Kole translate Turkish
4,525 parallel translation
Being a slave is really hard work. I know.
Köle olmak zor zanââttır.
Also, Marcus. Not a criticism but acting wise, it might be a bit more realistic if your slave character is a bit more sad and hunchy.
Marcus, eleştirmek gibi olmasın ama eğer köle rolündeyken biraz daha üzgün ve kambur durursan çok daha gerçekçi olacaktır.
Oh. Don't worry about that, slave.
Sen kafanı yorma köle.
They will enslave you!
Seni köle yapacaklar!
- Servile, even?
Hatta köle gibi?
Oh, so I'm supposed to be grateful for this slave status, huh?
Bu köle mevkisi için sana minnettar olmalıyım, öyle mi?
Bondage.
Köle oyunu.
Now, could it be the the case that the gods directed building of them to the people below?
Şimdi bu, tanrıların ; aşağıdakileri onları inşaa etmesi için, insanları köle gibi yönlendirdikleri bir durum olabilir mi?
Bondage five! Whoa.
Çak bir köle beşliği!
Whether you're from low class or a servant, whether you're a merchant or a noble, whether you're a man or a woman, it only matters if you share the same goal.
Asil de olabilirsin, bir köle de,... ya da tüccar veya köylü,... kadın ya da erkek, Sadece aynı amacı paylaşmak gerekir.
? nd two salaries : one for the privileged people from EDF and one for the slave workers.
Biri EDF'den ayrıcalıklı kişilere ve biri de köle işçilere.
Oh, before you go, gentlemen, I'm on the organising committee for the Manchester Ladies'Anti-Slavery Society...
Gitmeden önce beyler Manchester Kadınları Köle Karşıtı Toplumu'nu organize ediyorum.
! This isn't one of his slave plantations!
Burası onun köle kamplarından birisi değil!
They're living worse than half the slaves I ever knew.
Onlar kötü yaşıyoruz yarısı köle daha Şimdiye kadar biliyordu.
A home security system to a dog is like the cotton gin to a slave.
Bir köle için çırçır ne ise, bir köpek için de güvenlik sistemi odur.
Sully is the FBI's most wanted, but all his mother has to do is snap her fingers, and he jumps.
Sully, FBI'ın en çok arananlarından biri. Ama annesinin parmaklarını şaklatması, Sully'nin köle olmasına yetiyor.
- They're animals. - They were brought here by slave ships.
- Buraya köle gemileriyle getirildiler.
Slave, finish the Avengers.
Köle, İntikamcılar'ı bitir.
Slave, no!
Köle, hayır!
I was thinking how ironic it is that Abraham Lincoln freed the slaves, yet he himself was a slave to a weird beard style!
Abraham Lincoln'nün köleleri azat etmesine rağmen kendisinin de acayip bir sakal stiline köle olmasındaki ironiyi düşünüyodrum!
That last one was bestowed on me from a slaver in Burundi last week.
Son tabir geçen hafta bana bir köle taciri tarafından söylendi.
Uh, no, slave.
Olmaz, köle.
They treat their women as slaves.
Kadınlara köle gibi muamele ederler.
I was sold into slavery, but I lived.
Köle tüccarlarına satıldım, ama sağ kaldım.
I know the Shop made you a slave, and they turned you into some--no!
Dükkan'ın seni bir köle hâline getirdiğini biliyorum. Sonra da seni- - Hayır!
Megatron, you would just try to conquer Cybertron all over again, and enslave anyone who refuses to pledge allegiance to you.
Megatron, sen yine Cybertron'un her yerini fethetmeye çalışacak ve sana bağlılık yemini etmeyenleri köle yapacaksın.
That is a common hub, a slavhub.
Şu, bir yaygın inbot, bir köle inbot.
- Do not tell me you have a slavhub!
- Bir köle inbotunuz olduğunu söyleme sakın!
- She's not a slave.
- Köle değil!
She really is not a slave.
Gerçekten köle değil.
Unfortunately, that grand being was more comfortable with you as a slave, and you still aren't allowed to elect your fair hero.
Ne yazık ki büyük olmak daha rahat bir köle olarak sizinle, ve hala izin verilmez sizin adil kahraman seçecek.
♪ and I've been working like a dog ♪
# Bütün gün çalıştım köle gibi #
- Bondage five! - Whoa.
Çak bir köle beşliği!
Uh, forget the Master I had for five years who kept me in indentured servitude...
Beş yıl boyunca beni sözleşmeli köle olarak tutan o adamı unutalım.
People believe that they are free, but the reality is they've never been more enslaved.
İnsanlar özgür olduklarına inanırlardı ama aslında asla o kadar köle olmadılar.
All right, what you want to create is a slave parallel wiretap.
Pekâlâ, yapmak istediğin şey paralel bir köle hattı oluşturmak.
Now you need to create your slave.
Şimdiyse köle hattı oluşturman kâfi.
My mama was a slaver's daughter in New Orleans.
Annem ise New Orleanslı bir köle tacirinin kızıydı.
You kidnap an entire people, make them slaves, it's 300 years later and we can't put it back together again.
Bir milletin tamamını kaçırıp köle yapıyoruz ama aradan 300 yıl geçmesine karşın bunu düzeltemiyoruz.
I believe you'd sell me into slavery for a story.
Bir haber uğruna beni köle olarak bile satabileceğini düşünüyorum.
Why should he be when he has you to do the slave labor?
Senin gibi köle varken neden olsun ki?
Your husband's a slave driver.
- Kocan köle gibi çalıştırılıyor.
Madam Campo doesn't free children from slavery.
Bayan Campo köle olan kızları serbest bırakmıyor.
Floriana Campo is the largest distributor of enslaved children in the eastern hemisphere.
Floriana Campo doğu yarımkürede köle çocuk ticaretini yapan en yetkili kişi.
Oh, who are you?
- Çekil yolumdan, köle.
Out of my way, slave. Who you calling a slave, bitch?
- Sen kime köle diyorsun, sürtük.
Everything you got, you got from us.
Bizi kara büyüsüyle onurlandıran vudu bilen köle kız. Tituba.
You made her a slave.
- Onu köle yapan sizdiniz.
Get back to work before I smack you, slave.
Suratına tokadı yemeden işine dön, köle.
Fiona? The witch freed me only to make me a slave.
Cadı, sırf beni köle yapmak için özgür kılmış.
Slave, wait.
Köle, dur biraz.