English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nappies

Nappies translate Turkish

92 parallel translation
Don't worry, it'll be all over before he's out of his nappies.
Endişelenmeyin, altını ıslatması bitmeden bütün bu şeylerin sonu gelmiş olacak.
The nappies are done now.
Çocuk bezleri hazır.
Nappies flying in the breeze, pablum everywhere, they're bound to remind him.
Etrafa dağılmış bebek bezleri ve bebek eşyaları. Her şey ona geçmişini hatırlatacak.
You have a wife and a child, nappies to change.
Gıpta ediyorum. Bir karın ve çocuğun, değiştireceğin bezlerin var.
Pasha, get the nappies.
Pasha, bezleri getir.
You think I'll spend my weekends dodging under wet nappies?
Haftasonu çocuk bezi mi yıkayacağım?
Well you can bring some rubber nappies next time if you like.
Biraz kauçuk, Bebek bezi de bitiyor.. Yakın zamanda getirirsin.
You were in nappies once... you don't still need them, do you?
Bir zamanlar, çocuktun.. Artık oyuncaklara ihtiyacın, yok..
Well, I know it is, love... Only seems like yesterday, I was changing your nappies.
Biliyorum aşkım öyle... ama altını değiştirdiğim günler daha dün gibi.
Here we'll keep the nappies, clean ones... dirty ones...
... buraya da bebeğin bezlerini, temizleri... kirlileri...
Finish the nappies.
Bebek bezimiz bitti.
Well, you can't write living in suburbia... amongst the nappies and the bourgeois life.
Kenar mahallelerde yaşayarak burjuvalar ve sarhoşlar arasında yazamazsın.
Stopping t'march to change bloody nappies?
Alt değiştirmek için marşı yarıda kesme.
He was the one to change your nappies when you were a baby
Bebek olduğun zaman bezlerini kim değiştirdi
- Is it okay if I get nappies off you?
- Çocuk bezi istersem sorun olur mu?
We did the washing at night. Because I had a small baby, I had to boil the nappies and do the cooking.
Çamaşır işini gece yapardık çünkü bebeğim küçüktü, bebek bezlerini kaynatmalı ve yemek yapmalıydım.
He doesn't know about nappies.
Bezlemeyi bilmiyor.
And the nappies.
Bebek bezlerini de.
Did you know these nappies are lined with material designed for astronauts?
Bu son model bebek bezlerinin aslında NASA astronotları için dizayn edildiğini biliyor muydun?
Now I'm picturing men wearing nappies, and I'm disturbed.
Ve şimdi koskocaman adamları bebek beziyle hayal ediyorum ve oldukça rahatsız hissediyorum.
I'd rather eat Barney's nappies.
Barney'in boklu bezini yerim daha iyi.
I need some nappies, size one.
Beze ihtiyacım var, küçükler için olanından.
- He just stopped wearing nappies.
- Sadece bez giymeyi bıraktı. - İki yaşında mı?
So don't go putting soiled nappies inside that bag
Sakın kirli bebek bezlerini bu poşete koymaya kalkışma.
No nappies, no teenagers, no scary wife.
Bebek bezi yok, gençler yok, korkutucu bir karım yok.
I was washing nappies at the time by hand.
- O zamanlar çamaşır yıkıyordum - Elimle
Yeah, nappies full of shit, sleepless nights tons of responsibilities, Wow...
Boklu çocuk bezleri, uykusuz geceler tonlarca mesuliyet... Vay be!
How can you be content changing nappies in a flat like a woman?
Bir kadın gibi bez değiştirirken nasıl memnun olabilirsin?
- When I was in flares, you were in nappies.
- Ben alev alevken senin altında bez varmış.
- My nappies were flared.
- Benim de bezlerim alev alevdi.
God, I ain't changing no fucking nappies for it.
Yani, yoksa ben hayatta bezini filan değiştirmem.
Without my income, we would be out of nappies within a fortnight.
Benim maaşım olmazsa 15 günde bebek bezi alamaz hale geliriz.
I've just left him soaking nappies.
Ayrıldığımda bezleri ıslatıyordu.
No, no, he'd still be in nappies.
Hayır, hayır, onun hala altı bezli.
I made Aaron some nappies this morning.
Bu sabah Aaron için biraz bez yaptım.
Her daughter told her she won't bring her grandson... to the island if she can't get the nappies she wants... so she filled her entire shop with baby stuff.
Kızı çocuk bezleri olmadığı için torununu adaya getirmeyeceğini söyleyince o da dükkana çocuk zımbırtılarını doldurdu.
It's all in the bag, nappies, milk, baby-food, she hasn't eaten.
Herşey çantanın içinde, ıslak mendil, süt, bebek maması, Hiçbirşey yemedi.
You keep track of her period or you'll be shopping for nappies.
Bence aybaşlarını takip et yoksa yakında bebek bezi almaya başlarsın.
- Yeah, that is time for nappies. - Yeah, I guess it is.
Evet, bez zamanı.
No nappies.
Bebek bezleri.
- Clean nappies.
- Temiz bebek bezleri.
- The nappies are underneath.
- Bezleri altta.
My regret is not because I wasn't here to change nappies or watch her take her first steps.
Pişmanlık duymamın nedeni burada olamayıp da bezlerini değiştirememiş ya da ilk adımlarını attışını görememiş olmamam değil.
And then we can take it in turns holding the baby and practice putting on one of these new, fangled modern nappies.
Sonra sırayla bebekleri tutup onlara bu yepyeni bebek bezlerini giydirmeyi çalışırız.
Did you buy the nappies?
Bebek bezini aldın mı?
Here are nappies, a bottle, talcum powder if his bottom gets red, onesies, pyjamas...
Bezleri, biberonu, poposu kızarırsa pudrası, kıyafetleri hepsi burada.
he was in nappies.
... altına yapıyordu.
- I just have to cope with the nappies.
- Bebek bezlerine çare bulmam gerekecek.
I'm gonna be pregnant within two years and no career. I'll just be changing nappies and, washing dishes and making apple pie.
İki yıl içinde hamile kalacağım, bir kariyerim olmayacak, sadece bez değiştirip bulaşık yıkayacağım ve elmalı turta pişireceğim.
You was good with nappies.
- Kundak bezi bağlamakta çok iyiydin.
The geriatric community will be soiling their nappies... when they hear you're on the case.
Bravo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]