Military intelligence translate Turkish
265 parallel translation
He is largely responsible for tracing Bomasch in England... completely outwitting the British military intelligence.
İngiliz askeri istihbaratını atlatarak Bomasch'ın İngiltere'de bulunmasında payı çok büyüktür.
SIM, Service of Military Intelligence.
AGS, Askeri Gizli Servis.
I'm also head of military intelligence.
Ayrıca Ordu İstihbarat Başkanıyım.
And I'm recommending that you be transferred to head the newly-formed Department of Military Intelligence in Washington.
Ve sizin Washington'da yeni oluşturulan askeri istihbarat departmanının başına geçirilmenizi öneriyorum.
I've been in touch with our overseas military intelligence.
Denizaşırı askeri istihbarat birimimizle temas halindeyim.
It's only now that we of British Military Intelligence have been able to piece together fully from captured German documents.
İngiliz Askeri İstihbaratı olarak ele geçirilen Alman belgelerinden bunu tam anlamıyla bir araya getirmemiz şimdi mümkün olmuştu.
You'll excuse my forwardness but I took the liberty of calling MI-5 military intelligence.
Araya girdiğim için özür dilerim, kusura bakmayın ama MI-5 askeri istihbaratı arama cüretinde bulundum.
Director of Military Intelligence.
Askeri İstihbaratın Şefi.
I'm not sure, Mr. President, just some possibilities what we call "capabilities" in military intelligence.
Emin değilim Bay Başkan, sadece birkaç ihtimal... ki bizler buna askeri dilde "ehliyet" deriz...
Mr. Gladstone, Colonel Stewart... recently attached to military intelligence.
Bay Gladstone, Albay Stewart, askeri haberalmaya geçenlerde atandı.
I had the impression he was Military Intelligence.
Anladığım kadarı ile askeri istihbarattan.
SS Military Intelligence, Stuttgart.
SS Askeri İstihbarat, Stuttgart.
That's like military intelligence, they have that, too.
Askeri istihbarat gibi bir şey. Bir de öyle bir şey var.
I shall be pumping him for the latest military intelligence.
Onu, en son askeri bilgilerle besleyeceğim.
[Chuckling] Oh, Sheriff, that was Military Intelligence.
Şerif, Askeri İstihbarat ile konuşuyordum.
[Harmson] Well, listen. Military Intelligence said we best keep our eye on that white-haired fellow.
Dinle, Askeri İstihbarat beyaz saçlıdan gözümüzü ayırmazsak iyi olacağını söyledi.
We have put in a call to our colleagues from military intelligence.
Meslektaşlarımıza askeri istihbarattan gelen bir çağrıyı sunduk.
Your task is to modernize military intelligence.
Görevin askeri istihbaratı modernleştirmek.
You know, the many years you stayed behind a desk in military intelligence have left you entirely innocent.
Biliyor musun, askeri haberalmada masa gerisinde yıllarca görev yapmak sizi tamamıyla masum hale getiriyor.
Does the man you're with work for the Phoenix Foundation or military intelligence?
Birlikte olduğun adam Phoenix Merkezi için mi çalışıyor yoksa Askeri İstihbarat mı?
Hastings, last thing I want is to hurt your feelings, but you have to understand that there is a considerable difference between military intelligence and normal intelligence.
Benim en son istediğim şey, Hastings, senin duygularını incitmek. Er ya da geç anlaman gerekiyor ki, askeri zeka ile normal zeka arasında önemli bir fark var.
Don't tell me about the sanctity of military intelligence.
Bana askeri istihbaratın kutsallığı martavalını okuma.
Military intelligence.
Askeri istihbarat.
So how long have I been with military intelligence?
Peki ne kadar zamandır Askeri İstihbarattayım ben?
Again, we've got our friend from military intelligence.
Arkadaşımız askeri istihbarattan.
I run the station according to strict guidelines set by military intelligence.
Bu radyoyu askeri mantık kurallarına göre yönetiyorum.
Military intelligence? There's a contradiction in terms.
Askeri mantık, çelişki barındıran bir deyim.
Military Intelligence says there is no organized... Military Intelligence could fuck up a wet dream, sir.
Düşman tehlikeli ve iyi donanımlı.
If military intelligence can catch this KGB agent without outside assistance it will measurably strengthen us against the CIA.
