Nervous chuckle translate Turkish
34 parallel translation
Uh, 110 guilder, my dear. [Nervous Chuckle]
110 gulden azizim.
- [Nervous chuckle] - Follow me, sir.
- Beni takip edin bayım.
[NERVOUS CHUCKLE] Ah, let's go upstairs and, uh... Cuddle.
Yukarı çıkıp sarılalım.
[Nervous Chuckle]
[Tedirgin gülme]
[Nervous Chuckle]
[Sinirli gülüş]
[Nervous Chuckle] Hi.
[Sinirli gülüş] Merhaba.
[Nervous Chuckle] Uh, hi, Flanders.
Selam, Flanders. Bastır, Vahşi Kediler.
Oh. [Nervous Chuckle] I'll come back.
Sonra gelirim.
[Nervous Chuckle] They also have Memorial Day.
Ayrıca Anma Gün'ü de var.
[Nervous chuckle] NOTHING.
Bar'a bakalım.
[Nervous Chuckle] We got a location, Chief.
Yerlerini tespit ettik Şef.
- I'm sorry... but you do look like that girl that stabbed herself... - and caused all the trouble for Dr. Ron. - [Nervous Chuckle]
- Üzgünüm ama kendini bıçaklayıp, Dr.Ron'a bela açan kıza benziyorsun.
Oh. [nervous chuckle] Ho-ho.
Foxxy.
[Nervous Chuckle] You know, I know change can be scary.
Anlıyorum, değişimin korkutucu olduğunu biliyorum.
Oh, well, thanks. [Nervous Chuckle]
Teşekkür ederim.
- [Nervous Chuckle] Anyhoo, when these pills wear off, I don't know exactly what's gonna happen... but I imagine it'll involve this beer can breaking'out your teeth... your wife screaming'at me to stop kickin'you... and your children cryin'after they see what I've done to your face.
Neyse, bu haplar vücudumdan atıldıktan sonra, neler olduğunu tam bilmiyorum ama sanırım bu biranın dişlerini kıracağı karının seni pataklamayı bırakmam için çığlıklar atacağını ve yüzüne yaptıklarımı görünce çocuklarının ağlamasını kapsayacak.
( Nervous chuckle ) Not once.
Bir kez bile.
Uh... ( nervous chuckle )
Önce Annie'ye evlenme teklif ediyorsun, ve sonra da bar satın alıyorsun? Uh...
- [Nervous chuckle] - Hi.
Selam.
[laughs ] [ nervous chuckle] okay, I'll, uh,
Tamam ben aa...
Not exactly. ( Nervous chuckle )
Pek sayılmaz.
[nervous chuckle] Oh, oh, look at the time.
Ohh, saate bak.
( nervous chuckle ) : Uh, y-yeah, but why are you using it?
Evet, ama neden kullanıyorsun?
[nervous chuckle] none.
Hem de hiç.
how about you... get yourself a little treat at lunch, on me. ( nervous chuckle )
neden öğle yemeğinde... kendinize ziyafet çekmiyorsunuz, benden.
Domo arigato. ( Nervous chuckle )
Çok teşekkürler.
( nervous chuckle ) He... he doesn't mean anything by that.
Bunu kastetmedi.
[nervous chuckle] Sure, naked women... supporting their kids.
Tabii, çıplak kadınlar... çocukları için soyunmuşlar.
( nervous chuckle ) Uh, listen, uh,
Baksana...
[nervous chuckle] Hello?
Merhaba?
[nervous chuckle] Pull it together, Po.
Sakin ol, Po.
( nervous chuckle )
Öp.
[nervous chuckle] Yeah, I...
Evet ben...
[Nervous chuckle] So you're not going to hurt me?
- Yani canımı yakmayacak mısın?
chuckles 9233
chuckle 111
chuckles lightly 20
chuckles softly 70
chuckles nervously 106
nervous 316
nervous laugh 23
chuckle 111
chuckles lightly 20
chuckles softly 70
chuckles nervously 106
nervous 316
nervous laugh 23