Malachy translate Turkish
58 parallel translation
I lost something a long time ago, Malachy.
Uzun zaman önce içimden bir şeyler koptu.
Malachy... it's all right.
- Yapamam. Sorun değil.
What name is it, Malachy? It's Margaret Mary.
Margaret Mary.
Swee tJesus in heaven, Malachy.
Ulu Tanrım.
All right, Frankie, you can go with your pop.
- Pekala, babanla gidebilirsin. - Malachy!
Malachy! Malachy, don't go to the lavatory there.
- Oraya işeyemezsin evlat!
Malachy, put your coat on now.
Malachy yaramazlık yapma.
Look! Look at Malachy! His arm's all bloody!
Malachy'ye bak, her tarafı böcek dolu!
- Malachy, come on. Pull.
- Haydi Malachy, haydi...
- Let's take the mattress downstairs.
- Acele edin. Çek Malachy çek...
Malachy, we're surely gonna catch our death out here... and you'll be getting pneumonia.
Bu çılgınlıktan kurtulmaya çalışırken hasta olacağız.
I know Oliver is dead. Malachy knows Oliver is dead, but little Eugene is only two and too small to know anything.
Ben Oliver'in öldüğünü biliyorum, Malachy de bunu biliyor, ama zavallı Eugene sadece iki yaşında ve bunları bilmek için henüz çok küçük.
Malachy and I make him laugh, pull faces, put pots on our heads, take him to the park, show him the flowers.
Malachy ve ben yüzümüzü garip şekillere sokup onu güldürüyoruz. Kafamıza tencereler geçiriyoruz, onu parka götürüp çiçekleri gösteriyoruz.
Please, God, don't let Malachy and me and the rest of us... be taken off in the box for the hole in the ground.
Sevgili tanrım, lütfen beni ve Malachy'yi alma ve ailemin geri kalanının da alınıp tahta bir kutu içinde topraktaki bir çukura koyulmalarına izin verme.
Francis! Malachy!
Francis, Malachy!
Aren't I there already, Malachy?
Malachy için bir şeyler yap.
But I missed me mom and dad and Malachy... and little Michael and the baby Alphie
Ama annemi, babamı, Malachy'yi, küçük Michael'ı ve bebek... Alphie'yi özlüyordum. Tanrı bilir niye?
Malachy's in fifth class, and I'm a year older than him.
Malachy beşinci sınıfta. Ben ondan bir yaş daha büyüğüm.
Well, as long as there are no more children, eternal damnation sounds just fine to me, Malachy.
- Daha fazla çocuk yapmadığım müddetçe ülkenin durumu yeterince iyi görünüyor.
Take tuppence, Frankie, and take Malachy to the Lyric.
Malachy'yi alıp sinemaya git.
Malachy, what's happening?
- Malachy, neler oluyor?
And so Malachy, Michael, Mam, and me... moved into mom's cousin's - Laman Griffin - on the Rosbrien Road.
Ve sonra Malachy, Michael, annem ve ben, annemin kuzeni Laman Griffin'ın Rosbrien'daki evine taşındık.
Go to sleep, Malachy.
- Uykuya dön Malachy.
Michael and little Alphie are fine.
Malachy ve küçük Alphie de iyiler.
We all miss Malachy.
- Malachy'yi özleyeceğiz.
That's Malachy, all right.
Ya da öyle sanacak - Malachy bu işte Çılgın Malachy
She teaches Saint Malachy.
Saint Malachy'de öğretmen.
But maybe Saint Malachy can help.
Ama... Belki Aziz Malachy yardımcı olabilir.
I have a funny question. I was just wondering if one of your residents, Malachy McNeill, is there.
Garip bir soru olacak ama, acaba misafirlerinizden Malachy McNeill orada mı?
Hi, Malachy.
Merhaba Malachy.
One of the nurses tried to ring you. Yeah, I know, Malachy.
- Bakıcılardan biri sana ulaşmaya çalıştı.
No, Malachy!
Hayır, Malachy!
What time did Malachy die at? We don't know yet.
Malachy ne zaman öldü?
Malachy, it's your father.
Malachy, baban.
- This is not the time, Malachy.
Bunun zamanı değil Malachy.
You are our king, Malachy.
Sen bizim kralımızsın Malachy.
Your father died trying to save Draeganoth, Malachy.
Baban, Dragonoff'u kurtarmaya çalışırken öldü Malachy.
I am Malachy, your king.
Ben Malachy, sizin kralınız.
Malachy!
Büyülenmişler.
This is what the mighty King Malachy, calls his army?
Bu, kudretli kral Malachy'ın ordu diye adlandırdığı şey mi?
King Malachy, make yourself known.
Kral Malachy! Kendini göster.
King Malachy.
Kral Malachy.
Because you, Malachy, you're my son.
Neden ben? Çünkü Malachy, sen benim oğlumsun.
- Malachy, stop showing your bum.
- Onu eğlendirmeye çalışıyordum.
This is Malachy.
- İşte bu Malachy.
- Malachy, out of the bed.
Haydi kalkın, çabuk olun.
Malachy!
Malachy!
Malachy, come on.
Haydi acele et.
Me dad says Eugene is lucky to have such brothers like me and Malachy.
Babam, ben ve Malachy gibi kardeşleri olduğu için Eugene'nin çok şanslı bir çocuk olduğunu söylüyor.
Malachy, go away. Eww!
Malachy, sen uzaklaş.
I'm sorry.
- Biliyorum Malachy.