Tuesday night.
Bir kasa alkolsüz kola lütfen.
Drink some sodas with my buddies.
Arkadaşlarımızla kola içeceğiz.
Well, that's not a soda now is it?
Kola değilmiş değil mi.
Coca-Cola or this one?
Kola mı diğeri mi?
I want Coca-Cola.
Kola istiyorum.
Uh, is it okay if I grab a soda?
Kola alabilir miyim?
But I'd like a diet cream soda now.
Ama diyet kola alabilirim. Eğer varsa tabii.
- Do you happen to have a coke?
- Burada kola falan bulunmaz mı?
Uh, I will have a diet coke if you have.
Varsa diyet kola alabilirim.
Um, diet coke, please.
- Diyet kola lütfen.
Um... diet coke?
Ben... Diyet kola var mı?
Must Be Crazy "?
Bu gökten düşen kola kutulu olan. Çok komik bir filmdi.
A Coke. What you need is a Coke.
- Kola iyi gelir midenize.
Is Coke good for that?
Kola bulantiya iyi gelir mi ki?
A little warm Coke and :
Üstüne de sicak kola içince...
They know I'll say, "Put out that cigarette." " You have diabetes.
"Söndür o sigarayı." "Sen şeker hastası değil misin, neden kola içiyorsun?"
I'll have a coke.
Kola alayım.
Excuse me. A whisky for the gentleman and a coke for his guest.
Pardon, beyefendiye viski, misafirine de kola.
Let me take a look at that arm.
O kola bir bakayım.
And Coca Cola!
- Ve kola!
No, there's a little bit of soda in it.
Hayır, içinde biraz kola var.
- Jack and Coke.
- Jack ve kola.
- Jack and Coke?
- Jack ve kola mı?
Jack and Coke.
Jack ve kola.
Mine's a Bacardi and Coke.
Ben Bacardi ve kola içerim.
The neck-grab game.
Kafa kola alma oyunu.
Two cokes, a bourbon rocks, a glass of Merlot, and a bottle of champagne on ice.
İki kola, bir tane Burbon viski bir kadeh Merlot ilaveten buz kovasında şampanya istiyorum.
Little shot of Jack and a Coke on the side.
Biraz viski ve kola var.
Nope. No popcorn for me, but, a Coke would be delightful, Romeo.
Ben mısır istemiyorum, fakat kola iyi giderdi, Romeo.
Coke.
Kola.
Uh, I need a Twizzzzlers, a Coke and a popcorn, with extra extra arsenic, please.
Bir Twizzler bir kola, bir patlamış mısır istiyorum extra extra arsenik olsun lütfen.
If you drank water... or a coke... or juice...
Su Kola Yoksa meyve suyu mu içtiniz.
And could you please get me a soda?
Biriniz bana kola alabilir mi?
Diet Coke.
Diyet Kola.
Did you feel like you wanted to have a Coke after the scanning session?
Tarama işleminden sonra canınız kola içmek istedi mi?
I would have liked to have had a Coke after the scanning session.
Tarama işleminden sonra Kola içmek istemiştim.
Have some more Coke.
Biraz daha Kola iç.
There are cardboard boxes, an old metal chair, a can of soda, which was a gift, two lamps, light bulb, thread, fabric... And some really creepy mannequins.
Karton kutular var, eski bir metal sandalye hediye olarak verilen bir teneke kola kutusu iki avize, bir ampul, ipilikler, kumaşlar ve boktan bir kaç plastik manken var.
Hang on, I got to make a quick wire stripper out of the soda can.
Bekle, kola kutusundan hemen bir kablo sıyırıcı yapayım.
It's not like you have a trauma team... to stand by to stitch an arm back on.
Gerçekçi olalım. Bir kola dikiş atmak için hazırda bir sağlık ekibinin beklemesine gerek yok.
Somebody has GOT to get me a Cherry Coke! What?
Biriniz bana Kirazlı Kola almalı!
Rum and Coke, please.
Rom ve kola, lütfen.
We used to eat fries and drink Cokes after school.
Okuldan sonra patates yer kola içerdik.
I'll have a coke please, Keith.
Ben kola alayım, Keith.
I'll have another Jack and coke.
Ben de bir Jack ve kola alayım.
- Sure.
Ben bir diyet kola alabilirim.