Loud cheering translate Turkish

( loud cheering and clapping )

Temizle, temizle, temizle. Temizle şunu, temizle şunu.

( loud cheering and screams )

Kurtken yaptım onları.

( loud cheering ) Just when I'd gotten the wine stain out, someone pulled it out of the machine and tossed it into a puddle of bleach.

Tam şarap lekesi çıkmıştı ki biri elbiseyi makineden alıp çamaşır suyu leğenine atıverdi.

All right, now, ladies and gentlemen, let me introduce you to your headliner this evening... ( loud cheering, rock theme plays )... a man I'm sure you know from his hit TV show, Dougie to the Max,

Pekala, şimdi, bayanlar ve baylar size bu akşamın yıldızını takdim etmeme izin verin. Popüler TV şovu "Dougie to the Max" tan tanıyacağınıza emin olduğum...

I give to you - the cyclops! - ( loud cheering )

Size Tepegöz'ü sunuyorum!

We were gonna cheer so loud, they were gonna start cheering us back.

Yüksek sesle tezahürat yapacaktık. Ve onlarda bize tezahürat yapmaya başlayacaktı.

- [Loud Applause, Cheering] - And I'm Kent Brockman!

Ve ben de Kent Brockman.

- [Loud Applause, Cheering]

- Ve biz...

[Loud cheering ] [ indistinct talking] Everybody give a big hand...

Yüksek alkışlarınızla...

The girls were last seen leaving a cheering competition... It was loud enough to wake the dead.

Kızlar son olarak bir çığlık yarışmasından çıkarken görülmüşler Ölüleri uyandırabilecek kadar gürültülüymüş.

[Loud Cheering] - You're going down, fatty.

- Mahvolacaksın, şişko.

Well, maybe we're not cheering loud enough for Brian.

Pekala, belki de Brian için yeterince tezahürat yapmıyoruz.