English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / My business partner

My business partner translate Turkish

257 parallel translation
He was also my business partner.
O aynı zamanda benim iş ortağımdı.
I'd like to have him as my business partner.
Onu iş ortağım yapmak istiyorum.
The best friend that my ex-fiancée slept with was my ex-ex-fiancée and she was my business partner, and we started the business with my money.
Eski nişanlımın yattığı o "En iyi arkadaş" ondan önceki nişanlımdı ve iş ortağımdı ve o işi benim paramla kurmuştuk.
But she still is my business partner.
Ama hala benim ortağım.
Till yesterday, you were my business partner in profit and loss.
Düne kadar, sen benim kar ve zarar ortağımdın.
- He was my business partner.
- İş ortağımdı.
He's my business partner.
Benim iş ortağım.
Jake, in ten minutes my business partner's ship will dock.
Jake, on dakika sonra iş ortağımın gemisi yanaşacak.
My business partner, Kimberley Phillips.
Evet, iş ortağım Kimberly Phillips.
He's my business partner after all.
Yani, ne de olsa iş ortağım.
You expect me to sell out my business partner and best friend of 13 years for a scrap of foam rubber and a few measly shekels?
İş ortağımı ve 13 yıllık arkadaşımı değersiz bir kauçuk için satacağımı mı sanıyorsunuz?
MY friend.... my business partner Ajay sharma!
Arkadaşım.... iş ortağı Ajay sharma!
He is not only my business partner but my childhood friend also
O benim sadece iş ortağım değil, çocukluk arkadaşım da.
You know George Thomas, my business partner?
İş ortağım George Thomas'ı tanıyor musun?
Yes, he is my business partner.
Evet, o benim ortağım.
- Good to hear from my business partner.
- İş ortağımdan bunu duymak ne hoş.
John Holmes, this is my business partner, David Lind.
John Holmes! Bu benim iş ortağım, David Lind.
- John, this is my business partner, Dave.
- John! Bu benim iş ortağım Dave.
Emily, my business partner is going to be standing outside... eating a cheeseburger.
Emily, ortağım dışarıda bir yerde dikilip çizburger yiyecek.
He wants to be my business partner.
Ortak olmamızı istiyor.
My business partner.
İş ortağım.
Bitch left me for my business partner.
K * ltak iş ortağım için beni terk etti.
Max was my business partner.
Max benim iş ortağımdı.
She's my business partner's wife, and if there's a corporation of Hollywood wives...
İş ortağımın eşidir, ve bir Hollywood eşleri şirketi varsa...
Well I had a plan that I would open another business here in Tree Hill and I discussed it with my business partner and... we decided to take the plunge.
Tree Hill'de yeni bir yer daha açma planım vardı bunu ortağımla konuştum ve işe atılmaya karar verdik.
With my left hand scratch the back of any swine that roots up gold for me while my right, too proud to know his partner's business, takes in the fee.
Tazıya tut, tavşana kaç mı demeli? Belki kaz gelir diye tavuk mu göndermeli? Yoksa bir fino gibi susta durmak mıdır ki, acep en münasibi?
Let Stavros bring money to put in my business and I'll make him my partner. " He has a prospering establishment there. You'll see a prospering establishment.
Büyüyen bir işletmesi var, anlıyor musun, gelişen bir işletme!
One little thing about my new business partner : He was a thief.
Yeni is ortagimla ilgili küçük bir detay : kendisi hirsizdi,
So I ended up losing the business, my partner and my fiancée.
Böylece sonunda, işimden, ortağımdan ve nişanlımdan olmuş oldum.
This is my friend and business partner.
Bu benim arkadaşım ve iş ortağım.
Anyway, my dear partner, let me take care of business.
Her neyse sevgili ortağım, bırak işle ilgileneyim.
I do not wish that I should share 50 % of the business with my partner Charlie.
Ortağım Charlie ile işlerin % 50 sini paylaşmak istemiyorum.
My former partner wishes to announce that he is going into business for himself.
Benim eski ortağım işlerini kendi adına yürüteceğini ilan ediyor.
He was a business partner of my daddy's.
O, babamın iş ortağıydı.
My father's business partner, he'd come by the house fairly often.
Babamın iş ortağı, sık sık evimize uğrardı.
Chiren, I know it's no longer my business, but as your former partner, please trust me on this :
Fabrika'ya bulaşmamalısın.
May I present my long-time business partner, Fallit Kot?
Uzun zamandır ortağım olan Fallit Kot'u takdim edebilir miyim?
This is Erol, my best friend and partner in business.
Erol, en samimi dostum ve iş ortağım.
If you agree to share your influence... I will make you a partner in my new business.
Eger ortakligimi kabul edersen... sana bir is teklifinde bulunmak istiyorum.
Or... How about the business partner who run away with my money?
Paramı çalıp kaçan iş ortağıma ne dersin peki?
And my first order of business was to strongly suggest... -... she make Bodie her partner.
- Ve işteki ilk talebim ortak olarak Bodie'yi almasını önermek oldu.
Do you have to go sissy again? You... believing in me... being my business partner.
Sen bana inanıyorsun.
Yeah, he was my father's business partner.
Evet, babamın iş ortağıydı.
'Cause I couldn't take losing a business partner... and my best friend in one fell swoop. It'd be too much.
Çünkü en yakın arkadaşımı ve ortağımı kaybetmek istemiyorum.
No disrespect... but I do not wish to talk business until my partner return.
Saygısızlık etmek istemem ama ortağım dönene kadar iş konuşmak istemiyorum.
"Despite our steadily faltering business... " my partner managed to sell the last copy of American Splendor Number 8...
Sürekli kötüye giden işlerimize rağmen ortağım American Splendor sekizinci sayının son kopyasını ben okumadan satmayı başardı.
Yes it is As business needs a partner, I'll tell my friend Martineau knows so much about taverns
Bu işte bir ortağa ihtiyaç var, ben de arkadaşıma Martineau barlar hakkında çok şey bilir dedim.
My old business partner in Russia.
Rusya'daki eski iş ortağım.
My father was shot by a business partner, who then hanged himself in my father's closet.
( Walker ) Babam işortağı tarafından vurularak öldürüldü, sonra da adam tuvalette kendini asmış.
Currently parked on one of those stepping stones is my best mate and future business partner, Marlon.
Şuanda o merdiven taşlarından birine oturan, benim en iyi arkadaşım ve gelecekteki iş ortağım, Marlon.
Taking goods there to open a hardware business, me and my partner.
Ortağımla hırdavat dükkanı açmak için mal götürüyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]