Marissa translate Turkish

Come on. Give me a ride to school. I'll help you think of something for Marissa.

Hadi beni okula bırak, Marissa için ne yapacağına karar vermende yardım ederim sana.

I'm in trouble. I'm in real trouble, Marissa.

Başım çok büyük belada, Marissa.

I'm not gonna give you the satisfaction of a reunion with Ryan and Marissa.

Ryan ve Marissa ile tekrar bir araya gelme zevkini yaşatmayacağım sana.

Ryan and Marissa don't go to school anymore.

Ryan ve Marissa okuldan atıldılar.

Wow, Marissa, that's an amazing skirt and I love your shoes.

Marissa, Bu inanılmaz bir etek ve ayakkabılarını çok beğendim.

Yeah, definitely. I mean, not only am I spending the night with Marissa, but I'll get to see my dad, who barely acknowledges me.

Kesinlikle, sadece geceyi Marissa ile geçirmekle kalmayıp, beni güçlükle kabul eden babamı da göreceğim.

I checked with Marissa.

Marissa'ya kontrol ettirdim.

I mean, how'd you start going out in the first place?

Yani, çıkmaya nasıl başladınız? Ben ve Marissa?

I don't know, as much as Marissa.

Bilmiyorum, Marissa kadar.

I ran into Marissa, who was doing the same thing.

Marissa ile karşılaştım ki o da aynı şeyi yapıyordu.

I don't think me and Marissa will be hanging out anytime soon.

Marissa ve benim bir daha beraber takılacağımızı pek sanmıyorum.

Marissa, my mom.

Marissa, annem.

Or Marissa pressured her into it.

Ya da Marissa ona baskı yapıyordu.

Marissa's inside.

Marissa içeride.

Marissa, that - That

Marissa.

I know, that's what Marissa said.

Biliyorum, Marissa da aynısını söyledi.

Marissa knows?

Marissa biliyor mu?

- Too bad Marissa couldn't make it.

Marissa'nın gelememesi ne kadar kötü.

Your breath smells like Marissa.

Nefesin Marissa'nınki gibi kokuyor.

- Please, Marissa, just -

Marissa, sadece...

- Let's go, Marissa, you're drunk.

Gidelim Marissa, sarhoşsun.

I'm sorry, Marissa.

Üzgünüm, Marissa.

- Hey. Marissa brought bagels.

Marissa çörek getirmiş.

- Gather around, Marissa.

- Dikkatle bak, Marissa,

Now, Marissa, this is perhaps the most important part.

Şimdi, en önemli bölüm burası Marissa.

Even if Marissa was accused, she wouldn't go to jail.

Marissa suçlansabile, hapse gitmeyecektir.

Marissa!

Marissa!

I was trying to convince Marissa to see her guidance counselor.

Marissa'yı danışmanıyla görüşmesi için ikna etmeye çalışıyordum.

So, how did it go with Marissa?

Peki, Marissa'yla nasıl gitti?

I'm sorry, Marissa.

Pardon, Marissa.

Marissa... you can't run away from your past.

Marissa... geçmişinden kaçamazsın.

You don't see Ryan and Marissa giving up.

Hem Ryan ve Marissa ile görüşmeye ara vermeyeceksin.

- Marissa, tell him. - Tell him what?

- Marissa, ona söyle.

Yeah, Marissa and I have some of that, too.

Evet, Marissa and ben de aynı durumdayız.

Did you tell Marissa she should blow off college?

Marissa'ya koleji boşvermesini mi söyledin?

Things happen, Marissa.

Bazı şeyler olur, Marissa.

How did Marissa do it all?

Marissa bunları nasıl yapıyormuş?

With Marissa.

Marissa ile birlikte.

- Marissa Cooper.

- Marissa Cooper.

Thanks.Hey, I'm Marissa.

Sağ ol. Bu arada, ben Marissa.

Marissa's actually waiting for her boyfriend.

Marissa, erkek arkadaşını bekliyor.

Marissa.

Marissa.

Uh... So, yesterday, I went to pick up Marissa at school.

Dün Marissa'yı okul çıkışı almaya gitmiştim.

You could be my date, Marissa!

Benim flörtüm olarak gelebilirsin, Marissa!

I'm going to drop in on Marissa, see if she needs a study break.

Ben de Marissa'nın yanına uğrayacağım, belki çalışmaya ara vermek istiyordur.

- I thought Marissa was studying.

Böyle sürpriz yapmaya çalışmanın, ters teptiği de oluyor bazen.

Marissa, wait.

Marissa, dur.

I know it's not like Marissa's dances, but...

Biliyorum, Marissa'nın düzenlediği danslar gibi değil ama...

Listen, I just wanted to make sure you're not taking this Marissa thing too seriously.

Dinle, sadece, Marissa ile olanlara kafanı takmadığından emin olmak istedim.

Marissa, I...

Marissa, ben...

Marissa, what's wrong?

Marissa, sorun ne?