English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Meanin

Meanin translate Turkish

33 parallel translation
Meanin'I won't lie about his age so he can join.
Yaşını saklayamayacağımıza göre yazılmanda bir mahsur yok.
Meanin'you can't count on me?
Beni adamdan saymıyor musun?
Meanin'?
Yani?
We start out doin'somethin', meanin'no harm, somethin'naturally in us to do.
Birşeyler yapmaya başlarız, zararsızdır, bize göre doğal birşeylerdir.
Meanin'no disrespect to him, sir, I'd say the colonel ought to muck off, sir.
Saygısızlık etmek istemem efendim, ama albay saçmaladı efendim.
I don't know how to tell you this, but I been meanin'to... you can't sing.
Sana bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama hep söylemek istedim şarkı söyleyemiyorsun.
I been meanin'to ask you that.
Şunu sormak istiyorum :
Meanin', lf they're on the highway At a steady 55, That puts'em clear In the next damn state.
Yani saatte 55 mil hızla otobana çıktılarsa, çoktan bir sonraki eyalete varmışlardır.
Jesse, there's somethin I've been meanin'to ask you.
Jesse, sana sormak istediğim birşey var.
Meanin'who, then?
- Kim o zaman?
I'm not meanin to get into things.
Hiçbir şeye girmek gibi bir niyetim yok.
Charisse, there's somethin'I've been meanin'to do since we got out here.
Charisse, buraya geldiğimizden beri yapmak istediğim bir şey var.
I've been meanin'to cut back on that habit-forming oxygen.
Ben de zamandır, şu alışkanlık yapan oksijeni azaltmayı düşünüyordum.
I've been meanin'to ask you, where'd you take your wound?
Sana bir şey sormak istiyorum. Ne zaman kör oldun?
- I ain't a servant, if you get my meanin',
Ben uşak değilim.
Hey, yo, P., while we got this minute - - there's somethin'I really been meanin'to tell you - -
Hey, sen, P., hazır vaktimiz varken - - sana gerçekten söylemek istediğim bir şey vardı - -
I've been meanin to thank you for bailing'me out.
Kefaletimi ödediğin için teşekkür etmek isterim.
You understand my meanin'?
Dediğimi anladın mı?
Yeah, I - I been meanin'to talk to you about that.
Ben de bu konuda konuşmak istiyordum.
Meanin'no disrespect, but I ain't cut out to be no CEO.
Saygısızlık etmek istemem ama CEO olmak benim işim değil.
Meanin'what?
Yani?
Meanin'your choice is to expand your business or we shut you down entire.
Yani, ya işlerini büyütürsün ya da kökünü kuruturuz.
I've been meanin'to tell you for a while now, sir.
Bir süredir size söylemek istiyordum efendim.
I'll show you the meanin of the word'mental'.
Deli kelimesinin anlamını size göstereyim.
Youse have stumbled on the meanin of life and ya don't even know it!
Yaşamın anlamına takıldınız ama farkında değilsiniz.
You know, I've been meanin'to ask you... We've been spendin'a lot of time together And I was wondering if maybe you wanted to go out with me?
Biliyor musun, sana sormak istediğim birşey var... uzun süredir beraber zaman geçiriyoruz benimle çıkmak ister misin diye merak ediyordum?
If you get my meanin'.
Anladınız siz onu.
Meanin'what?
- Bu ne demek?
Meanin'farewell drink and livin'in sin.
- İçmeye ve günahlara elveda demek.
Oh, yeah, I've been meanin'to get to those.
Onlara başlayacaktım.
- Meanin'me?
- Beni mi kastediyordu?
Meanin?
- Ne demek istiyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]