English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Let's see some i

Let's see some i translate Turkish

75 parallel translation
Let's see. I was out with some other students on a walking trip... and pretty soon we came to a dragon sitting in an automobile... who told us there was a magic pool in the forest.
Öğrenci arkadaşlarla yürüyüşe çıkmıştık çok geçmeden arabada oturan bir ejderhayla karşılaştık ormanda sihirli bir göl olduğunu söyledi bize.
Uh... let's see, I had a wire from Lila... telling me she was gonna marry some millionaire or something.
- Ha... Bakayım, Lila'dan bir telgraf aldım... Milyonerin biriyle evleneceği gibi bir şey söylüyordu.
- Now, let's see shall I get you some papers?
- Şimdi... Sana gazete alayım mı?
Let's see, we're gonna need some scenes with the two of us together, so the world can see how much younger and thinner I am.
Karşılıklı sahnelerimiz olmalı böylece herkes ondan daha genç ve ince olduğumu görür.
Let's see if we can find some dog food. I don't like this.
Bakalım biraz köpek maması bulabilecek miyiz.
[PAO] Let's, uh, cycle through some of our consumables... and other items this morning, and I'll tell you what we see.
Tükettiklerimizi temizleyip toparlanalım, ardından durumumuzu açıklayacağım.
Let's see some I.D.
Kimliğini görelim.
Just in case this new fall season, you know, shall we say, blows I've been fooling around with some ideas for new shows. Let's run this up the flagpole, see if it waves.
Olur da bu sonbahar sezonu çuvallarsa diye birkaç yeni program fikri geliştirdim.
Let's see if I can get some leverage here.
Belki manivela ile halledebilirim.
Let's see now, we have extra company, 1-2-3, so I'll get some glasses and you can ask me this important question
Şimdi bakalım. Fazla misafirimiz var. Bir, iki, üç.
Let's see if I can move some of this stuff out of the way here.
Bakalım şu şeyleri buradan çıkarabilecek miyim?
I appreciate your enthusiasm, Ensign, but before we indulge in too much speculation, let's see if we can back up your assumptions with some facts.
Gayretini takdir ediyorum Teğmen Fakat spekülasyonlara bu kadar dalmadan önce, Varsayımlarınızı gerçeklerle destekleyebiliyor muyuz, bir bakalım.
I want to see one body with four legs! Let's see some joy!
Dört bacaklı bir vücut görmek istiyorum.Biraz neşe görelim.
"I used to see you outside my father's store and then we went on some dates and you let me have sex with you."
"Seni babamın dükkanının önünde görürdüm ve sonra çıktık ve seninle sevişmeme izin verdin."
See, I let you run with this project... this minefield of a project... because I thought it'd do you good to be stuck with some consequences.
Anlıyorum, bu proje üzerinde çalışmana müsaade edeceğim... bu proje tam bir mayın tarlası... çünkü, bazı sonuçlarla sıkıştığında... başarılı olacağını düşünüyorum.
Let's see some I.D.'s, boys.
Kimliklerinizi görelim beyler.
Let's see some I.D., Charles.
Kimlik görelim Charles.
Well, because I came here for the wrong reason- - so all the cool kids would see me with the school's most popular girl, and I let you believe that we had... hopes for some sort of a future
Çünkü buraya yanlış bir nedenle geldim. Okulun en havalı çocukları beni okulun en popüler kızı ile görsün istedim. İnan bana bizim için..
Hey, man. Let's see some i.d.
- Kimlik görelim.
There's, let's see, the guy with the mustache smokes-a-lot lady, some kids I've seen and the red-haired guy who does not like to be called Rusty.
Bir bakalım... Bıyıklı adam var, çok sigara içen kadın var, birkaç çocuk var, bir de kızıl saçlı Rusty diye seslenilmekten hoşlanmayan adam var.
I just want you to feel some honest emotions and then let's see how you do with that, all right?
Duygularını dürüstçe ortaya koymanı istiyorum. Sonra da bakalım bununla nasıl baş edebileceksin tamam mı?
Let's see some I.D.
Bir kimlik görelim, bakalım.
But see, we're all there trying to map out a game plan and rehearsal schedule... and I'm sure whatever you two are talking about here... is so much more fascinating and important and, let's just say it, fun... but I'd really like to get an'A'on this assignment, and to do that... you'll have to discuss your sock hops and clambakes some other time.
Şurada plan yapmaya çalışıyoruz. Eminim konuştuğunuz konular çok daha ilğinç,.... ... önemli ve eğlencelidir, ama bu ödevden A almak istiyorum.
