Maud translate Turkish
368 parallel translation
Our fellow guests were Lady Redpole and her daughter Maud who most suitably resembled nothing so much as a red poll cow and had little more conversational ability.
Diğer misafirler Lady Redpole ve kızı Maud idi ki kendisi Red Poll ineğinden pek bir farkı olmayıp sadece biraz daha fazla konuşma yeteneğine sahipti.
- What do you think of Maud?
- Maud hakkında ne düşünüyorsun?
Maud's hardly the type for St Margaret's.
Maud, St. Margaret'ta evlenilecek biri değil.
Maud?
- Maud?
Maud, what on earth?
- Maud, neler oluyor?
You're not altogether happy these days, maud, are you?
Bugünlerde mutlu değilsin, Maud.
Coming, Maud.
Geliyorum, Maud.
I flew Maud over to Kalik some years ago, remember?
Bir kaç sene önce Kalik'e uçmuştuk, Maud için. Hatırladınız mı?
Maud, have you been drinking gin?
Maud, Hiç cin içmiş miydin?
Maud, tonight, of all nights!
- Oh! Maud, bu gece...
Oh. Where's maud?
Maud nerede?
Maud!
Maud!
Maud, I want you to promise me something.
Maud, bana bir konuda söz vermeni istiyorum.
Maud, have you been drinking gin again?
Maud, cin mi içtin gene?
- Maud told you?
Maud söyledi mi? Evet.
Maud, stop behaving like a mad woman, and come down to earth!
Maud, çılgın gibi davranmayı bırak ve dünyaya geri dön.
To Maud, his money and possessions.
Maud'a, parasını ve servetini...
Maud, my chief lady-in-waiting, claims that she cannot leave her bed.
Nedimem Maud yataktan çıkamadığını söyledi.
Please put the screen up, Nurse Maud.
Perdeyi çekin lütfen Hemşire Maud.
Nurse Maud?
Hemşire Maud?
Maud, you mustn't tell her.
Maud ona söylememelisin.
Oh, Maud, do you think you ought to?
Maud, bunu yapman şart mı?
- Oh, Maud, you haven't told her.
- Maud, söyledin mi?
Really, Maud, on behalf of the Major, I must remind you, that we only knowthat one of them was respectable... the one who made a complaint.
Ama Maud, Binbaşı adına konuşmak gerekirse sadece bir tanesinin saygıdeğer olduğunu bildiğimizi hatırlatırım. Şikâyet eden kadın.
Maud, say goodbye to your daddy.
Maxl, babana güle güle de.
Move inland!
YARBAY COLIN MAUD Sahil Uzmanı, Kraliyet Donanması
Maud, what about Saturday?
Cumartesi için ne yapacağız?
MY NIGHT AT MAUD'S
ÜÇÜNCÜ HİKÂYE : MAUD'LARDAKİ GECEM
But you know, Maud, your sort of irreligion is another form of religion.
Ama Maud, senin bu dinsizliğinin bir çeşit din olduğu da söylenebilir.
But if tomorrow, or tonight, a woman as lovely as Maud, an amorous woman, suggested or made it clear -
Peki yarın, bu gece, Maud kadar hoş bir bayan... Teşekkür ederim. ... tutkulu bir kadın, sana bir öneride bulunsa...
Charles and I are gonna see a Rohmer film. My Night at Maud's.
Charles'la, Rohmer'ın, Maud'da Bir Gece, filmine gideceğiz.
You remember Miss Maud's cathouse...
Bayan Maud'un genelevini...
Miss Maud's place?
Bayan Maud'un yerini hatırlıyor musun?
Miss Maud, I'll take him.
Bayan Maud, onu ben alıyorum.
And now they've went from that to trying to look like models like Iman and Christie Brinkley and maud Adams and all those children.
Şimdi de modellere benzemeye çalışıyorlar. Iman, Christie Brinkley ve Maud Adams gibilerine.
I'm visiting Ti and Maud and you're eating my yogurt.
Ti ve Maud'u ziyaret ediyorum ve benim yoğurdumu yiyorsun.
I'm Maud's granddaughter.
Ben Maud'un torunuyum.
It's funny Ti and Maud never introduced us.
Ne kadar garip. Ti ve Maud bizi hiç tanıştırmadılar.
I was Maud's example?
Maud beni örnek olarak mı verdi?
You make perfumes, like Maud?
Maud gibi parfüm mü yapıyorsun?
I study at school's Maud... at Maud's school!
Okul Maud'unda okuyorum şey, Maud'un okulunda.
If you're not still at Ti and Maud's, meet me at my parents
Ti ve Maud'dan döndüysen bizimkilerde buluşalım.
Maud told me.
Maud anlattı.
Maud when she was 30.
Maud, 30 yaşındayken.
Maud, promise me you won't tell Fanfan.
Maud, Fanfan'a söylemeyeceğine söz ver.
- Awful. Didn't Aunt Maud find you a suitable husband?
Maud teyzen sana uygun bir koca bulamadı mı?
Why don't I go straight to your Aunt Maud and ask for your hand in marriage?
Neden direkt Maud teyzene gidip evlenmek için izin istemiyorum?
- With Maud.
- Maud ile birlikte.
But Maud, it's our anniversary.
- Ama Maud, bu bizim yıl dönümümüz.
Maud?
Maud?
Oh, Maud!
Oh Maud!