Limite translate Turkish

Because we'd reached the limit set by regulation

Sebep olarak da, kuralların belirlediği limite geldiğimizi söyledim.

The ultimate. We go all the way to the limit.

En yükseğe, limite gideceğiz.

There's only one of its kind.

Limite sadece bir kişi geldi.

- You did go to the limit?

En son limite çıktın mı?

Sounds like you didn't go to the limit.

- En son limite çıkmamışsın anlaşılan.

- To what limit?

- Hangi limite kadar?

Of course, and we don't wanna limite ourselves.

Tabi ki. Kendimizi sınırlamayı istemeyiz.

Well, when I got there they told me I was special and had a high place in the Church which could be one of the 12 apostles perhaps President that Heaven...

Neyse bu bir tür limite dayanıyor çünkü çok fazla değişiklik söz konusu olabiliyor

I'll squeeze you in before Hardy McNimman.

Sizi son limite kadar zorlarız, dedim.

- Money plays, up to the limit.

- Parayla oyun, limite kadar.

I go four times a week, so we're not even close.

Ben haftada 4 defa gidiyorum, limite yaklaşamıyoruz bile.

Her bank balance is $ 18 and her credit cards are maxed out.

Bankada 18 doları var. Kredi kartları da limite ulaşmış.

They call it getting high of the raw pleasure of faking yourself lo the limit and playing with danger.

Buna ; uçmak, kendini son limite uydurmanın çiğ zevki ve tehlikeyle alay etme diyorlar

We'll, uh, we'll drink until we reach our legal limit, ooh.

Yasal limite kadar içeriz. Belki taksi bile çağırırız.

They maxed out our card.

Kartımızı en üst limite ulaştırdılar.

Mario Peixoto's film Limite, made in Brazil, when the director was just 19, was called "very beautiful"

Brezilyalı Mario Peixoto filmi "Limite" yi 19 yaşında çeker.

Limite seems to have been the most remarkable and pensive of them.

"Limite" bunların en göze batanı, en duyarlı filmidir.

None of us made the limit.

Hiçbirimiz limite ulaşamadık.

We have very limite resources here.

- Kaynaklarımız çok kısıtlı burada.

I gave him a dozen. So each is good for about two grand before it needs to be tossed.

- Ona bir düzine kart verdim ve her biri iptal olmadan önce 2 bin dolarlık limite sahipti.

Sounds romantic, doesn't it?

Cooper'ın kredi kartları en üst limite ulaşmış.