English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Memorize

Memorize translate Turkish

739 parallel translation
I didn't even try to memorize anything
Ben her şeyi hatırlamaya çalışmadım bile.
You don't have to memorize it, they're all over town.
Ezberlemene lüzum yok, şehrin her tarafı bunlarla dolu zaten.
Am I supposed to memorize it, or is it to be written on my back in invisible ink?
Mesajı aklımda mı tutacağım yoksa görünmez mürekkeple sırtıma mı yazılacak?
Don't you forget to memorize your speech.
Yapacağın konuşmayı ezberlemeyi unutma.
You see, I took the trouble to memorize the tune as played by Emery's box that night we were with him in his flat.
Gördüğün gibi, onun dairesinde bulunduğumuz gece Emery'nin müzik kutusunun çaldığı ezgiyi ezberleme zahmetine girdim.
Now, you memorize that list and I'll...
İyi. O listeyi ezberleyip...
Zeena and I have been helping Stan memorize the code.
Zeena ile birlikte Stan'ın şifreyi ezberlemesine yardım ettim.
Some fellows memorize directions so that nobody else can use their maps.
Başka kimse haritalarını kullanamasın diye tarifi ezberliyorlar.
Memorize it.
Kafana yaz.
I could memorize it.
Onu ezberleyebilirim.
You have to memorize it.
Ezberlemen gerek.
Glance at it, read it, memorize it.
Glance bunu oku, oku ve aklında tut.
That she can memorize the teachings of Bounine.
Ayrıca Bounine'nin öğrettiklerini ezberliyebilir.
He prepares long and obscure sermons, which he's unable to memorize... and has to read like a stumbling and inarticulate child.
Uzun ve belirsiz ayinler hazırlıyor, ki yazdığını ezberleyemiyor ve çaresiz ve cahil bir çocuk gibi okumak zorunda kalıyor.
You don't have to memorize them, they'll be on a blackboard!
Ezberlemenize bile gerek yok. Tabloda yazılı olacak, yam yam.
- I'll never memorize this.
- Bunu ezberleyemem.
Then just memorize it.
O zaman ezberle.
You can't expect an agent to memorize everything at a moment of danger.
Bir ajanın tehlike anında her şeyi aklında tutması beklenemez.
It takes me a while to memorize a name.
İsimleri ezberimde tutmam vakit alıyor.
Memorize this.
İyi ezberle.
If you learn nothing else on your visit to this country, memorize that fact.
Ülkeyi ziyaretinde başka bir şey öğrenemesen de bu gerçeği ezberle.
We were made to memorize the details of the imaginary action.
Hayali eylemlerin ayrıntıları ezberletildi.
We memorize their battles and... study their magnificent lives.
Onların savaşlarını ezberliyor muhteşem hayatlarını öğreniyoruz.
Then you will memorize what I write.
O zaman bu yazacaklarımı ezberle.
That's all I had time to memorize.
Hatırlayabildiklerim bunlar.
No, I have to memorize some chapters on forensic medicine.
Yo, yo, yo! Adli tıp kitabından bazı kısımları ezberlemem gerekiyor.
And here, memorize these lines.
Al bu satırları ezberle.
I can't memorize these lines.
Bu satırları ezberleyemem.
Memorize it and be ready to recite when your cue comes.
Ezberle ve sıran geldiğinde söylemeye hazır ol.
I can't memorize something like this so quickly.
Böyle bir şeyi bu kadar çabuk ezberleyemem.
Give me one good reason why I should memorize this.
Bunu ezberlememi gerektiren bir tane iyi sebep göster.
And we read poetry to each other to memorize it.
Ezberlemek için birbirimize şiir okuruz.
Well, we take a closer look, memorize everything we can.
Ne yapacağız? Daha yakından bir bakacağız, her şeyi hatırlamaya çalışacağız.
I can memorize instantly.
Anında ezberleyebilirim.
Memorize it.
Aklında tut.
If I hadn't volunteered in the first place, I wouldn't have won and now I wouldn't have to be trying to memorize the dictionary.
En başında gönüllü olmasaydım,... kazanamazdım,... ama sözlüğü de didik didik etmek zorunda kalmazdım.
So read. Memorize.
Okuyun ve akılda tutun.
Nobody could memorize that enzyme except an idiot.
Bu enzimi ancak bir budala ezberleyebilir.
Can you memorize the address?
Adresi hatırlayabilir misin?
It is your duty to memorize that number.
Bu numarayı ezberlemek senin görevin.
Memorize the beach area, offshore formations... the depth, that sort of thing.
Kıyıyı ezberle, sahil oluşumlarını derinlikleri ve buna benzer şeyleri.
Uh, what I meant, sir, is that you've proven your ability to memorize Dr. Jalnik's medication list... with only a glance or two.
Ah, anlatmak istediğim, efendim, Dr. Jalnik'in ilaçlarını ezberleme becerinizi kanıtlamış olmanız, bir ya da iki kez ona göz atmakla.
Observe, memorize, you are my only witnesses.
Dikkatli olun... Siz benim tek tanıklarımsınız.
Memorize what I tell you.
Ezberleyin bakayım şunları.
Memorize the first page entirely.
- İlk sayfayı tamamen ezberle
Now, each one of these holographic data banks can memorize perfectly a dozen Libraries of Congress.
Bu holografik veri bankalarını her biri Kongre Kütüphanesi'nin 12 katını ezberleyebilir.
I gave her the piece of paper and she couldn't memorize her words.
Ona kağıda yazıp verdim, ama söyleyeceklerini ezberleyemedi.
You think I sneak down here at night to memorize boats?
Gizli gizli buraya gelip tekneleri incelemiyorum.
Go memorize your lessons
Git derslerini ezberle.
Memorize them.
Ezberleyin.
Memorize it, but don't write it down.
Onu ezberle ama bir yere yazma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]