English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Let

Let translate Turkish

666,521 parallel translation
That's ridiculous. You can't let what one woman says in a grocery store define who you are.
Bu saçmalık, marketteki o kadının senin kim olduğunu söyleyerek seni tanımlamasına izin veremezsin.
Wow. I guess I just got ground down by years of people treating me like an errand boy, and I just let them walk all over me.
Vay be, Sanırım insanların yıllar boyunca bana ayakçı çocuğu gibi davranmalarına göz yumdum, ve üstümden geçmelerine izin verdim.
Let's just stop for you.
Sizin için durayım.
If you figure it out, let me know. "
"Bunu öğrenirseniz bana da söyleyin."
At which point my dad... who's very big and mean and Irish and didn't let us shout in the house... he'd come stomping up the stairs, like, "Who's shouting in the house?"
Bu noktada iri, haşin ve İrlandalı olan, evde bağırmayı yasaklayan babam ayaklarını vurarak merdiveni çıkıp "Kim evde bağırıyor?" derdi.
"Let's dress sexy and get out of the house."
"Hadi seksi giyinelim ve evden çıkalım."
Don't let anyone tell you otherwise.
Kimseye aksini söyletmeyin.
Let's minimize the trauma.
Travmayı en aza indir.
Ring the vet, let them know we're on the way.
Veterineri ara, yolda olduğumuzu söyle.
Let me tell you what I used to do when Christy was a teenager.
Sana, Christy gençken ne yaptığımı anlatayım.
"Let's not call, let's just show up."
"Aramayalım, bir uğrayalım."
Let me be here for you now.
Bırak da şimdi yanında olayım.
- Let's go to sleep.
- Hadi uyuyalım.
Okay, well, let's just finish the ceremony.
Tamam, pekâlâ haydi töreni bitirelim.
Let's hurry and puncture a hole in the drive shaft.
Acele edelim ve tahrik milinde bir delik açalım.
How about we try and keep our mind off things? Uh... let's go over your wedding to-do list.
Zihnimizi bu tür şeylerden biraz uzak tutmaya ne dersin?
Let's-Let's talk location.
- Tamam. Gel mekânı konuşalım.
Would you just let it fly already?
Şunu bırak da uçsun be adam!
All right, let's climb.
Pekâlâ, tırmanalım haydi.
I have a way to make it so that they can't let go. Whoa, whoa, whoa, whoa, whoa.
Bunun için bir yol biliyorum bu sayede halatı bırakamayacaklar.
All right, now, I'm gonna let the cable run along the wire, never letting it rest for too long, so I don't send too much current to their bodies at once.
Halatın, kabloya serbestçe sürtünmesine izin vereceğim ve asla çok uzun tutmayacağım böylece bedenlerine bir defada çok fazla akım göndermeyeceğim.
Cabe, let's go.
Cabe, gidelim.
Sometimes if someone is your friend, you let them do stuff for you, like give you a cloak or help plan a wedding, even if you don't want it.
Bazen biri arkadaşınsa, senin için bir şeyler yapmasına izin verirsin bir pelerin vermesi ya da düğün planına yardım etmesi gibi istemesen bile.
All right, well, let's get to work.
Pekâlâ, o zaman işe koyulalım.
Boys, let's feed the dragon.
Çocuklar, haydi ejderhayı besleyelim.
Couldn't let my friend go into battle without me.
Arkadaşımı bensiz savaşa yollayacak halim yoktu ya.
♪ And the unhappy ending, let that be the Queen's ♪
# Bırak, "mutsuz son" Kraliçe'nin olsun #
♪ Now let our song show the powerful magic ♪
# Şarkımızın yapabileceği güçlü sihri #
Grumpy : ♪ It's time to work, let's go ♪
# Geldi zamanı, çalışıyoruz devamlı #
Let's go.
Gidelim.
And I can't let her do that.
Buna göz yumamam.
Let me help.
Bırak yardım edeyim.
- Let's go.
- Gidelim.
♪ Some say let it go ♪
# Bazıları diyor unut gitsin #
Let me guess, you're here to talk me out of going up against the Black Fairy.
Tahmin edeyim, Kara Peri'nin karşısına çıkmamı önlemeye geldin.
Let's start the Final Battle now.
Son Savaşı şimdi başlatalım.
And you helped me build a family, and that let me do things I never thought I could.
Ve bir aile kurmama yardım ettin... Sayende yapabileceğimi bile bilmediğim şeyleri yapabildim.
- ♪ Now let our song show the powerful magic ♪ - ♪ Love doesn't stand a chance ♪
- # Şarkımızın yapabileceği güçlü sihri # - # Hiç şansı yok, karanlık onu ezen #
♪ Let us see how strong you are ♪
# Görürüz ne kadar güçlüsünüz #
Just let them go.
Bırak gitsinler.
♪ Let villains cast their curses ♪
# Boş ver kötüler lanetlerini yapsın #
We'll let Dr. Kenyatta handle it.
Bu işi Dr. Kenyatta'ya bırakacağız.
Let's get this convoy going, soldiers.
Hadi bu konvoyu götürelim, askerler!
So... let me just... recap.
İzin ver... yeniden özetleyeyim.
Let him go!
Bırak onu!
Let's do it.
Hadi yapalım şunu.
- Let me help you get Isaac back.
- Isaac'i geri almanıza yardım edeyim.
And Reiden would have to let my son go.
Ve Reiden oğlumu bırakmak zorunda kalır.
Let me ask you this :
Şunu sorayım :
Let's go.
Tamam, hazır.
Let me ask you something.
İzin ver sana bir şey sorayım,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]