Kudzu translate Turkish
23 parallel translation
Frost on the kudzu.
Kudzuda çiğ.
You'll climb the thick kudzu vines that wrap the Sears Tower.
Sears Kulesi'ni saran kalın sarmaşıklara tırmanıyorsun.
- Kudzu.
Susan'ın baş ağrısı için. - Japonsarmaşığı.
It's spreading across campus like kudzu weed.
Kampüste Japon sarmaşığı gibi yayılıyor.
Yeah, that vine on the bones- - it's kudzu.
Kemikteki bitki sapları- - Bunlar kudzuya ait.
- There's kudzu fields just up... - Jack. Yeah?
- İleride japonsarmaşığı tarlası var -
But one showed signs of alien DNA, the strands intertwining with human DNA like kudzu in a Northwestern rainforest.
Ama bir tanesinde uzaylı DNA'sı izi vardı. İplikleri insan DNA'sıyla birbirine geçiyor. Kuzeybatı yağmur ormanlarındaki japon sarmaşığı gibi.
Okay, you know, I don't know if you ladies know this, but that lovely vine you planted back there is kudzu.
Siz hanımlar bunu biliyor musunuz bilmiyorum ama, o diktiğiniz asmada kudzu var.
Kudzu?
Kudzu mu? Kudzu mu?
Kudzu? ! This never would've happened under Lemon's reign.
Lemon görev başında olsaydı böyle şeyler olmazdı.
Kudzu.
Kuduz.
Kudzu excretes isoflavone aglycones to break down the surface of the bone so the roots can attach.
Kudzu kökleri tutabilsin diye kemik üzerine izoflavon ve aglikon salgılar.
Yeah, the kudzu fed on the rest.
- Gerisini de kuduz yemiş.
No problem. Severing the roots around the orifices loosens the kudzu's hold.
Sorun değil, deliklerin etrafındaki kökleri kesersek kuduzunun tutuşu gevşer.
The kudzu seemed to love it.
Kuduz bunu seviyor gibi.
Well, given the rate of growth of the kudzu, I'd say nine.
Kudzunun büyüme hızına bakarsak, ben dokuz derim. - Sekiz?
He was discovered being devoured by a patch of kudzu along the side of State Route 32. Really?
32 No'lu eyalet yolunun yanında bir kudzu parçası tarafından sindirilirken bulduk.
But it wouldn't explain why someone would dump him into a pile of kudzu.
Ama birinin onu kudzulara atmasını açıklamaz.
So I found duck poo, pig bristle and goat hairs in the kudzu run-off.
Kudzunun toprağında ördek dışkısı,.. -... domuz ve keçi kılı buldum.
I found a compound of propylene glycol, glyceryl stearate and hydrolyzed lupine protein from the kudzu runoff.
Kudzuda, propilen glikol, gliseril stearat ve hidrolize lüpen proteini buldum.
And as a result, western culture is spreading like kudzu.
Sonuç olarak, batı kültürü kudzu gibi yayılıyor.
Like the earth, like kudzu.
Yeryüzü gibi, kudzu gibi.
- Kudzu is a parasite.
Kudzu bir parazit.