My mission translate Turkish
1,706 parallel translation
Allow me to complete my mission...
{ \ cH4411FF } Görevimi tamamlamama izin ver.
Reward my mission, Majesty, not me.
Beni değil, amacımı ödüllendirin.
But I haven't finished my mission.
Ama görevimi daha tamamlamadım.
But I haven't finished my mission!
Ama görevimi daha tamamlamadım.
That my mission is almost over.
Görevimin bitmek üzere olduğunu.
My mission is over.
Görevim sona erdi.
Because of my mission.
Görevim sebebiyle.
My mission is to aid you in becoming who you are.
Benim görevlerimden biri de sizi siz yapmanızda yardım etmek olacaktır.
No, it would mean to abandon my mission.
Hayır, bu misyonumu terk etmek olabilir.
It's my mission.
Bu benim misyonum.
And, well, when I get back from my mission, I fully intend to marry her.
Misyonumu bitirip döndüğümde onunla evlenmek niyetindeyim.
If you think I want some middle-aged, middle-class white dude thinking he's in some boxing fantasy camp messing with my mission, man, you even more stupid than you look.
Eğer orta yaşlı, orta sınıf kendini bir boks kampında sanan ve benim hedefime burnunu sokan birini istediğimi sanıyorsan göründüğünden daha aptalsın.
However, I'm afraid I have been quite delinquent in filing my mission reports.
Bununla beraber, korkarım görev dosyamda bu tür küçük suçlarla dolu.
I thought I could use his pain to complete my mission.
Görevimi tamamlamak için onun acısını kullanabilirdim.
My mission was no longer safeguarding the Pope's stay.
Benim görevim, Papa'nın güvenliğini sağlamak değildi artık.
Then, my mission would be accomplished.
Sonra görevim tamamlanacaktı.
Now, my mission is to make people around me happy.
Artık benim misyonum, çevremdeki insanları mutlu kılmak.
And it is my mission to keep you alive.
Ve görevim sizin hayatta kalmanızı sağlamak.
I bring him from Japan on my mission.
Onu Japonya'dan bana yardımcı olması için getirdim.
I bring Ando from Japan on my mission.
Ando'yu Japonya'dan bana yardımcı olması için getirdim.
That's my mission.
Bu benim görevim.
"My Mission"... a fine name for a biography.
"Görevim". Bir biyografi için güzel isim.
I see my mission, madam, as one oftoute douceur.
İşleri yoluna koymaya geldim.
Then, my mission to make Greta dislike our world hit a bump.
Sonra, Greta'yı dünyamızdan nefret ettirme görevimin yoluna bir engel çıktı.
It wasn't my mission.
Bu benim görevim değildi.
Just before I push a detonator, I ask Allah to purify my spirit and bless my mission so that I can take out as many students as possible with me.
Bombanın pimini çektiğim ana dek Allah'a beni affetmesi ve vazifemi mübarek kılması için dua ettim ki yanımda götürebildiğim kadar öğrenci götüreyim.
But I want to now, it is my mission.
Ama şimdi istiyorum, Bu benim görevim.
My mission after ensuring your safety is to enlist the help of Mike Traceur.
Görevim, güvenliğini sağladıktan sonra, Mike Traceur'dan yardım almak.
No, this is my mission.
Hayır, bu benim görevim.
And the worst part is, when I turn back, I won't feel guilty any more. I'll want to carry out my mission.
Ve en kötü tarafi, dönüsüm geçirip geri döndügümde, kendimi daha fazla suçlu hissediyorum.
This, my friend, is a power office, to remind you of the mission!
İşte bu bir güç bürosu. Sana görevini hatırlatsın diye!
And in a mission he got up... Returned home to Coldville, married my grandmother.
Arada, ayağa kalkmış, Covesville'e eve dönüp büyükannemle evlenmiş.
I came alive under Mr. Hogan's tutelage, and my life's mission is to help you experience an awakening such as mine.
- Evet! Bay Hogan'ın eğitiminden canlandım, benim güörevim hayattan ise sizin tecrubenize ve benim uyanışım gibi size yardım etmek.
Sir, we have a n e ne my unit on our bac k. Over. Negative, Orders are to pursue mission,
Efendim arkamızda bir düşman birliği var.
- Look, Skip, don't you think, really, that the primary mission of the university is to provide a safe haven to explore ideas and - expand boundaries? - Not on my dollar.
- Skip sence de gerçekten üniversitenin öncelikli görevi fikirler için güvenilir ortam sağlamak ve sınırları kaldırmak değil mi?
I need my powers for the mission!
Görevimi başarmak için güçlerime ihtiyacım var!
I have my orders, and you don't have the authority to tell me to stand down, so again, with all due respect, ma'am, I have a mission to execute.
Aldığım emirler var ve siz de bana durmamı söyleyecek yetkiye sahip değilsiniz, yani, tekrar ediyorum, tüm saygımla, efendim. Yerine getirmem gereken bir görevim var.
Now my advice... let it go. Focus on the mission.
Kafaya takma, göreve odaklan.
I'm going to make it my life's mission to take you down, and taking your badge is just the first step.
Ve rozetini almak ilk iş olacak. - Anladın mı?
It didn't occur to me that if this was a rescue mission, my captors could hear the choppers.
Bu bir kurtarma operasyonu olsaydı beni yakalayanların da sesleri duyacağı aklıma bile gelmedi.
Before he left, my brother said he had an important mission
Abim ayrılmadan önce önemli bir görevi olduğunu söylemişti.
My first mission, so I have to dress up?
İlk görevimde, böyle giyinmek zorunda mıydım?
Look, it's my call whether or not you go on a mission. Take it or leave it.
Bak, senin göreve gidip gitmemen benim kararım.Kabul et yada etme.
Okay... you were right to question my involvement in this mission.
Tamam... Bu görevdeki katılımımı sorgulamakta haklıydın.
It's almost time to complete my final mission.
Neredeyse son görevimi tamamlama zamanı geldi.
I won't die until I complete my final mission!
Son görevimi yerine getirene kadar ölmeyeceğim!
Trix, if you want to go down there dressed in a snowsuit, be my guest but it isn't gonna be mission accomplished.
Trix, aşağıya üzerinde manto ile inmek istiyorsan sadece misafirim olursun ama görev başarılı olamaz.
If I succeed in this mission and make it back alive... I will confess my feelings to her. What say you?
Bu görevde başarılı olur ve sağ dönersem hislerimi ona açacağım.
I was identified as the pilot in that mission, and my photo is placed on fundamentalist websites.
Köktendinci web sitelerinde boy boy fotoğraflarım çıktı.
You know what my father said when I told him about the mission?
Babama olanlari anlattigimda bana ne dedi biliyor musun?
And this was a mission that my brother and I will be continue.
Bu, kardeşimle beraber yapmaya devam edeceğimiz bir görev.
mission 112
missionary 26
missions 18
mission accomplished 296
mission control 29
my mind is made up 37
my mind 66
my mind's made up 43
my mistake 383
my mistress 22
missionary 26
missions 18
mission accomplished 296
mission control 29
my mind is made up 37
my mind 66
my mind's made up 43
my mistake 383
my mistress 22