English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Meanie

Meanie translate Turkish

110 parallel translation
Oh, Daddy, you big meany!
- Kızım seni eve götüremiyorum. - Baba, büyük Meanie!
- Oh, you are a meanie-weanie.
- Sen minik bir kötüsün.
" Now we've got another meanie by the name of Mussolini.
" Şimdi başka bir pisliğimiz var ismiyle anacak olursak, Mussolini.
- Meanie!
- Alçak şey!
- Don't be such an old meanie.
- Bu kadar kötü olma.
Come on, you big meanie. Let's go, chubby.
Gel bakalım, seni büyük hain.
" So hide your wives from the meanie
"Yani saklayın karılarınızı"
" Eanie-meanie-minie-moe
Ya şundadır ya bunda
" Eanie-meanie-minie-moe
Ya şundadır
And a bit of a meanie.
ve çok kötü bir insandı.
And a bit of a meanie.
Ve biraz da kötü.
He was a brute and a meanie.
Çok zalim ve kötü bir çocuktu.
"Brochant is a meanie!"
"Brochant alçağın teki!"
Brochant the meanie gets drunk alone in his big pad, nice Pignon goes home saying :
Alçak Brochant koca evinde bir başına sarhoş olur, iyi Pignon evine söylenerek gider :
"Brochant's a meanie, Pignon's a beanie!"
"Brochant alçağın teki, Pignon çok dürüst!"
You meanie!
Hiç sevmiyorum seni!
You are a meanie!
Çok kötüsün!
meanie, minie.
soydum, başucuma.
Right, and we are not meanie buckets in this house, are we?
Doğru. Biz de kötü insanlar değiliz.
Don't be a meanie.
Böyle kötü olma!
Annie's father was a meanie.
Annie'nin babası bir alçaktı.
I can't even reach your stupid stereo... but if I could, I would, because you're a meanie.
Ben bile ulaşamaz aptal stereo, ama I could, yapardım eğer, Bir meanie çünkü,
A beer-drinking meanie!
Ayyaş bir zalim!
How about "Green Meanie"?
"Yeşil Öcü" nasıl?
How about "Green Meanie"?
'Green Meanie'nasıl?
I think... - You think I'm a meanie?
- Benim adi birisi olduğumu mu düşünüyorsun?
He's such a meanie.
Çocukmuşum gibi. Ne kötü insanmış.
If you looked up meanie-beanie-fo-feanie in the dictionary, you'd see his picture.
Sözlükte "kaba-saba-adam" ın anlamına bakarsanız, o adamın resmini görürsünüz.
Shadow, you meanie.
Shadow, seni yaramaz.
Meanie.
Öyle mi?
I haven't had a decent tussle since the blue meanie and I stopped sparring.
Mavi Meanie'yle numaradan boks yapmayı bıraktığımızdan beri doğru dürüst dövüşmedim.
Why is everyone at this bakeoff such a meanie-bo-beanie?
Neden buradaki herkes kötülük peşinde?
Why do you always have to be such a meanie?
Neden aklın hep kötülükte?
Hey, Nick, that guy was such a meanie.
Nick, o adam çok kötüydü.
You meanie!
Çok kötüsün!
Meanie.
Kötü çocuk.
Meanie.
Seni kaba adam.
You're a big meanie.
Çok kötü birisin.
- And his dad's a meanie.
- Ve babası sevimsiz biri.
Wait up, you meanie.
Beni beklesene!
Dad, Jeanne's a meanie.
Baba, Jeanne çok adi bir kız.
You wouldn't happen to be talking about those meanie moms?
Şu habis annelerle konuşmuş değilsindir sanırım?
Serving drinks to the meanie moms or watching Marly's husband massage your gums with his tongue.
Habis annelere içki sunmak mı Marly'nin kocasının diliyle senin dişetlerine masaj çekmesini mi? - Biliyorum.
eenie, meanie, miney, mo.
Ooo, oo piti piti.
meanie... miney... mo.
Dum, dum, dum... duma duma... dum.
Those are the meanie moms.
Onlar "Habis Anneler". Berbattırlar.
I got so distracted by those meanie moms, I left my pancakes at the buffet. Well, have some of mine.
Habis Anneler kafamı öyle karıştırdı ki, gözlemelerimi servis masasında unuttum.
You'll tell everyone what a meanie old Bullit is and I'm gonna have to sit alone at lunch?
Herkese yaşlı Bullet'ın ne kadar zavallı olduğunu söylersin de, yemekte yalnız mı olmak zorunda kalırım?
Eeny, meeny... miny, mo.
Eenie, meanie, miney, mo.
That's like Satan calling one of his junior minions a big meanie.
Şeytanın, buyruğunda çalışanlardan birine "kötü ruhlu" demesi gibi bu.
- Meanie bucket.
- Çok kötüsün.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]