English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Kraken

Kraken translate Turkish

157 parallel translation
Let loose the lKraken!
Kraken'ı serbest bırak!
Persuade your devoted Lord Poseidon to let loose the lKraken on the city.
Poseidon'u ikna et ; Kraken'ı şehrin üzerine salsın.
Let the lKraken destroy Joppa as it destroyed Argos!
Kraken Argos'u yok ettiği gibi Joppa'yı da yok etsin!
A sacrifice suitable for the Kraken.
Kraken'a uygun bir kurban.
She must be delivered to the Kraken at sunset or else the Kraken will destroy Joppa and everyone within the city.
Gün batımında Kraken'a verilecek yoksa Kraken Joppa'yı ve şehirdeki herkesi yok edecek.
There must be a way to kill the lKraken.
Kraken'ı öldürmenin bir yolu olmalı.
- Even if you find them even if they show you a way to defeat the lKraken you may not live to exploit their advice.
- Onları bulsan bile sana Kraken'ı alt etmenin yolunu gösterseler bile onların öğüdünü tutacak kadar yaşamayabilirsin.
He will find the lKraken somewhat more formidable than Calibos.
Kraken'ı Calibos'tan daha zorlu bulacak.
How may a mortal man face and defeat the lKraken?
Ölümlü bir insan Kraken'ı nasıl yenebilir?
The lKraken is invulnerable.
Kraken yenilmezdir.
But a way even more dangerous than the lKraken itself.
Ama o yol Kraken'ın kendisinden de tehlikeli. - Söyle.
- As difficult and dangerous...
- Bu iş 1000 Kraken'ı...
- Your only chance against the lKraken.
- Ama Kraken'a karşı tek şansın bu.
Release the lKraken.
Kraken'ı bırakın.
( Snorting, muttering )
Kraken de uyandı. Rahatsız etmedik ya Peder Hackett?
Ah, the kraken awakes.
Göt bisküvisi!
Kraken, Marty Kraken.
Kraken, Marty Kraken.
Kraken was a low-life, a punk, a nobody.
Kraken serserinin, pisliğin tekiydi, önemsiz biriydi.
What did Eddie do to the Kraken kid?
Eddie, Kraken'a ne yaptı?
By the way you remember a kid called Marty Kraken that hung himself with a sheet in one of your cells?
Bu arada Marty Kraken adında bir çocuk hatırlıyor musun? Hücrelerinizden birinde kendini bir çarşafla asmıştı.
It's Kraken.
Kraken.
Charlie Kraken.
Charlie Kraken.
The survivor called it the Kraken, a legendary Norwegian sea monster with arms a quarter mile long.
Sağ kalan kişi ona Kraken adını takmıştı- - Norveç efsanelerine göre 30 metre kolları olan efsanevi bir su canavarı,
MILO : Where's the Kraken?
- Nerde bu Kraken?
- The Kraken?
- Kraken'mı?
Folklore or not, there is a connection between the Kraken and this town.
Masal olsun olmasın bu şehirle Kraken arasında bir bağ var,
- Volgud is controlling the Kraken.
- Volgud Kraken'ı kontrol ediyor, - Nasıl?
If we can rattle Volgud's concentration, he'll lose control over the Kraken.
Volgud'un dikkatini dağıtırsak Kraken'in üzerindeki hakimiyetini kaybeder,
Get to the sub pods. We have to stop the Kraken from getting out.
Kraken'in çıkmasını önlememiz lazım,
Our best chance to trap the Kraken is to seal him inside.
Onu en iyi yakalama şansımız içeri kitlemek,
It's not Volgud. It's the Kraken.
Bu Volgud değil, Bu Kraken,
Of course. The Kraken is the one with the mind powers.
Tabii ki, Beyin gücü olanı Kraken,
Oh, yeah, you won't find the Kraken in any biology book.
Hiç bir bioloji kitabında Kraken'e rastlayamayız,
Now that there's no Kraken, it's left to people like Inger Allyson to raise their little ones in peace.
Kraken artık olmadığına göre, it's lnger Allyson gibi insanlara kaldı Çocuklarını barış içinde büyütmek,
Well, there was that Indian wind god, spirit, whatever, Kraken.
Bir de rüzgar tanrısı vardı Kraken,
Yeah, the Kraken might have been a god.
Kraken tanrı olablirdi,
- Like a kraken's tooth.
- Cracken'in Dişi gibi bir şeye.
Slumbers deep like the kraken.
"Kraken" gibi derinlerde yatıyor.
There was this earthquake, and the ground opened up, and this giant monster that looked like Kraken came out, only he was made out of glass.
- Yani kristal manzaralar görmedin mi? - Hayır, öyle bir şey görmedim. Sonra Kraken'e benzeyen ama camdan yapılmış, dev bir canavar çıkıyordu.
Ever see it?
- Kraken mi?
So, all we're dealing with is Reverend Lavory.
- Yani Kraken de karanlık bir varlıktır. - Öyle gibi.
The Kraken.
Kraken.
Imagine, the last thing you know on God's green earth is the roar of the Kraken and the reeking odour of a thousand rotting corpses.
Düşünün, Tanrı'nın güzel yeşil dünyasında hatırladığınız son şey Kraken'ın kükremesi ve binlerce çürümüş leşin kokusu.
And let this day be cursed by we who ready to wake the Kraken.
Ve bugün lanetli gün olarak anılsın, çünkü Kraken'ı uyandırmak üzereyiz.
Kraken!
Kraken!
- Kraken!
- Kraken!
We don't want the Kraken to catch us.
Kraken'a yakalanmak istemeyiz.
And I don't think it's Kraken, anyways.
Ayrıca, onun Kraken olduğunu sanmıyorum.
Krahken's how it's pronounced in the original Scandinavian and Kraken's closer to that.
İskandinavya'da Krahken diye telaffuz edilir. Ve Kraken da buna yakındır.
- The Kraken.
- Kraken.
I mean, the Kraken is a dark presence.
İşte o an uyandım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]