English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nervous breakdown

Nervous breakdown translate Turkish

545 parallel translation
You're not just headed for another nervous breakdown.
Bir sinir krizi daha geçirmemelisin.
- He'd have a nervous breakdown.
- Sinir krizi geçirecektir.
It looks to me like a severe nervous breakdown.
Görünüşe bakılırsa, şiddetli bir sinir krizi geçiriyor gibisin.
Agnes, get me a doctor, I'm gonna have a nervous breakdown.
Agnes, bana bir doktor çağır, sinir krizi geçireceğim.
He said David was an old friend of his. He'd been working very hard in town... and was on the point of having a nervous breakdown.
David'in eski bir dostu olduğunu ve çok ağır şartlar altında çalıştığı için bir ruhsal çöküntünün eşiğinde olduğunu yazmış.
He's had a nervous breakdown.
Ruhsal çöküntü geçirmiş.
There must be something going on in Europe... beside a nervous breakdown.
Sinir krizinin yanında Avrupa'da bir şeyler oluyor olmalı.
Doctor, I would say it's a nervous breakdown.
Doktor, ben buna sinir bozukluğu derdim.
Is that more expensive than a nervous breakdown?
Bu dediğiniz sinir bozukluğundan daha mı pahalıdır?
Lisa says that your peculiarities your crying, your secretiveness indicate the verge of a nervous breakdown.
Lisa diyor ki, garip davranışların ağlayıp durman, ketumluğun sinir bozukluğunun eşiğinde olduğunu gösterirmiş.
- A nervous breakdown.
- Sinir krizi.
No Vale has ever had a nervous breakdown.
Vale ailesinden kimse sinir krizi geçirmemiştir.
I wear myself out, wading through 10,000 girls, and out of the 10,000... you choose a redheaded nervous breakdown who specializes in sneezes.
Ben 10.000 kız içinden seçim yapmak için yırtınıyorum, sen de hapşırık uzmanı, sinir hastası bir kızılı seçiyorsun.
Probably have a nervous breakdown.
Sinir krizi geçirirdin.
Because Nurse Sanson is on the verge of a nervous breakdown.
- Neden? Çünkü Hemşire Sanson sinir krizinin eşiğinde.
- You've had a nervous breakdown.
- Sinir krizi geçirdin.
- Nervous breakdown.
- Sinir krizi.
I think the human race is having a nervous breakdown.
Bence insanlık depresyon geçiriyor.
He'd have a nervous breakdown.
Sinir krizi geçirirdi.
This wasn't a nervous breakdown by any means.
Kesinlikle sinir krizi değildi.
I think you're having a nervous breakdown.
Sanırım, sinir çöküntüsü geçiriyorsun.
What do you mean with nervous breakdown?
Ne demek sinir krizi?
He's suffered a nervous breakdown.
Sinir krizi geçirdi.
SHE'S STILL IN THE HOSPITAL. A NERVOUS BREAKDOWN.
Bu telefon, Trafalgar 41098 mi?
It was a severe nervous breakdown.
Ciddi bir sinir bozukluğu vardı.
It must just be a little nervous breakdown. Nothing else.
Başka da bir şey değil!
She'll probably have a nervous breakdown after it's over, but I think she'll make it.
Muhtemelen bu olay sona erdiğinde sinir bozukluğu yaşayacaktır ama bence üstesinden gelecektir.
A young woman who had a nervous breakdown after her father's death.
Bir hasta, babasının ölümünün ardından sinir krizi geçirmiş genç bir kadın.
Do you want a nervous breakdown?
Sınır krizi mi geçirmek istiyorsun?
I'm having a nervous breakdown.
Sinir krizi geçiriyorum burada.
Do you know why your husband had a nervous breakdown?
Kocanın sinirlerinin neden bozulduğunu biliyor musun?
They put me in a nice little private asylum to recover from..... a complete nervous breakdown. That's the way they put it.
Sinir bozukluğumun tedavisi için beni güzel, küçük bir özel akıl hastanesine yatırdılar.
Oh, yeah. I wrote this at Hillside Hospital, just after my fourth nervous breakdown.
Bunu, Hillside Hastahanesinde dördüncü sinir krizimden sonra yazmıştım.
After the war, my mother suffered hardship and committed suicide in the wake of a nervous breakdown by hanging herself down from the staircase at the store.
Savaştan sonra, annem çok zorluklar yaşadı,... bir sinir krizinin ardından mağazanın merdiven boşluğunda kendini astı.
Jane Felton had a nervous breakdown, and the drugstore has run out of vaporizers.
Jane Felton sinir krizi geçirdi, ve eczanede vicks bitti.
Mrs. Duroc was very seriously shocked, and she suffered a nervous breakdown.
Bayan Duroc şoka girdi, ve bir sinir argınlığı geçirdi.
And after three weeks of close personal contact, I'm about to have a nervous breakdown.
Seninle üç hafta aynı evde kaldıktan sonra, şimdi sinir krizi geçirmek üzereyim.
Jim, he's on the edge of a nervous breakdown, if not insanity.
Delilik değilse, sinir krizinin eşiğinde.
"I won't give in, " because I know we'll run into new problems, "which will result in a nervous breakdown and psychological and physical violence."
" Fikrimden caymayacağım çünkü biliyorum ki eğer devam edersek, sinir krizleri ve maddi, manevi şiddetle sonuçlanacak yeni sorunlarla karşılaşacağız.
We'll run into new problems, which will result in a nervous breakdown and psychological and physical violence.
Sinir krizleri ve maddi, manevi şiddetle sonuçlanacak yeni sorunlarla karşılaşacağız.
... because I know we'll run into new problems, which will result in a nervous breakdown and psychological and physical violence.
Sinir krizleri ve maddi, manevi şiddetle sonuçlanacak yeni sorunlarla karşılaşacağız.
- She's gonna have a nervous breakdown.
- Sinir krizi geçirecek.
Then came the shock, my nervous breakdown, and so we still haven't been in bed together.
Sonra sarsıldım ve sinirlerim bozuldu bu yüzden hala birlikte yatamadık.
If you can't get over a nervous breakdown in two years, you'll never get over it.
Bir sinir bozukluğunu iki yılda atlatamıyorsan hiç atlatamayacaksın demektir.
When Mike went into the Marines, she had a nervous breakdown... and was acting so wacky she got run over by a bus.
Mike askere gidince sinir krizi geçirmişti... ve o kadar üşütük davranıyordu ki sonunda bir otobüsün altında kaldı.
You'll have a nervous breakdown.
Senin sinirlerin bozulmuş....
- Mabel, you're gonna have a nervous breakdown.
- Mabel. - Mabel, sen bir sinir krizi geçiriyorsun.
And following a nervous breakdown, he will finally place himself into a psychiatric clinic in Copenhagen in 1908,
Sinirlerinin bozulmasına müteakip 1908'de Kopenhag'da kendini bir psikiyatri kliniğine kapatır.
JERRY'S HAVING A NERVOUS BREAKDOWN. AM BU LANCE?
Şaka yapmıyorum, Bayan Raigan.
He's not gonna have a nervous breakdown!
Sinir krizinin tam zamanı şimdi!
Nervous breakdown.
Sinir krizi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]