English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Meat

Meat translate Turkish

12,293 parallel translation
There was a name written in Suzuki's own blood at Meat Cute.
Hatta Meat Cute'ta Suzuki kendi kanıyla bir isim yazmıştı.
He's grilling me about your Meat Cute alibi.
Meat Cute bahanen konusunda üstüme geliyor.
I want some meat.
Et istiyorum.
Ahem. What kind of meat you got back there?
Ne çeşit etleriniz var?
We want some meat at tonight's dinner.
Akşam yemeğinde et istiyoruz.
We're just two friends, having fun playing with bread and meat together.
Biz şu anda ekmek ve etle oynayarak birlikte eğlenen iki arkadaşız.
Meat wagon. Chilled.
Soğutulmuş et vagonuna.
Let's eat them now before they goof the meat off their bones.
Kemiklerinin etleriyle aylaklık etmeden önce onları yiyelim.
I told Tyra too much red meat is not good when you are pregnant, and look!
Tyra'ya hamileyken çok fazla kırmızı et iyi gelmez demiştim, şu hale bak.
- Fresh meat.
- Taze et.
Probably something... meat...
Muhtemelen etli birşeyler.
There'll probably be some meat of some kind.
Büyük ihtimalle bir çeşit et olucak.
My enemies are meat for the devouring!
Düşmanlarım yemeğimdir benim!
Like all pink-meat humans, she's a liar.
Diğer pembe derili insanlar gibi, o da bir yalancı.
But I saw your son feeding them fresh meat, like it was dog food.
Ama oğlunuzun onları köpek maması gibi taze etle beslediğini gördüm.
They began to multiply, and a few of them, after tasting cat meat, gradually became more brutal.
Çoğalmaya başladılar ve birkaç tanesi kedi etini tattıktan sonra giderek daha acımasız oldu.
Worried what might happen if they got a taste for human flesh, we began to feed them meat.
İnsan etinin tadının alırlarsa olabileceklerden endişelenip onları etle beslemeye başladık.
That's why, then... fresh meat.
Bu yüzden, öyleyse... taze et.
Then let God waste his hours chasing a barren hole with swollen meat.
O halde Tanrı, kısır bir delik ve şişmiş bir et parçası peşinde vaktini harcasın.
King-fed meat!
Kral elinden!
- I don't eat meat.
- Ben et yemem.
- Yeah, I don't eat meat.
- Öyle, ben et yemem.
And as he would tear his gnarled meat into my innocent bottom, do you know what he would call me?
... masum bedenime kocaman etini sertçe sokarken bana nasıl seslenirdi biliyor musun?
I come bearing fresh meat.
Taze et getirdim.
They turn her innards, spoil her meat.
Midesini bulandırıp, etini sertleştiriyorlar.
Chop their meat.
Etleri kesin.
- Since a little after everyone decided eating meat was too dangerous.
- İnsanlar et yemeyi çok tehlikeli bulduktan kısa bir süre sonra açıldı.
Who wants to eat meat from a homicidal cow?
Kim katil bir ineğin etini yemek ister ki?
You know there are these underground restaurants - where people can go to eat meat?
İnsanların et yediği yeraltı restorantlarının olduğunu biliyor muydun?
I'll make sure the meat's extra crispy.
Etlerin ekstra gevrek olduklarından emin olacağım.
Dead meat.
Ölü et.
- a meat thermometer in her butt?
-... bir et termometresi koydun?
- That's the meat thermometer?
- O et termometresi mi?
People are meat.
İnsanlar etlidir.
I told you if you cut it all the way, the meat texture degrades.
Hepsini öyle doğrarsan etin kıvamı bozulur demiştim sana.
Why is your meat getting thicker and thicker?
Etin neden gittikçe kalınlaşıyor?
Are you going to pay for the cost of the meat?
Etin parasını cebinden mi vereceksin?
The meat is tender so it has a nice texture.
Et taze olduğu için kıvamı pek yerinde.
Don't be silly. There's no way I'm... [snorts]... allergic to Meat...
Saçmalama Bunun yolu yok [snorts]... et alerjisi...
Fresh meat on the grill, right over here. No!
Burada taze et var.
The meat is too thick.
Et çok kalın olmuş.
Huh? The meat for the stock should settle nicely in the soup.
Etin çorba suyunun içinde iyice çökmesi lazım.
If I tell you before, do you guys take out a few pieces of meat?
Daha önce söyleyince etini mi eksiltiyorsunuz?
Do you really want to store meat in that pigsty?
Eti o çöplükte mi saklayacaksınız?
You are eating meat.
- Et yiyorsun. Neden?
Meat does not agree.
Et aynı fikirde değil.
When our chicks first hatch, we lovingly inject them with natural delicious hormones, which makes them meat, thereby erasing any moral gray area!
Civcivlerimiz yumurtadan çıktığında onlara sevgiyle lezzetli doğal hormanlar enjekte ediyoruz. Bu da onları etlendiriyor ve ahlaken belirsiz alanları siliyor.
Now you can feel good about eating our meat.
Etlerimizi gönül rahatlığıyla yiyebilirsiniz. Basit :
Dinosaur meat. It is very delicious.
Bu dinozorun eti oldukça lezzetli olmalı.
Dinosaur meat is rich and juicy. It's not just some fly by rumor.
Dinozor etinin tatlı olduğu bir söylentiydi zaten.
Lord Beerus... What should I do with the dinosaur meat?
dinozor eti ne olacak?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]