Nana translate Turkish
2,112 parallel translation
Mia, how could you let her be called "Nana" when you knew I wanted it?
Mia, benim istediğimi bilmene rağmen nasıl olur da ona "nine" yi verirsin?
You gave a "Nana."
"Nine" yi ona verdin.
First "Nana." now this.
Önce "nine", şimdi bu.
Or I take "Nana," and there's nothing you can do about it.
Yoksa "nine" yi alırım ve bu konuda hiçbir şey yapamazsın.
But I already called "Nana."
Ama "nine" yi ben kaptım.
I'm fine, nana.
Böyle iyiyim nine.
Nana!
Nine!
Goes without saying, nana.
Söylemene bile gerek yok nine.
Proms, weddings, grandmas'funerals, thanks for the redhead, Nana.
Balolar, düğünler. Büyük annelerin cenazeleri. Kızıl hatun için sağ olasın, nineciğim.
I'm all right, nana.
İyiyim nine.
No, of course not, nana.
Hayır tabii ki nine.
Thanks, nana.
Sağol nine.
Well, bring nana with you.
- O zaman büyükanneni de getir.
And, of course, carl and nana.
Ve tabii ki Carl ve nineyle olduğum için minnettarım.
Lady Agnes won't discuss it till a nanny is engaged.
Leydi Agnes bir dadı alınana kadar bunu düşünmüyor.
I know, nana, but I'm desperate.
Biliyorum büyükanne ama çaresizim.
No, at least not before I moved.
Ben taşınana kadar değildi.
Don't lean it on Nana's butt.
Nana'nın arkasını elleme.
We'll stay here, and then we'll find a new house.
Yeni ev taşınana kadar burada kalacağız.
Nana!
Büyükanne!
Can't say we didn't try, Nana.
Denemedik diyemezsin, büyükanne.
Nana, what do you want to do?
Büyükanne, ne yapacaksın?
Nana, what is it?
N'oldu, büyükanne?
All right, Nana.
Tamam, büyükanne.
Nana, Nana, Nana, Lorenzo is here.
Büyükanne, büyükanne, Lorenzo buradaymış.
Nana, we've come all this way.
Onca yol geldik, büyükanne.
Come on, Nana.
Hadi ama, Nana.
Come on, Nana!
Hadi ama Nana!
Nana, come on!
Nana, hadi!
And until I move out, I'm going to do whatever I want.
Ve taşınana kadar, canım ne yapmak istiyorsa onu yapacağım.
Now we all know when Nana Dede comes to visit your mom can get a little...
Biliyorsunuz ki Dede anneanneniz ziyarete geldiği zaman anneniz biraz- -
Hey, Mom, Dad and Nana just pulled in.
Babamla anneannem geldi.
I love your stories, Nana. Keep on going.
Anlattığın hikâyelere bayıldım, anneanne.
I just don't want to be thought of as "Crazy Nana."
Bundan sonra "çatlak büyük anne" olarak anılmak istemiyorum.
Nothing. I want my little girl to meet her Nana, and I want to put my family together.
Kızımın anneannesiyle tanışmasını ve ailemi bir araya getirmeyi istiyorum.
So anyway, that's why me and Nana are taking a break.
İşte bu yüzden ninemle biraz ayrı kalmaya karar verdik.
I'm going to visit my nana, but I'm scared.
Ninemi ziyaret edeceğim ama korkuyorum.
Mina. Nana. You remember Alek.
Mina, Nana, Alek'i hatırlıyorsunuz.
Nana.
Nana.
- No. Nana.
- Hayır, Nana.
Okay, sweetie, Nana's waiting for you.
Pekâlâ canım, nineciğin seni bekliyor.
Nana, Nana!
Nineciğim, nineciğim!
Shh! Hey, man! My Nana's here.
Hey, büyük annem burada.
Oh, yeah, Nana had a day out, and she's really into golf.
Evet, bir günlüğüne çıkmıştı ve golf oynamayı çok sever.
If my father's not freed by then, then your Nana's gonna... have something happen to her.
Babam o zamana kadar salı verilmezse, ninenize bir şeyler olacak.
I never realized importance of family until the one I had, I was taken.
Tek sahip olduğum aile benden alınana dek ailenin öneminn farkında değilmişim.
I can't believe everyone's so excited to win something my nana uses to get her mail.
Ninemin postalarını almak için kullandığı bir şeyi kazanmak için herkesin bu kadar heyecanlı olmasına inanamıyorum.
You know Sophie's nana, who couldn't remember because she had old people's disease? - Alzheimer's?
Arkadaşın Sophie'nin anneannesinde hangi hastalık vardı da hiçbir şey hatırlayamıyordu?
Well, let's hope that you can hang on till after we move.
Eh o zaman umarım taşınana kadar dayanabilirsin.
It'll be night soon...
karanlığa doğru. - yakınana vardığımızda, anlayacağız.
I think so, nana.
Aldım sanırım nine.