Let's see if I can find some real action around here.
Bakalım buralarda gerçek bir aksiyon görebilecek miyiz?
Let's see, may be I could manage for some transport for you tomorrow morning.
Bakalım, belki sizin için bir araç ayarlayabilirim yarın sabah.
Say, there's some kids playing baseball. All I see is the one kid they won't let play because he tells corny jokes.
Bazen beyzbol oynarken kötü oynadığı için, kulübede oturan çocukları gördüğümde,
Boy is he a prize. All right I'll tell you what. Let's send the money to the lab, and see if we can get some fingerprints off it.
Parayı laboratuvara gönderip üstünde parmak izi arayalım.
Let's see some I.D.
Kimlikleri görelim.
Let me see if i've got this straight... you two met, fell in love, and spent eight years together in some kind of alternate reality.
Bakalım doğru anlamış mıyım... siz ikiniz tanıştınız, aşık oldunuz, ve bir çeşit sanal dünyada sekiz yıl geçirdiniz.
Okay, let me see. Maybe some glitter, a disco ball... uh-huh. I want a big sign that says "jackie."
Tamam, bakalım, belki biraz parlak ışık, disko topu... uh-huh. "jackie." yazan büyük bir tabela istiyorum.
Let's see if I can find some food for you.
Bakalım, sana yiyecek bir şeyler bulabilecek miyiz?
Now let's see some of these moves I've heard so much about.
Şimdi şu, çok bahsettiğin yazışını görelim.
Let's see, I told you about the cake and, oh, can you take some movies this time?
Bir bakalım, pastayı söyledim zaten. Bu sefer biraz film çeker mısın?
Let's just see if I can find some ways to return your favour.
Bir ara sana iyiliğinin karşılığını vereceğim.
Uh, let's see, I got 10 % off a Netflix membership, uh... some nice Cracker Barrel Cheddar, assorted lotions, and a little plastic champagne bottle full of jelly beans... and a little bear.
Bakalım, 10 % indirimli Netflix üyeliği, biraz çedar peyniri, çeşitli losyonlar, içi jelibonla dolu bu küçük plastik bir şampanya şisesi ve de küçük bir ayı.
Come on. let's see some i.d.
Hadi. Kimlikleri görelim.
Let's see if I got some chocolate here.
Bakalım, burda biraz çikolata kalmış mı?
Let's just see what the evidence tells us. Okay. Now, I got some pressure distortion, there, but, uh, think I've got enough to make a comparison.
Basınçtan biraz yamulmuş ama karşılaştırma yapabilirim.
.. it's some kind of cat door, or something. I can see the... Let me move so I can see the....
Bir saniye, biraz hareket etmem gerek ki göreyim...
Let's see, I'll spread some Qs around.
Bakalım, etrafa bazı Q'lar yayılmıştı.
Let's see, I've been arrested I watched a cop get murdered by some psycho bitch who tried to kill me.
Bir bakalım, tutuklandım beni öldürmeye çalışan psikopat bir sürtüğün bir polisi vurduğunu gördüm.
Let's see some hustle, Champ. Oh, you bet I will.
- Canına oku onların şampiyon.
Okay, come on, guys. I'll count to 30 and let's see if we can find some new hiding places this time.
Tamam, hadi çocuklar, 30'a kadar sayacağım ve bu kez saklanabilecek yeni yerler bulabilecek misiniz görelim.
Let's see, I'll take half a pound of that Jamaican passion and gimme some of that purplish stuff too.
Bakayım, yarım kavanoz Jamaika aşkı alayım, biraz da morumsu şeylerden ver!
Let's see if I'm lucky this time... If I win, I'll give you some.
Bakalım eğer bu sefer şans yüzüme gülerse eğer para kazanırsam, sana da biraz veririm.
Let me see some I.D. It's okay.
Kimliğinizi göreyim. Sorun yok.
Well, let's see, I watched some Phineas and Ferb...
Bir bakayım. "Phineas ve Förb" ü seyrettim.
- Let's see some I.D.
- Kimlik görebilir miyim?
Well, you know, not so long ago, I was a bartender, so let's see if I can go work some magic.
Biliyorsun ki, kısa sıra önce bende barmendim. Hadi biraz sihir yapalım.
- All right, let's see some I.D.
- Pekâlâ kimliklerinizi göreyim.
I just need to check some details on, let me see, the name's Drummond.
Sadece bir kaç detayın üzerinden geçmeliyim. Bir bakayım. İsim, Drummond.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]