My mistress translate Turkish
517 parallel translation
Take Her Imperial Highness, the grand duchess... and turn her over to my mistress of the robes... with instructions that from this minute on she's to be attached to my personal staff... where I can keep her under my eye, where I can educate her and teach her... what it means to be a Russian wife and how to accept the embraces of a husband... like a Russian wife!
Majestelerini, grand düşesi alıp benim elbise hanımına teslim et. Şunu da ilet ki, bu andan itibaren benim kişisel çalışanlarıma bağlı ve onu her an gözümün önünde tutacak, eğitecek ve ona bir Rus hanımının nasıl olması gerektiğini ve bir Rus hanımı gibi nasıl koca sahiplenmesi gerektiğini öğreteceğim!
My wife and my mistress were close friends.
Karım ve metresim yakın arkadaşlardı.
I had the voluptuous joy of sharing my'theft'... with my wife and my mistress.
Yaptığım hırsızlığın yarısını karım ve metresim ile bölüşmekten duysal bir zevk almıştım.
She wasn't my mistress!
O benim metresim değildi.
my wife, my mistress and even myself.
Eninde sonunda herkesi incitiyorum. Karımı, metresimi ve hatta kendimi bile.
My mistress, Señorita Consuelo Contreras, does not have to beg for flowers.
Hanımım, Bayan Consuelo Contreras bir çiçek için yalvarmamalı.
My mistress awaits my coming.
Sahibem beni bekliyor.
She was not my mistress.
O benim hanımım değildi.
My mistress won't let me go out.
Hanımım dışarı çıkmama müsaade etmiyor.
Since she is the daughter of a respected former client, my mistress wants to observe all the formalities.
Eski saygın bir müşterinin kızı olduğu için... hanımım her şey usulüne göre olsun istiyor.
Where would my mistress be then?
Benim hanımın hali ne olurdu?
I don't think my mistress likes her much.
Hanımefendinin onu pek sevdiğini sanmıyorum.
Actually, she is my mistress, but I call her my niece.
Gerçek şu ki, o benim metresim. Ama ben herkese yeğenim diyorum.
Mademoiselle Armfeldt has been my mistress for six months.
Matmazel Armfeldt altı aydır benim sevgilim.
But if anyone touches my mistress, I turn into a tiger!
Ama kim sevgilime dokunursa, karşısında bir kaplan bulur!
One can dally with my mistress, but touch my wife and I turn into a tiger!
Sevgilime dokunabilirler ama karıma dokunurlarsa karşılarında bir kaplan bulurlar!
Lord, my mistress wishes to speak with you.
Efendim, hanım sizinle konuşmak istiyor. Börte?
It's my mistress.
O benim eşim.
This is my mistress.
Benim öğretmenim.
What is funny is that she is my mistress for appearance's sake only.
Komik olan, onun sadece görünüşte metresim olması.
You know, I... I should have made her my mistress years ago.
Aslında onu yıllar önce metres yapmalıydım.
And I who had longed to make you my mistress, I was now afraid to take the irrevocable step.
Ama ben, seni metresim yapmak için can atan ben, bu defa dönüşü olmayan bir adım atmaktan korkuyordum.
- A letter from my mistress. - ( door closes below )
Hanımefendim gönderdi.
Interested in my mistress?
Hanımımla mı ilgileniyorsun?
It's my mistress!
Hanımım!
My mistress!
Hanımım!
"My mistress didn't have time to write for me..."
Hanımım yazacak vakit bulamadı...
And my mistress is no lady.
Üstelik hanımım bir hanımefendi değil.
If I could write, I'd tell all about my mistress'"kindness".
Yazabilsem, hanımım hakkındaki her şeyi söylerim. "iyilik".
With my salary, how could I have kept a mistress?
Maaşımla nasıl bir metrese bakabilirim ki?
You knew Madame de Marras was my husband's mistress?
Lisette, Madam de Marras'nın kocamın metresi olduğunu biliyor muydun?
You had to conspire to become mistress to steal everything that was mine, including the affections of my children.
Çocuklarımın sevgiside dahil benim olan herşeyi çalan bir metres oldun.
Little did I think that Charlotte would one day take my place as mistress of this house!
Günün birinde Charlotte'un... bu evin hanımı olabileceğini hiç düşünmemiştim!
I'm not saying you'll strangle your mistress, but you'll rifle my papers if I leave them here, and you'll sleep with Rolande if she loves you.
Hanımınızı boğazlayacaksınız demiyorum... fakat kağıtlarımı burada bıraksam onları yayarsınız ve gidip Rolande ile yatarsınız.
You choose to say so, but it so happens it is my business, my job, to save the life of your former mistress.
Söylediğin gibi olsun ama bu benim işim. Eski ev hanımının hayatını kurtarmak istiyorum.
No, I went round to work and my young mistress thus I did bespeak -
Olmaz, hemen işe koyuldum. Kızımı karşıma alıp konuştum.
What, my young lady and mistress.
Güzelim, sultanım.
How gladly I greet thee, sweet mistress, and press thee to my breast.
Seni nasıl da sevinçle karşılardım, tatlı kadın, ve seni sineme sarardım.
Your servant, this beginning of a new work day but concerning the new mistress, my thoughts are troubled.
Benim, hizmetkarınız, yeni bir işgünü başlıyor ama yeni hanımefendi konusunda içim hiç rahat değil.
But you're the mistress here, more than anybody else, more than my mother.
Ama sen buranın hanımısın, herkesten daha fazla, annemden bile daha fazla.
Please would you ask the Mistress on my behalf?
Hanımdan benim adıma rica eder misiniz?
And bid my friend, for joy of this good news... give Mistress Shore one gentle kiss the more.
Ayrıca dostuma söyle, bu iyi haber şerefine Bayan Shore'a fazladan güzel bir öpücük versin. *
My poor mistress.
Zavallı eşim.
True, she liked me... very much... my gentle mistress!
" Elbette beni çok sevmişti nazik küçükhanım!
You were my husband's mistress? Yes.
- Kocamın metresi miydiniz?
When I was 18 and fairly good-looking, my first mistress cheated on me.
Ben 18 yaşında ve oldukça yakışıklıyken ilk sevgilim beni aldatmıştı.
If you only knew how it felt to leave the château with my wages in my bag like a servant, when I was practically the mistress of the house
Pratikte evin hanımıyken, sanki bir hizmetçiymiş gibi şatoyu çantamda sadece maaşımla terk etmenin nasıl bir his olduğunu keşke bilebilseydin.
She's my sixth mistress.
Altıncı metresim.
Was she really my grandma? Of course. The mistress and everyone say you're the image of her.
Mezarını ziyaret etmezsen sonun Matsu-san gibi olacak ve bu aileyi lanetleyeceksin.
No, the truth is, when my mother died, I became the mistress of... - the consulate.
Gerçeği şu ki, annem öldüğünde konsoloslukta metres oldum... ev sahibesi anlamında.
Nil desperandum as my old science mistress used to say.
Eski fen öğretmenimin dediği gibi ; yılmak yok.
mistress 374
mistresses 47
my mind is made up 37
my mind 66
my mind's made up 43
my mistake 383
my mission 20
mistresses 47
my mind is made up 37
my mind 66
my mind's made up 43
my mistake 383
my mission 20