Lean forward translate Turkish
200 parallel translation
Lean forward and go with him.
Öne eğil, onunla git.
Instruct your mistress to lean forward.
Hanımına öne eğilmesini söyle.
Now, lean forward. And we'll vibrate the vertebraes.
Şimdi öne eğil de omurganı titreştirelim.
If you lean forward, there's the high voltage.
Öne doğru eğilirsen, yüksek voltaj var.
Lean forward so you can see.
Eğil biraz, o zaman görürsün.
Lean forward, please.
Lütfen öne doğru eğilin.
Lean forward.
Öne doğru uzan.
Lean forward.
Öne eğil.
Lean forward, you're sliding too far back. That's it!
Biraz öne doğru gelin!
That's fine. Now lean forward a little.
Güzel.
- Now lean forward and lie down.
Yavaş. Şimdi, ileriye doğru git ve kımıldama.
After you circle, you stop on your mark stage left, lean forward in the saddle, face the audience, wave, greet them...
Gidelim. Döndükten sonra, sahnenin solunda duracaksın. ... öne doğru eğilecek, seyirciye dönüp onlara selam vereceksin.
Hey, Super Chief, will you lean forward so I can get the front wheel down?
Bana bak, Süper Şef... az öne eğil de ön tekerleği aşağı indireyim?
When he leans back, you lean forward.
O geri yaslanınca, sen öne eğil.
Don't lean forward!
Öne düşmeyin!
Don't lean forward!
Öne eğilmeyin!
At my age, sometimes you lean forward and suddenly your head is in another reality.
Benim yaşımda, bazen öne doğru eğilirsin ve aniden kendini başka bir gerçekliğin içinde bulursun.
Okay, lean forward against the glass like this
Tamam, şimdi cama şu şekilde yaslanın.
Now, when I say go, you lean forward slowly and drop it right in the funnel.
Şimdi ben tamam deyince, yavaşça öne gel ve parayı delikten aşağı bırak.
Lean forward and choke yourself!
Öne eğil ve kendini boğazla!
You put your wrist into it, you lean forward, and you put a lot of weight in there.
Bileğini koy, öne doğru eğil,... ve baskı yap.
Lean forward.
Öne doğru eğilin.
Lean forward.
Pekâlâ. Öne eğilin.
Now, lean forward. Lean. All right, just a second.
Sadece bir saniye, hayır acele etme.
- Bend your knees. Lean forward.
Dizlerini kır.
Just lean forward and jiggle your feet.
Hemen öne doğru eğil ve hafifçe ayaklarını salla.
All you do is lean forward and kiss, like this.
Şöyle uzanıp öpeceksin. Şöyle.
Lean forward a little bit.
Öne eğil biraz.
I'll lean forward now and I'll show more cleavage.
Arkama yaslanacağım ve dekoltemi daha fazla göstereceğim.
I lean forward,
Öne doğru eğildim,
Now lean forward.
Öne eğilin.
It's better when I lean forward.
Öne eğilince daha az.
Lean forward. - Oh, no.
- Boşaltıyorum.
And I lean forward and whisper...
Ve eğilip ona şunu fısıldıyorum...
All right, lean forward.
Tamam, öne doğru eğil.
Very good Lean forward...
Başınızı yatağa eğin.
Lean forward, skirt-less.
Öne eğil, eksik etek. Öne eğil.
Can you lean forward?
Öne eğilir misiniz?
But I can't reach the window, because if I lean forward, I am slice and diced.
Ama pencereye ulaşamam, çünkü eğer ileri gidersem, dilimlenirim.
I need you to lean forward.
Öne doğru eğilin.
Can you lean forward?
Eğilebilir misin?
Lean forward!
Öne Doğru.
Lean forward, please.
Öne eğil, lütfen.
Keep your broom steady, hover for a moment then lean forward slightly and touch back down.
Süpürgeyi dengede tutun, bir an için bekleyin. Hafifçe öne eğilin ve arkasını yere değdirin.
Lean right forward.
Öne eğil.
Sit a bit forward and lean back.
Biraz ileri doğru gel ve sırtını arkana yasla.
Lean forward.
Biraz eğil.
When Sir leans forward, you lean back.
Sör öne eğilince, geri yaslan.
Lean forward, goddammit.
Boşaltacağım, lanet olası!
Lean forward.
Öne eğilin.
Could you lean a little forward, Mr. Wah?
Ama farklı.