English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Morning

Morning translate Turkish

112,914 parallel translation
I spent all morning practicing my hello to the mailman, but when he came by, he was just so fast.
Bütün sabah, postacıya selam vermenin provasını yaptım ama geldiğinde, çok hızlıydı.
Raise your hand if you had sex this morning.
Bu sabah sevişen elini kaldırsın.
Anyone catch the sunrise this morning?
Bugün gün doğumunu gören oldu mu?
♪ All I wanna do When I wake up in the morning ♪
Tek yapmak istediğim Sabah uyandığımda
In that case, make it zero because you just confirmed what I suspected since this morning.
O halde 0 diyelim çünkü sabahtan beri şüphelendiğim şeyi kanıtlamış oldun.
And I got a feeling when you do, you'll drop this case by the morning.
Öğrenir öğrenmez ertesi sabaha davayı düşüreceğini düşünüyorum.
Morning, man.
Günaydın adamım.
I am the alpha and the omega, and the bright morning star.
Ben alfa ve omegayım ben parlak sabah yıldızıyım.
It just kept coming up every morning, like it was any other day and the world hadn't completely changed.
Her sabah içime dert olurdu.. Sanki başka bir günmüş ve sanki dünya tamamen değişmemiş gibi..
The ambassador was found dead this morning.
Büyükelçi bu sabah ölü bulunmuş.
Get Riley and the others to medbay and tell them we'll take them to their villages in the morning.
Riley ve diğerlerini sıhhiyeye götürün. Sabah köylerine götüreceğimizi söyleyin.
You must attend chapel every morning.
Her sabah duaya katılman gerekiyor.
We'll leave first thing in the morning.
Yarın sabah ilk iş yola çıkıyoruz.
I'm happy Turtleman came out to play this morning.
Bu sabah, Kaplumbağa adamın oynamak için dışarı çıkmasına memnunum.
Morning checkup?
- Sabah kontrolü mü?
Agent Piper had me pinned in 10 seconds this morning.
Ajan Piper bu sabah beni 10 saniyede yere serdi.
Bosses can't give us a morning off?
Patroniçe bize bir sabah izin verse olmaz değil mi?
A kid arrested this morning... An inhuman, of course... Was grabbed 10 feet from a public market.
Bu sabah halk pazarının 3 metre yakınında Nainsan bir çocuk yakalanarak tutuklandı.
good morning!
Günaydın.
we can now exclusively confirm the identities of the terrorists responsible for this morning's horrific attack on the triskelion.
Artık bu sabah Triskelion'a yapılan terörist saldırısının faillerinin kimliklerini doğrulayabiliriz.
There's an international intelligence inquiry tomorrow morning,
Yarın sabah uluslararası bir istihbarat soruşturması yapılacak.
Morning, Mr. Sullivan.
Günaydın Bay Sullivan.
Imagine your guest's face when he wakes up in the morning... To see all the furniture gone from the house.
Sabah uyanıp da evde tek eşya kalmadığını görünce misafirinin yüzünü düşünsene.
He won't know what's hit him in the morning.
Sabah kalktığında neye uğradığını şaşırsın.
Good morning.
Günaydın.
Good morning, everybody.
Herkese günaydın.
Good morning, Ms. Süreyya.
Günaydın Süreyya Hanım.
Good morning.
- Günaydın.
- Good morning.
- Günaydın.
You come here one evening and the next morning Deniz disappears.
Bir akşam bu eve geliyorsunuz, sabah Deniz evden kayboluyor.
Just coffee for you this morning?
Sadece kahve mi içeceksin bu sabah?
Birth control pills, morning  after pills, murdering babies.
Dođum kontrol haplarý ertesi gün haplarý bebek katliamlarý.
Good morning.
Günaydýn.
How are you this morning?
Bu sabah nasýlsýnýz?
I'll be your server this morning.
Bu sabah size ben hizmet edeceđim.
Wake up. Good morning, welcome.
Günaydýn hoţ geldiniz.
- Good morning.
- Günaydýn.
Morning to you.
Sana da günaydýn.
Good morning, girls.
- Günaydýn kýzlar.
Good morning, Aunt Lydia.
- Günaydýn Lydia teyze.
I am sure we are all aware of the unfortunate circumstances that bring us together on this beautiful morning, when I am certain we would all rather be doing something else.
Hepimizin baţka ţeyler yapmak isteyeceđi bu güzel sabah vakti burada toplanmamýza neden olan talihsiz olayý bildiđinizden eminim.
We're pulling together a march for Thursday morning.
Ben artık gideyim. Perşembe sabahı için yürüyüş planlıyoruz.
But I've been wanting to clean this room out for quite some time, and the light here is so beautiful in the morning.
Daha işin başındayız ama bu odayı uzun süredir temizlemek istiyordum.
Morning.
Günaydın.
This room gets such nice light in the morning.
Bu oda sabahları çok güzel ışık alıyor.
Good morning, girls.
Günaydın kızlar.
Good morning, Aunt Lydia.
Günaydın Lydia Hanım.
- Monday morning, you better start putting your money where your mouth is and find us another $ 50,000 case.
Pazartesi sabahı laflarını icraata döküp bir 50 binlik dava daha bulsan iyi edersin.
♪ By the middle of the morning We're dripping with the sweat ♪
SOPHIA AMORUSO'NUN # GIRLBOSS KİTABINDAN UYARLANMIŞTIR
You're on another planet this morning.
Bu sabah aklın başında değil.
You've been pissed at me all morning.
Sabahtan beri bana kızgınsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]