English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nickelodeon

Nickelodeon translate Turkish

49 parallel translation
Over in the corner used to be a couple of nickelodeon machines. They're gone now.
Köşede eskiden birkaç müzik kutusu vardı.
I'm watching Tiny Toons here on Nickelodeon.
Nickelodeon'daki Tiny Toons'u izliyorum.
I saw that in a nickelodeon once and I always wanted to do it.
Bunu daha önce bir filmde görmüştüm. Hep yapmak isterdim.
You're not going to see that on Nickelodeon.
Nickelodeon'da bunları izleyemezsiniz. İyi iş!
Stand down. You can still see fart jokes on Nickelodeon. No!
Osuruk şakalarını hala nickelodeon'da görebilirsiniz.
I hear they opened a nickelodeon in Dooleen.
Dooleen'de bir tiyatro açtıklarını duydum.
I'm in talks with Nickelodeon for a cartoon show.
Bir çizgi film anlaşması için Nickelodeon'la temastayım.
And now, back to "Daggermouth and Boom Boom" on Nickelodeon.
Şimdi Nickelodeon'da "Hançer Ağız ve Bumbum" a geri dönüyoruz...
Oh, Nickelodeon's having a marathon of Bewitched.
Nickelodeon "Bewitched" serisini yayınlıyor.
I fully support your little desire to have a life you'd see on nickelodeon... but I don't support you being a judgmental dick.
Nickelodeon'da gördüğün gibi bir yaşam arzulamana bir diyeceğim yok. Ama başkalarını eleştiren bir hıyar olmana razı değilim.
Guys, this is like Nickelodeon with penises and vaginas.
Millet, bu siki ve vajinası olan çizgi film kahramanlarına benziyor.
Dad! You said I can watch Nickelodeon.
Ama baba, çocuk kanalını seyredebileceğimi söylemiştin.
My son and I watch the reruns on nickelodeon.
Oğlum ve ben reruns izle Nickelodeon.
It looks like Nickelodeon.
Nickelodeon'a benziyor.
- "Switcheroo" for nickelodeon.
- Nickelodeon'dan "Swicheroo".
Oh, no. I- - I caught it on Nickelodeon the other night.
Hayır, geçen gece Nickelodeon'da izledim.
You're making me feel a little "Nickeladocious," I'm not gonna lie.
Yalan söylemeyeceğim, şu anda Nickelodeon havasındayım.
We were both cast members on a Nickelodeon show called "Ray Ray's Mystery Garage."
"Ray Ray's Mystery Garage" adlı Nickelodeon programında beraberdik.
In L.A., we call that look "Nickelodeon chic."
L.A.'de biz o elbiseye "Nickelodeon Modası" diyoruz.
I'm writing a theme song for a new sitcom on Nickelodeon.
Nickelodeon'da yeni başlayacak bir sitcom için açılış müziği yazıyorum.
Because you might have been watching Nickelodeon.
Çünkü Nickelodeon izliyor olma ihtimalin de var.
And she was making fun of me because I watch Victorious on Nickelodeon.
Nickelodeon kanalında "Victorious" izliyorum diye benimle dalga geçti.
"You need Nickelodeon or Disney. You need the machine."
Nickelodeon yada Disney gibi makine gücü lazımdı.
In America they were called nickelodeons.
Amerika'da Nickelodeon deniyordu.
And on this famous corner, the first nickelodeon in New York was built.
Bu ünlü köşede de New York'un ilk Nickelodeon'u açılmıştı.
Nickelodeons had given way to movie palaces.
Nickelodeon'lar sinema salonlarının temellerini attı.
Had he just won a Nickelodeon's Kids'Choice award?
Nickelodeon Çocukların Seçimi ödülünü filan mı kazanmıştı.
I saw that in a nickelodeon once and I always wanted to do it.
Bunu eskiden bir filmde görmüştüm ve hep yapmak istedim.
Look I was gonna tell you this after the Nickelodeon high five but that didn't happen and I got thrown.
Nickelodeon'un çak bir beşliğinden sonra sana söyleyecektim ama olmadı ve ben sürüldüm.
Not Nickelodeon though.
Bir Nickelodeon değil ama.
Nickelodeon!
Nicky! Nickelodeon!
This is on Nickelodeon?
- Bu Nickelodeon'da mı oluyor?
If it's not on Nickelodeon forget it he's never heard of it.
Eğer Nickelodeon'da çıkmamışsa duymamıştır bile.
Evidently, the people at Nickelodeon don't care about quality entertainment.
Anlaşılan Nickelodeon'daki insanlar eğlencenin kalitesine önem vermiyor.
When I first started out, I gave a handjob to the head of development at nickelodeon.
İlk başladığım zaman Nickelodeon'un Kalkınma Müdürü'ne mastürbasyon yaptım.
Nickelodeon?
- Nickelodeon? !
Look at you at Nickelodeon.
Nickelodeon'dasın demek. Çok eğlenceli.
This is the biggest fucking show on Nickelodeon in years.
Bir de yıllar sonra Nickelodeon'da yapılan en iyi dizi bu.
You can clearly see my micro-tattoo of the Nickelodeon logo.
Yaptırdığım mikro Nickelodeon logosu dövmem açıkça görülüyor.
Up next on Nickelodeon, Uncomfortably Hot Eighteen-Year-Old Girls.
Nickelodeon'da az sonra Nahoş Ateşli 18 Yaşındaki Kızlar başlıyor.
Okay, have fun.
- Tamam, iyi eğlenceler. Nickelodeon.
Nickelodeon- - casually ask your daughter what that girl's name is, then take your laptop into the bathroom.
Çaktırmadan kızınıza bu kızın ismi ne diye sorun. Daha sonra laptop'unuzu alıp doğru banyoya gidin.
Take a nap, Nickelodeon.
Hadi biraz kestir, Nickelodeon.
Much better than the spot I had when I interned at Nickelodeon.
Nickelodeon'da staj yaparken kullandığımdan çok daha iyi.
I mean, if they don't speak Nickelodeon, hello, trouble!
- Evet. Nickelodeon'u demiyorlar tabi. O tam bir bela!
This is a stock photo of the crowd at the Nickelodeon Kids'Choice Awards.
Nickelodeon ödül töreninde çekilmiş fotoğraflardan biri bu.
Operation Capture Monty has been relocated from Monty's home to this godforsaken nickelodeon.
Monty'yi Kaçırma Operasyonu, Monty'nin evinde değil, bu kahrolası ucuz sinemada yapılacak.
I wrote for All That on Nickelodeon.
Nickelodeon'da All That için yazdım.
Keep your TV on Nickelodeon.
- TV'de Nickelodeon açık olsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]