Manolo translate Turkish
357 parallel translation
The whole cuadrilla — Manolo, Sebastian, Luis and Pablo.
Bütün çete - Manolo, Sebastian, Luis and Pablo.
- I found the horse standing near the road, and I thought — - Good idea, Manolo.
- Bu atı yolda dururken buldum ve düşündüm ki İyi fikir, Manolo -
- Manolo?
- Manolo?
- I can't complain, Manolo.
- Şikayet edemem, Manolo.
He had an offer from Manolo de Palma.
O da gidip Manolo de Palma ile anlaşmış.
"of a new comet flashing across the horizon — a bright and flashing comet — and his name is Manolo de Palma."
"Ufukta parlayan bir göktaşı belirdi - ışıl ışıl ve parlak - ve adı Manolo de Palma."
Oh, Manolo.
Manolo.
- Manolo.
- Manolo.
Not at all, Manolo.
Bişey değil, Manolo.
I'm Manolo de Palma.
I'm Manolo de Palma.
Manolo.
Manolo.
Manolo is the greatest of the great!
Büyüklerin en büyüğü Manolo!
I'm Manolo Sanchez, and I haven't got an attorney!
Adım Manolo Sanchez, benim avukatım yok!
Manolo, come and help Miguel get dressed.
Manolo, gel de Miguel'e giyinmesinde yardım et.
Manolo, tell him to kill him.
Manolo, öldürmesini söyle.
- Did Manolo say 11 : 00?
- Manolo 11 : 00 mi demişti?
Manolo could have come for it at the house.
Manolo eve gelip alabilirdi.
- Jimenez Maria Ortega y Manolo del Fraile.
- Jimenez Maria Ortega y Manolo del Fraile.
Manolo and Juanito will attack the army barracks with our main forces.
Manolo ve Juanito da ana güçlerimizle ordu kışlalarına saldıracak.
Manolo!
Manolo!
- Manolo!
- Manolo!
Manolo, give me a hand!
Manolo, yardım ediversene!
Let's go, Manolo!
Haydi Manolo!
I'm sending the Indians Felipe Manolo and to help them.
Yerlilerden Felipe Manolo'yu yardımcı olması için gönderiyorum.
- Careful with that, Manolo.
- Onlara dikkat et Manolo.
Manolo's dead!
Manolo ölmüş!
Poor Manolo!
Zavallı Manolo!
Cut a twig, Manolo, fast!
Bir dal kes Manolo, çabuk!
Manolo, Philip Salvador and... lost their lives in the monitor this crazy adventure.
Manolo, Philip, Salvador bu çılgın ve aptalca macera yüzünden hayatlarını kaybettiler.
I see the way you look at me, Manolo.
Bana nasıl baktığını gördüm Manolo.
Manolo, shoot that piece of shit!
- Manolo, vur şu bok herifi!
Manolo, is there anything you could do, so he's OK on 22nd?
Manolo, yirmi ikisinde iyi olması için yapabileceğin bir şey yok mu?
- Thank you, Manolo.
- Teşekkürler, Manolo.
Manolo overdid it, this time...
Manolo bu sefer fazla abartmış...
- Well... - Manolo's daughter?
— Şey... — Manolo'nun kızı?
Tired of your mother's cooking, Manolo?
Ne istiyorsun? Her şeyi pişirebiliriz.
You're a good boy, Manolo.
Sen iyi bir çocuksun.
- Manolo, you know my daughter Angela.
- Hoş geldin evlat, kızım Angela tanıyor musun?
Manolo, more ice, uh?
Manolo, daha çok balık?
They beat me, Manolo.
Çok büyüktü, Manolo.
- Morning, Don Manolo.
- Günaydın, Don Manolo.
Morning, Don Manolo.
Günaydın Don Manolo.
- Is Manolo in?
- Manolo evde mi?
And, as I'd stayed here with Manolo, I thought, maybe...
Ve ben de burada Manolo ile kalabilirim diye düşündüm belki de...
When he heard the girls were here, he washed his feet and said to me, "Mother, as the band is here, we'll serenade Manolo's house. Then we'll ask for her hand."
Kızların burada olduğunu öğrenir öğrenmez ayaklarını yıkadı ve bana "Anne, grup da burada olduğuna göre gidip Manolo'nun evinde serenat yapacağız ve böylece koluna bileziği takabileceğim" dedi.
Manolo... I've something to say.
Manolo sana bir şey söylemeliyim.
Thanks for everything, and give my bible to Manolo.
Aslında her şey için teşekkür ederim. Rica etsem İncil'imi Manolo'ya verir misin?
- I'll stay with Manolo.
- Ben Manolo'yla oturacağım biraz.
No, and if you make a scene I'll leave you for Manolo.
Hayır, eğer rezalet çıkarırsan, senden ayrılır, Manolo'yla olurum.
God's punishment, Manolo!
Bu tanrının bir cezası Manolo.
Manolo is right.
Manolo haklı.