Askeri istihbarat bu KGB ajanını dış yardım almadan yakalayabilirse CIA karşısında gücümüzü olağanüstü arttıracaktır. Teşekkür ederim.
What does this have to do with military intelligence?
Bunun askeri istihbaratla ne ilgisi var ki?
Military intelligence. Right.
Askeri istihbarat.
Military intelligence.
Tamam. Askeri istihbarat.
That's like military intelligence, they have that, too.
Bu tıpkı "askeri zeka" gibi. Bunda da aynı şey var.
Military intelligence.
Askeri haberalma.
He was in military intelligence, that's why he was trained in Russian.
Sonra her şeyi kaybetmeye başladım.
I checked it out and found that someone told the 112th Military Intelligence Group at Fort Sam Houston to stand down that day, over the protests of Colonel Reich.
Oswald'ın katil olduğunu reddetti, ona hiçbir zaman suçlu teşhisi yaptırılmadı. Acquilla Clemons... katille bir başka adamın farklı yönlere doğru kaçtığını gördü. Bayan Clemons'a suçlu teşhisi yaptırılmadı, Warren Komisyonuna da çağrılmadı.
He's a former member of military intelligence... who found it more profitable going to the other side.
Diğer tarafa geçmeyi daha karlı bulan eski bir ordu mensubu.
That's military intelligence.
- Askeri istihbarat. - Evet.
According to military intelligence, it'll be random and light.
Askeri istihbarata göre, rasgele ve hafif şiddetli olacak.
With all due respect Sir, I don't think he saved the lives of my team or came over to our side so he could become a damn guinea pig US military intelligence.
Tüm saygımla, efendim, bence o Birleşik Devletler Askeri İstihbarat'ına bir kobay olmak için bizim tarafımıza geçip ekibimin hayatını kurtarmadı.
Our military intelligence believes... that the Minbari intend to bypass Mars and hit Earth directly... and the attack may come at any time.
Askeri istihbaratımıza göre... Minbariler Mars'a uğramadan direkt olarak Dünya'ya saldıracaklar. Saldırı her an gerçekleşebilir.
Detective Duquette. I spent time in military intelligence, and we had a saying there :
Detektif Duquette Askeri İstihbaratta bir söz vardır :
Set up a conference with military and naval intelligence immediately.
Derhal Ordu ve Donanma Ístihbaratïyla görüşme ayarla.
Military intelligence?
- Askeri haberalma.
Ted, I want a complete rundown on central intelligence and no military moves to be carried out without my personal orders.
Ted, istihbarattan tam bir özet geçmelerini istiyorum ve benim emrim olmadan hiçbir askeri hareketlilik yapılmayacak.
Letting people off the leash a bit, in that direction... the military and our friends in the intelligence community... is really enhancing the case for quite dramatic... constitutional resolution of this crisis...
İnsanları biraz rahat bırakacağız, böylece askeriye ve istihbarat cemiyetindeki arkadaşlarımız, bu soruna harika bir anayasal çözüm geliştirebilecekler..
We got our hands on an intelligence report outlining suspected military buildup in the Orias system- - a secret buildup that even the Central Command isn't aware of.
Elimizde, özetle, Orias sisteminde şüpheli askeri yığınak yapıldığına dair istihbarat raporu var. Hatta Merkez Komutanlığının bilmediği bir askeri yığınak.
A decorated military officer, a seasoned intelligence specialist, and... well, they had an extra seat.
Donanımlı bir askeri subay. Oldukça bilgili bir istihbarat uzmanı. Ve... fazladan bir koltukları vardı.
But if abductions are just a covert intelligence operation and UFOs are merely secret military airships piloted by "aliens," such as yourself, then what were you abducted by?
Ama kaçırılmalar sadece zihinsel bir örtbas olayı ve UFO'lar senin gibi pilotların uçurduğu gizli askeri uçaklarsa o zaman sizi kaçıran şey neydi?
Military Intelligence.
İstihbarat bölümündeydim.
" I was having lunch in an open-air restaurant in West Berlin on the 16th of June when a friend of mine, who was in military government and probably in intelligence, drove past and said to me,'Charles,
" 16 Haziran günü askeri hükümette yer alan muhtemelen istihbarattan olan bir arkadaşım yanımdan aracıyla geçerken durup'Charles, mutlaka Doğu Berlin'e gelmen lazım'dediğinde Batı Berlin'de açık hava restoranında yemek yiyordum.