Loud crash translate Turkish
36 parallel translation
( loud crash ) In there.
orada.
I heard a loud crash, Moira.
Bir gürültü duydum, Moira.
I had just gone back to my room when I heard a loud crash.
Gürültüyü duyduğumda odama yeni varmıştım.
Or up from the pantry There comes a loud crash
Ya da kilerde Şapırtı duyduğunuzda
♪ Or up from the pantry There comes a loud crash
Ya da kilerde Şapırtı duyduğunuzda
Some of your neighbors heard screaming and a loud crash.
Komşuların aradı, çığlıklar ve bir gürültü duymuşlar.
I don't even know no loud crash.
Ben gürültü falan duymadım.
` ` ( loud crash )
` ` ( yüksek sesli çarpma )
Yeah, what's he like? ( loud crash )
Evet, nasıl biri?
Batman's been captured aboard their command ship. [loud crash]
Batman, komuta gemilerinde ele geçirildi.
- Save it for showtime, kid. - [Loud Crash]
Gösteri zamanını bekle, evlat.
I heard a loud crash from the back.
Arka tarafta bir cam sesi duydum.
( Loud crash )
Herkesin gözünün sende olmasını sağlamalısın.
( loud crash )
Tamam, harika! Bizi sevmiyorlarmış.
Sarah and I were in her bed watching a movie, And then there was a really loud crash.
Sarah ve ben yatağımızda film izliyorduk ve sonra çok büyük bir gürültü oldu
I was out walking my beat, and I hear three shots fired, followed by a loud crash.
Devriye gezerken üç el ateş edildiğini duydum. Ardından da bir çarpma sesi geldi.
And one night, I was in my bed and I heard a scream and a loud crash.
Ve bir gece, yatağımdayken bir çığlık duydum ve bir çarpma sesi.
No. I just heard a loud crash and then saw him laying here.
Hayır, sadece çarpma sesi duydum
Okay, so the next door neighbor said she heard a loud crash about an hour ago but thought it was the meth lab downstairs.
Pekâlâ, yan komşu bir saat önce kadar....... bir gürültü duyduğunu söyledi ama alt kattaki uyuşturucu laboratuvarından geldiğini sanmış.
My little granddaughter was tryin'on a dress in the back room, and then there was a loud gunshot and then there was a loud crash, and Martin's head busted through the wall.
Torunum arka odada bir elbise deniyordu. Daha sonra biri av tüfeği ile atış yaptı ve Martin'in kafası koptu. Duvara yapıştı.
[loud crash]
Teşekkürler.
Then we heard a loud crash.
Derken, büyük bir bir kaza sesi duyduk.
[LOUD CRASH ] [ GRUNTS ] Heads up! [ GRUNTS]
Önünüze bakın!
[Loud crash]
Nathan!
- [tires squealing ] - [ loud crash] Most of us aren't as proud of it as you seem to be.
Çoğumuz senin kadar gurur duymuyoruz.
Was that crash loud enough, huh?
Çarpma yeterince sesli miydi, huh?
She was screaming at him when she heard a loud gunshot followed by the crash.
Kadın telefonda ona bağırırken silah seslerini ve ardından kaza sesini duymuş.
Mrs. Hale's always coming over when I have the TV on too loud... so I figured she'd hear the crash.
Bayan Hale ne zaman TV'nin sesini açsam kapıyı çalar,... sonra gürültüyü duyunca gelir diye düşündüm.
Said they heard a loud screech of tires and then the crash.
Gürültülü lastik sesleri ve sonrasında çarpışma sesi duymuşlar.
( Loud crash, car alarm blaring, horn honking ) Oh. ( Alex ) - Oh, boy.
Şekeri al!
No, B.O.B., the truth is... [loud crash ] [ roars] A mutant pineapple is eating my car!
Bir mutant ananas benim arabamı yiyiyor!
It was just so loud, I thought it was gonna crash into the kitchen.
Çok gürültü oldu, mutfağa çarpacak sandım.
( Loud crash ) GIRL : Run!
Kaç!
- [loud crash ] [ girl screams ] - [ man] Look out!
Dikkat et!
( loud crash ) What did you do?
Ne yaptın?
[loud crash ] [ alarm blaring] - What hit us?
- Ne çarptı?
crash 310
crashing 78
crashed 18
crash cart 18
crashes 18
crashed into the town of lockerbie 24
loud and clear 243
loud thud 20
crashing 78
crashed 18
crash cart 18
crashes 18
crashed into the town of lockerbie 24
loud and clear 243
loud thud 20