Neat trick translate Turkish
123 parallel translation
That's a neat trick if you can do it.
Sen bile yapabileceksen harika bir hiledir bu.
And a very neat trick it was to divert suspicion from yourself but it struck me as odd that the man who murdered both Musgraves with such a sure hand should have missed so badly in your case unless of course, um,
Ama şüpheyi kendinden uzaklaştırman çok zarif bir hünerdi. Ama iki Musgrave'i de böyle temkinlice öldüren adam, sizin davanızda çok kötü atlanmış olmalı ki bu bana çok garip geldi.
That was a neat trick, coming in.
İçeri girebilmen zekice bir numaraydı.
That's a neat trick.
O iyi bir hile.
That's a neat trick, having a clear conscience when you're a doctor on a ship which has 600 people living on an open deck.
600 kişinin açık bir güvertede kaldığı bir gemide doktor olarak temiz bir vicdana sahip olmanız ne zarif bir sır.
Well, that's a neat trick.
- Bu hoş bir hile.
That's a neat trick.
- Bu iyi bir numara.
That'd be a neat trick, considering I haven't paid you since you started working for me.
Benimle çalışmaya başladığından beri sana para ödemediğimi düşünürsek bu hoş olurdu.
Oh! That's-that's a neat trick.
Bu süper numara.
That would be a neat trick.
Hoş bir numara olurdu.
That's a pretty neat trick in anybody's book.
- Hiçbir kitapta yer almayan zarif bir numara.
That sounds like a neat trick.
İyi bir numara.
That was a neat trick.
- Hilenden etkilendi.
Neat trick.
Sıra bizde.
That was a neat trick you did yesterday.
Dün yaptığın şık bir numaraydı.
Pretty neat trick. An expensive and very dangerous trick.
Çok da pahalı bir numara.
A neat trick.
Güzel numara olurdu.
- He does a neat trick with a thermometer.
Evet, muhteşem bir termometre numarası var.
Well, that's a neat trick.
İyi numara.
Hey, that is a neat trick.
Hey, bu ilginç bir numara.
Neat trick back there. How did you- -?
Güzel numaraydı, bunu nasıl...
Not if I teach you a neat trick.
Tabi eğer ben sana küçük bir numara göstermezsem.
- Neat trick, huh?
- Güzel numara değil mi?
Like you said, Mulder, neat trick.
Dediğin gibi Mulder, güzel numara.
Neat trick, huh?
Güzel numara?
That'd be a neat trick in itself.
İşin içinde bir numara olabilir.
"That'll be a neat trick..." "when you're dead!"
Bu çok yerinde olurdu, tabi öldüğünde!
Oh, that's a neat trick you do there.
Bu yaptığın sıkı numara.
That would be a neat trick.
Bu pek kolay olmazdı.
That's a pretty neat trick.
Bu oldukça ince bir hiledir.
That'd be a neat trick though.
Olsa fena olmazdı valla.
Now, this was a neat trick. No one ever did it before.
Böyle bir şeyi daha önce kimse yapamadı.
It's a neat trick, but come on!
İyi numara ama yemezler!
Would've been a neat trick, though.
Gerçi ilginç olurdu.
Oh, that would be a neat trick.
O yeni bir numara olurdu.
- Neat trick.
- İyi numaraydı.
- Neat trick.
- İyi marifet.
Well, that's a neat trick, considering i was asleep -
Uyuduğumu düşünürsek düzgün numaraydı bu -
Neat trick.
Şahane numara.
That would be a neat trick, considering I have her grace right here.
Eğer onun özü bende olmasaydı güzel bir numara olabilirdi.
That's the way things work in this business. Neat trick, huh?
Bu sektörde işler böyle yürür.
Neat trick.
- Sağlam numaraymış.
That's a neat trick.
Zekice bir hile.
Yeah, it was a neat trick. I'm going to have to remember that one for the next time I want someone to think I'm a complete moron.
Birinin tam bir salak olduğumu düşünmesini istediğimde bunu kullanırım.
I know. be a pretty neat trick, right?
Biliyorum. Çok garip bir durum.
"Hey, that it's a neat trick".
"Hey, bu ne kadar zekice bir numara".
Neat little trick, isn't it?
Güzel numara, değil mi?
That's a pretty neat trick.
Güzel numara.
Neat trick.
Güzel numara.
Maybe it's just a neat trick.
Belki sağlam bir şakadır.
That's a neat trick.
Güzel numara.