English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Mayhew

Mayhew translate Turkish

260 parallel translation
Absolutely not, Mr Mayhew.
Kesinlikle mümkün değil, Bay Mayhew.
Hello, Mayhew.
Merhaba, Mayhew.
Well, according to Mr Mayhew, I'm not doing at all well.
Bay Mayhew'a bakarsak aslında hiç iyi değilmişim.
Sorry, Mayhew.
Üzgünüm, Mayhew.
Mayhew!
Mayhew!
No, no, I don't want you, just Mayhew.
Hayır, hayır, sen değil. Sadece Mayhew.
Seems silly to me, but Mr Mayhew thinks it's very urgent.
Aynı fikirde olmasam da, Bay Mayhew çok acil olduğunu düşünüyor.
You're quite right, Mayhew, I do like him.
Haklıymışsın, Mayhew, onu sevmeye başladım.
That's why I went to see Mr Mayhew.
Bu yüzden Bay Mayhew'u görmeye gittim.
Please, Mayhew, not when I'm smoking.
Lütfen, Mayhew, sigara içerken söyleme.
You know Mr Mayhew, I believe.
Bay Mayhew'u tanıyor olmalısın.
You know Mr Mayhew, Mr Brogan-Moore.
Bay Mayhew ve Bay Brogan-Moore'u tanıyorsunuz.
Mr Mayhew described you as champion of the hopeless cause.
Bay Mayhew sizden umutsuz davaların şampiyonu olarak bahsetmişti.
Mr Mayhew.
Bay Mayhew.
I'm told you are going to represent me.
Bay Mayhew, beni sizin temsil edeceğinizi söyledi.
Mayhew, give me the reports.
Mayhew, bana raporları ver.
- Come on, Mayhew.
- Hadi, Mayhew.
This is Mr Mayhew, Leonard Vole's solicitor.
Bu Bay Mayhew, Leonard Vole'un avukatı.
Thank you, Mr Mayhew.
Teşekkür ederim, Bay Mayhew.
Get Brogan-Moore to my chambers, and Mayhew too.
Söyle Brogan-Moore odama gelsin. Mayhew'u da gönder.
My daughter and Jewel Mayhew's husband.
Kızımla... Jewel Mayhew'ün kocası.
The last time I saw her, she was dancing with John Mayhew.
Son gördüğümde John Mayhew ile dans ediyordu.
Then you tell her you're Jewel Mayhew and you're comin'lookin for your poor little ol'husband's head.
O zaman ben Jewel Mayhew'üm dersin kocacığımın kellesini aramaya geldim dersin.
By the way, Sheriff, I wonder if you could arrange for me to meet Jewel Mayhew.
Aklıma gelmişken Şerif Jewel Mayhew ile buluşmamı sağlayabilir misiniz?
It wouldn't surprise me to find out that Jewel Mayhew was behind all this.
Bunun arkasında Jewel Mayhew'in olduğunu duyarsam hiç şaşırmam.
Most likely she came back to help Jewel Mayhew drive me out of my house.
Beni evden çıkartmak için Jewel Mayhew'e yardıma gelmiştir.
I think she never fully accepted John Mayhew's death.
Sanırım John Mayhew'ün ölümünü hiçbir zaman tam olarak kabul edemedi.
Jewel Mayhew.
Jewel Mayhew.
That's all right, Miss Mayhew.
Tamam, Bayan Mayhew.
It is Jewel Mayhew devilling me in my own house!
Jewel Mayhew kendi evimde bile beni rahat bırakmıyor!
You think Jewel Mayhew brought it here?
Dergiyi Jewel Mayhew mi getirdi sence?
It's possible that Jewel Mayhew hasn't given you a thought in years.
Jewel Mayhew'ün seni yıllardır aklına getirdiğini sanmıyorum.
And nobody can ever make me believe that Jewel Mayhew didn't send them!
Bunları Jewel Mayhew'in göndermediğine kimse beni inandıramaz!
Not while Jewel Mayhew is still down there.
Jewel Mayhew hâlâ orayken olmaz.
If she hadn't deluded herself into believing it was dear old Papa who killed John Mayhew, she might never have stayed here guarding that so-called secret.
John Mayhew'ü sevgili babasının öldürdüğü sanrısına kapılmasaydı sözüm ona sırrını korumak için burada oturmayı sürdürmezdi.
- Naturally, Jewel Mayhew.
- Elbette Jewel Mayhew'di.
Jewel Mayhew hasn't done a thing in years and years except keep me in comfort.
Jewel Mayhew senelerdir bana rahat bir hayat sürdürmekten başka bir şey yapmadı.
And Jewel Mayhew?
Ya Jewel Mayhew?
The one good thing that ever happened to me in this house was seeing Jewel Mayhew go out to the summer house that night.
Bu evde başıma gelen en iyi şey o gece Jewel Mayhew'ün yazlık eve gitmesini görmem oldu.
And furthermore, he and John Mayhew were the biggest two damned womanisers in the whole state of Louisiana.
Üstelik o ve John Mayhew, Louisiana eyaletinin en adi zamparalarından ikisiydi.
Jewel Mayhew - and I know because I got it straight from Bessie.
Jewel Mayhew... Bessie'nin kendisi söyledi.
Jewel Mayhew just went and dropped dead this morning.
- Jewel Mayhew bu sabah ansızın ölüvermiş...
But suppose it was Jewel Mayhew who really murdered her husband back in'27? And supposing there was a witness to the murder?
1927'de kocasını öldüren kişinin aslında Jewel Mayhew olduğunu varsayalım ve cinayeti gören birisi oldu diyelim...
It would at least give us the timing of Jewel Mayhew's death, and all this, a sort of bizarre irony.
Hiç olmazsa Jewel Mayhew'ün ölümündeki zamanlamanın ve bütün bunların alaycı bir rastlantı sonucu olduğunu çıkartırız.
Is this the body of Colin Mayhew?
Bu Colin Mayhew mi?
Bill Mayhew.
Bill Mayhew.
- W.P. Mayhew, the writer?
- Yazar W.P. Mayhew musunuz?
Mr. Fink, they have not invented a genre of picture that Bill Mayhew has not at one time or other been invited to essay.
Bay Fink, Bill Mayhew'un elini atmadığı bir film türü henüz keşfedilmemiştir.
- Mr. Mayhew is indisposed at the moment.
- Bay Mayhew şu an müsait değil.
Mr. Fink, I'm Audrey Taylor, Mr. Mayhew's personal secretary.
Bay Fink, ben Audrey Taylor. Bay Mayhew'un sekreteriyim.
- Well, I've talked to Bill Mayhew.
- Bill Mayhew'la konuştum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]