Locate translate Turkish
3,195 parallel translation
You locate Captain Sullivan?
Baş Komiser Sullivan'ın yerini buldun mu?
Look, if you do locate Jensen, let me know because there's some DNA under Morgan's fingernails that might be the killer's.
Eğer Jensen'ın yerini bulursan bana bildir çünkü Morgan'ın tırnaklarında DNA örnekleri var, katile ait olabilir.
Your guy checked in several hours ago, but we haven't been able to locate him.
Adamınız birkaç saat önce giriş yapmış ama yerini belirleyemedik.
I couldn't locate Sam.
Sam'i goremedim.
But as yet, we haven't been able to locate her.
Ama bundan önce onun nerede olduğunu bilmiyoruz.
You need to locate some transport immediately.
Derhal yeni bir yere geçmeniz gerekiyor.
Now, okay, now, now, now... Can we locate Mayor Lavon Hayes? And also Ruby Jeffries?
Tamam, şimdi, Başkan Lavon Hayes ve Ruby Jeffries nerede bulabilir miyiz?
I understand you can locate certain items.
Anladığım kadarıyla bazı eşyaların yerlerini saptayabiliyorsunuz.
Knowing the evil won't help you locate the astrolabe.
Kötülüğü bilmek usturlabı bulmanı sağlamayacak.
And I have not found anything yet to help you locate the astrolabe.
Ve usturlabı bulmayı sağlayacak bir şey de henüz bulamadım.
But I'll try to locate it.
Ama bulmaya çalışırım.
And if you locate her, you will take a photograph of her, nothing more.
Eğer yerini tespit edersen fotoğrafını çekeceksin, başka bir şey yapmak yok.
And we would like the CIA's help to locate her.
Yerini tespit etmek için CIA'nin yardımına ihtiyacımız var.
My employer needs to locate Khalid.
İşverenim Khalid'in yerini tespit etmek istiyor.
Hey. You locate the Captain?
- Yüzbaşı'yı buldun mu?
If you could locate your husband's cell, it would help us enormously.
Kocanızın cep telefonunun yerini belirleyebilirseniz çok iyi olur.
We're just trying to locate him.
- Biz onu bulmaya çalışıyoruz.
They could help us locate Mike!
Onlar Mike'ın yerini bulmamızı sağlayacak!
When we locate the sponge, We will let you know.
Süngerin yerini tespit edince, size haber veririz.
I need to locate the wormhole portal.
Solucan deliği geçidini bulmam lazım.
You and Hannigan see if you can locate him, bring him in.
Sen ve Hannigan gidip bir bakın bulabilirseniz buraya getirin.
I need you to go there and locate the Stormtrooper base.
Oraya gitmeni ve Stormtrooper üssünün yerini saptamanı istiyorum.
I just can't seem to locate the vein.
Damarın yerini bir türlü belirleyemiyorum.
They are beacons that allow them to locate different points in space-time.
Bunlar uzay-zamanda farklı noktalarda konuşlanmalarını sağlayan radyofarlar.
Peter, can we locate where this signal is being broadcast from?
Peter, sinyalin nereden gönderildiğini saptayabilir miyiz?
Because we used the tech that Anil gave us to locate the origin point of Donald's signal.
Çünkü gelen sinyalin yerini belirlemek için Anıl'ın cihazını kullandık.
Captain Windmark, we've been unable to locate Nina Sharp's comm device.
Yüzbaşı Windmark, Nina Sharp'ın telefonunu izini sürmeyi başaramadık.
We'll have to locate Mrs. Claus immediately.
Hemen Noel Anne'yi bulmalıyız.
We need to locate Mrs. Claus.
Noel Anne'yi bulmalıyız.
Just locate the air shaft
Sadece hava kuyusunun yerini saptayın.
A flash drive with, among other things, tracking software that can locate the tag.
Etiketi bulmamızı sağlayacak yazılım ve diğer şeylerin bulunduğu bir flaş bellek.
I mean, I don't locate new wells personally, but, yeah, it's, er...
Yani demek istediğim, kişisel olarak yeni kuyu bulmak istemiyorum ama, evet, ee. Pardon, isminiz neydi?
Yeah, but how would we locate them?
Evet ama onları nasıl bulacağız?
It could have something to do with this turf war, but I was able to locate one of Dolan's guys who's still around--Colin Clark.
Bu mekan savaşı yüzünden olabilir ama hala buralarda olan bir tanesini bulmayı başarabildim.
Now, I want Flat Top to locate the comm vault power supply, then use his laser to cut the main line and cause a temporary loss in power.
Şimdi, iletişim kubbesinin güç kaynağının yerini belirlemek, sonra lazerle ana hattı kesip geçici bir güç kesintisine yol açmak istiyorum.
Were you able to locate Fusco?
Fusco'nun yerini öğrenebildin mi?
- It's shortwave. It's very difficult to locate.
- Kısa dalga, yerini saptaması çok zor.
Chief Boden, have you been able to locate Lieutenant Casey?
- Amir Boden, Başçavuş Casey'i bulabildiniz mi?
Please locate the original donor of the hematopoietic stem cells.
Daha önce ona kök hücreyi bağışlayan kişiyi bulmalısınız.
Wait, we can locate her.
Yerini saptayabiliriz.
I can't really locate what I feel.
Hissettiklerimi anlamlandıramıyorum.
To help you locate your feelings?
Hislerini anlamlandırmana yardım etmem için?
Well? Are you able to locate your feelings now?
Artık hislerin anlamını buldu mu?
Mr. Davies, please ask our friends in the Sheriff Office... To locate Detective Welch.
Bay Davies, lütfen şerifin ofisindeki arkadaşlarımıza Dedektif Welch'i bulmalarını söyle.
Warning when I locate it.
Ben bulmak Uyarı.
- We're trying to locate her.
- Onu bulmaya çalışıyoruz.
I wrote him back that day to say that it wouldn't be difficult to locate my mother.
O gün ona, annemi bulmanın zor olmayacağını söyledim.
Mr. Harrison wanted me to have Marvin come to your office as soon as the presentation was over, but I can't locate him.
Mr. Harrison prezentasyon bitince Marvin'i ofisine göndermemi istedi ama onu hiç bir yerde bulamıyorum.
I didn't have time to locate my breeches.
Pantolonumu bulacak vaktim yoktu.
- You want me to locate her memories?
- Onun anılarını mı dolaşmamı istiyorsun?
Yes, from those memories I can locate other rebels.
Evet, o anılardan diğer asileri bulabiliriz.